1932'de Trabzon Of'ta doğan Cemal Akyıldız, 1949'da Güzel Sanatlar Akademisi'nde resim tahsili için İstanbul'a gelmiş, İbrahim Çallı, Hikmet Onat, İhap Hulusi gibi zamanın en büyük ressamlarının atölyelerinde çalıştıktan sonra, 1951'de Babıali Yokuşu'ndaki atölyesini açmıştı. Babıali'nin koca çınarı, Kovid-19 salgınına kadar yılların alışkanlığıyla pazar günleri hariç her sabah saat 06.00'da kalkıyor ve Bahçelievler'deki evinden Cağaloğlu'ndaki atölyesine gidiyordu. 70 yılı aşkın süre Babıali'de Türkiye tarihini resmeden Cemal Akyıldız, 20 Kasım'da koronavirüs nedeniyle tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
SABAH, ATÖLYESİNE GİRDİ
İki yıl önce Cağaloğlu, Babıali Yokuşu'ndaki atölyesinin kapılarını SABAH'a açan Akyıldız, klasik resmi bilen sanatçı kalmadığından yakınarak, "Bütün dünya hep modern ve soyut resim üzerinde çalışmalarını yürütüyor ve bundan bütün dünya ıstırap çekiyor" demişti. Basın ve kültür alanına sayısız eserler veren ressam Akyıldız, 20 yıldan fazladır tarihi belgesel tarzında gravürler resmediyordu. Yurt içi ve yurt dışında Osmanlı ve Selçuklu eserlerini de çiziyor, eserleri yine dünya genelinde sergileniyordu.
RESİMLERİNİ BİLMEYEN YOK
Akyıldız; Cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar, üniversiteler, belediyeler gibi birçok devlet kurumuyla birlikte geliştirilen projeler kapsamında yeni çalışmalar yapıyordu. Onun eserlerini aslında bilmeyen, görmeyen yoktu. Okul kitapları ve karnelerdeki Atatürk gravürlerini çizen sanatçı da oydu.
HAYATI BELGESEL OLDU
Ressam Cemal Akyıldız'ın hayatı, ölmeden önce "Bab-i Ali'nin Son Çınarı, Ressam Cemal" ismiyle bu yaz belgesel olarak da çekildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle belgeselin yönetmenliğini, İngiltere'de yaşayan ödüllü yönetmen Mehmet Özgür Candan yaptı, senaryosunu da gelini Nermin Akyıldız yazdı. Nermin Akyıldız, "Cemal beyi belgesel çekimleri sırasında memleketi Of'un Ağaçbaşı köyüne, okuduğu ilkokuluna götürdük. Çok duygulandı. Rahatsızlanana kadar masasında çalışıyordu. Arşivi, atölyesi bize emanet" dedi.