Anabasis adıyla M.Ö. 400 civarlarında yazılan anlatıda sözü edilen tarihi yol, doğa turizmi çerçevesinde gün yüzüne çıkarıldı. Doğaseverler, Sesli Kaya'da özgürce çığlık atarken, güzergah üzerindeki hanlar ve hamamlar restore edildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle Trabzon'un Maçka Kaymakamlığı tarafından projelendirilen çalışmalarda sona gelindi. Kaymakam Alper Balcı, öz kaynaklarıyla finanse ettikleri Anabasis Yolu Projesi'nin kısa sürede doğaseverlerin büyük ilgisini çektiğini söyledi. MÖ 401'de Pers kralı Artakserkses'e karşı başlatılan savaşta denize ulaşmaya çalışan askerlerin kullandığı yol olarak tasvir edilen güzergâhın, İpek Yolu olarak da kullanıldığını ancak daha sonra unutulduğunu anlatan Balcı, "Yol tam bir tarih ve doğa şöleni sunuyor. Güzergâhta yol alan insanlar hem müthiş ve macera yaşıyor hem de tarih ve doğayı adeta yaşıyor. Bu kapsamda güzergâhı yeniden yapılandırdık. Ortaya müthiş bir rota çıktı" dedi.
BİR AYDA 3 BİN TURİST YÜRÜDÜ
Yaklaşık 33 km'lik yol boyunca insanların Kusal Yaylasında kahvaltı yaptığını, İskobel Yaylası'ndaki Sesli Kaya'ya çıkıp çığlık attıklarını, Kofrakol Yaylası'ndan karşıdaki Sümela Manastırı'nın doyumsuz manzarasını izleyebildiğini anlatan Balcı, "Turistler çok özel dağ ve orman çiçeklerinin kokusu altında yürüyor. Mide rahatsızlığına iyi gelen çam sakızı çiğneyip, Pilav Dağı'nda teknolojinin ve yapaylığın giremediği yaylaları geziyor, fotoğraflıyor. Biz gerekli alt yapıyı hazırlayıp tanıtımını da iyi yaptıktan sonra bu yol yakın gelecekte doğaseverlerin akınına uğrayacak" diye konuştu. Son bir ayda yaklaşık 3 bin yerli ve yabancı turistin Anabasis Yolu'nda yolculuk yaptığı belirtildi.
PARALI ASKERLERİN ZORLU GÜZERGâHI
Milattan
önce 430'da doğan ve MÖ 355'de öldüğü kabul edilen, Yunanlı tarihçi Ksenophon'un, Türkiye'de "Onbinlerin Dönüşü" adıyla yayımlanan eserinin orijinal adı Anabasis. Kitapta, Pers tahtını kardeşi Artakserkses'ten almak isteyen Kyros'un, paralı Yunan askerlerinden oluşan orduyla yaptığı yolculuk anlatılıyor. "Onbinler" diye ifade edilen ordu, Karadeniz'e ulaşmak için yola çıkıyor. Açlık ve yorgunluktan yaşamdan ümitlerini kesmişken İskobel Yaylası'na ulaşan ordu burada denizi görünce zafer çığlıkları atıyor.