Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye'nin yeni fay haritasını açıkladı. 8 yıllık çalışmanın sonucunda yenilenen "Türkiye Diri Fay Haritası"yla 1992'de 150 olarak tespit edilen diri fay sayısı, yeni coğrafi sistemlerin kullanılması sonrasında 326 olarak belirlendi. Türkiye'deki fayların sayısı 2 katı arttı. Yeni haritaya göre, deprem tehlikesinin en yüksek olduğu bölgeler Doğu Anadolu, Batı Anadolu ve Güney Marmara. Türkiye'de büyüklüğü 5.5 ve üzeri deprem üretebilecek diri fay ve fay segment sayısı ise 485.
SAYISI 2 KAT ARTTI
Bakan Yıldız, Maden Tetkik ve Arama (MTAG) Genel Müdürlüğü tarafından güncellenen yeni fay haritasını dün düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Depremin jeolojik süreçlerden kaynaklanan önlenemez doğal bir afet olduğunu vurgulayan Yıldız, Türkiye'nin jeolojik konumu nedeniyle dünyada deprem tehlikesi en yüksek olan ülkelerden biri olduğunu söyledi. 1992'de hazırlanan Türkiye Diri Fay Haritası'nın son teknolojik ve bilimsel yenilikler kullanılarak yenilendiğini belirten Yıldız, haritanın 780 bin kilometrekarelik bütün kara parçasının tamamının incelenmesi yoluyla oluşturulduğunu bildirdi. Yıldız, 4-7 lira arasında satışa sunulacak kitapların MTA internet sitesinde de paylaşılacağını kaydetti. Ayrıntılara göre, 1992'de 150 olarak tespit edilen deprem tehlikesinin yüksek olduğu diri fayların, yeni çalışmayla 326 olduğu anlaşıldı. Haritada özellikle tek başına yıkıcı deprem üretebilecek 1350 km uzunluğundaki Kuzey Anadolu fayı ile 580 km uzunluğundaki Doğu Anadolu fayı dikkat çekiyor. Daha önce 5,5 ve üzerinde meydana gelen 82 depremin izleri kullanılarak hazırlanan Türkiye Diri Fay Haritası'na göre, Türkiye'de 5.5 ve üzeri büyüklükte depreme neden olabilecek 485 fay ve fay segmenti bulunuyor. Türkiye ana karasının tamamı ile Marmara Denizi ve Saroz Körfezi'nde yer alan diri fayların gösterildiği haritada, 1992'dekine kıyasla, İç Anadolu Bölgesi, Güney Marmara ve Batı Marmara'da önemli değişikler görülüyor. Diri fayların en çok yoğunlaştığı bölgelerin başında Doğu Anadolu, Batı Anadolu ve Güney Marmara dikkat çekiyor.
"3. KÖPRÜDE RİSK YOK"
Bakan Yıldız verilere göre, Marmara Denizi'nde olabilecek bir depremin tsunami tesiri olmayacağını, İstanbul'da planlanan 3'üncü köprü de herhangi bir fay hattı üzerinde olmadığı için, burada da bir risk görülmediğini bildirdi. İstanbul'un merkezinde herhangi bir diri fay hattı olmadığını aktaran Yıldız, "Diri fay ne şimdi ne de önceden vardı. Bu harita şu gerçeği söylüyor, biz depreme hazırlıklı olmalıyız" dedi. Türkiye'de 20 yıl önce tespit edilemeyen yeni fayların saptandığını anlatan Yıldız, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin herhangi bir fay hattı üzerinde bulunmadığını belirtirken, "Santral 9 şiddetinde bir deprem olacakmış gibi dizayn edilecek, Türkiye'nin en sağlam yapısı olacak" dedi.
SİMAV 4.9'LA SALANDI
Kütahya'nın Simav ilçesi dün de 4.9'la sallandı. Bölgede son bir yılda 6 bin 808 deprem olduğu açıklandı. Kandilli Rasathanesi verilerine göre, sabaha karşı 04.46'da merkez üssü İnlice köyü olan 4.9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Simav'a 28 kilometre mesafede ve yerin 9.3 kilometre altında meydana gelen 20 saniyelik deprem paniğe neden oldu. Korkuyla evlerinden dışarıya çıkan vatandaşlar ilçeyi terk etti.
ANKARA
TÜRKİYE'NİN TEHLİKE HARİTASI DEĞİŞECEK
Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 2012 diri fay haritasını ortaya koydu. Deprem bilimciler, bu haritayla beraber Türkiye'nin tehlike haritasının da değişeceğine dikkat çekti. İşte görüşleri:
İNŞAATLARDA İLK BAKILACAK
Doç. Dr. Oğuz Gündogdu (İÜ Öğretim Üyesi): Bu haritada düzeltmeden ziyade yenilik var. Daha önceki haritalarda olmayan diri fayları da ele almışlar. Fayların arasında sınıflama yapmışlar. Fayların bazılarının devamlılığını ortaya koymuşlar. "Faylar uzadı" sözü buradan kaynaklanıyor. Marmara Denizi'nin içindeki, Saros'taki fay önemli iki değişiklik. Kuzey Anadolu fay hattının devamını Marmara Denizi içinde görüyoruz. Eski diri fay haritasında buralar boştu. Yeni bir kent yapacaksanız diri fay haritasını göz önüne alarak, yapacaksınız. Diri fay haritasından sonra tehlike haritası da yenilenecek.
TEK PARÇA FAYLAR ARTMIŞ
Naci Görür (İTÜ Öğretim Üyesi): Bilinen fay sistemlerini değiştiren veya çok temel yenilikler getiren bir harita değildir. Ancak eskisine oranla daha fazla fay ayıklanmış veya eskiden parça parça olan bazı faylar birleştirilerek tek parça haline getirilmiş. Türkiye'nin depremselliği hakkında çok faydalı bilgiler vereceğine inandığım bu harita, kuşkusuz, birçok mühendislik çalışmalarında da yararlı olacaktır. Bir ileri aşaması fay sistemlerinin gerçekten aktif olup olmadıklarının aletsel olarak izlenmeleri, tarihsel ve jeolojik depremlerin saptanarak deprem tekerrür periyotlarının sağlıklı olarak saptanması olmalıdır.
GÖZDEN KAÇAN FAYLAR BURADA
Prof. Dr. Berkan Ecevitoğlu (AÜ Uydu ve Uzay Araştırma Enstitüsü Yer Bilimleri ve Mühendisliği Birimi Koordinatörü): Haritaya baktığım zaman Kuzey Marmara ve Kuzey Ege kısmının oldukça hareketli olduğunu görüyorum. Diri fay haritasında bugüne kadar eksik olan, dikkat edilmemiş, gözden kaçan faylar da yer almış. Bundan sonra nükleer santral, otoyol, viyadük, hızlı tren hatları, yeni yerleşim yerleri yapılırken, buradaki fay hatlarının durumu belirgin olarak karşımızda olacak. Birinci derecede fay hatlarından etkilenen yapılar bu kısımlara yapılmayacak.