G.Saray'ın transferde liste başı isimlerinden biri Nani. Alınırsa Portekizli oyuncu sarı-kırmızılı takıma ne kadar katkı sağlar?
G.Saray'ın yeni çileği olarak Portekizli Nani günlerdir manşetlerden inmiyor. Yerli ya da yabancı oyuncu alırken karakter analinizini iyi yapmak, iş ahlakını süzgeçten geçirmek gerekir.
Bir örnek vereyim;
2007'de Ronaldo vatandaşları ve takım arkadaşları Nani ve Anderson'la havuz başı aleminde yakalanmıştı. Bu olayı gündeme getiren İngiliz medyasına Manchester United menajeri Alex Ferguson kinaye kokan şu yorumu yapmıştı:
"Ben, Ronaldo'ya vatandaşlarına İngiltere'yi tanıtması için izin verdim."
Portekiz'den yıldız oyuncular yetişiyor. Çoğu da yetenekli ve yaratıcı oluyor. Ancak, Portekizli oyuncuların özel yaşamlarıyla ilgili ciddi sorunları var.
İstanbul gibi gece hayatının hafta içi ve hafta sonu "Top" yaptığı gecelerde "Alem"e meyilli oyunculara rastlamamak mümkün değil. Beşiktaşlı Fernandes'i, Simao'yu, bir dönem Galatasaray'da oynayan Meira'yı, hatta Querasma'yı örnek verebiliriz. Nani de
"Alemi" seven oyuncuların başında geliyor. İngiltere'deki vukuatlarına baktığınızda çarpıcı örneklerini bulabilirsiniz. Nani önemli bir yıldız.
Yetenekli. Galatasaray'a katkısı olur. Ancak,
idmandaki ve sahadaki dakikaları "Alem" dakikalarından fazla olmalıdır. İstanbul'un büyülü geceleri esir almazsa Nani, Galatasaray'ın kanatlarını uçurur, gol bölgelerini zenginleştirir.
Cezanın kalkma gerekçesi komik
TFF'nin Trabzon kalecisi Tolga Zengin'in 1 maçlık cezasını kaldırmasını nasıl değerlendirirsiniz?
TFF'nin cezayı kaldırma gerekçesine bakalım:
"Tolga'nın sadece TV kanallarına beyanda bulunduğu, bahsi geçen gazeteye kesinlikle beyanda bulunmadığı, gazetede geçen ve disiplin ihlali sayılabilecek açıklamaların kendisine ait olmadığını ısrarla beyan etmektedir." Cezanın kaldırılma nedenine itirazım var.
TFF'nin ceza kaldırma gerekçesi komik ve skandal. Tolga TV kanalına konuşuyor, gazeteye ise beyanda bulunmuyor. Televizyonlar bir iletişim aracı değil mi? Gazeteler, TV'ye yapılan açıklamaları haber yapmıyor mu? Gazetede çıkan bir haber ertesi gün TV'lerde gündem oluşturmuyor mu? Belli ki, haberi yapan gazete Tolga'nın TV'ye yaptığı yorumu izlemiş ve manşet yapmış. TFF,
"TV'ye konuştu, gazeteye konuşmadı" diyerek karar veremez. Üstelik TFF, gazete adını vermeyerek bir ayıp işliyor ve yazılı medyayı töhmet altında bırakıyor.
Bu iki iletişim aracını birbirinden koparamaz, birini var sayıp diğerine yok gözüyle bakamazsınız.
Melo'suz omurga felce neden olur
G.Saray'da Melo yine belirsizliğini koruyor. Brezilyalı kalmalı mı gitmeli mi?
Galatasaray Melo'nun yerine, Chelsae'nin Nijeryalı orta saha oyuncusu Obi Mikel'i düşünüyormuş. Melo 30, Mikel 26 yaşında. İkisi arasında 4 yaş fark var. Ancak oyun anlayışlarına, zekalarına ve takıma katkılarına bakarsak Mikel, Melo'nun çok gerisinde kalır. G.Saray'ın şampiyonluklarında her oyuncunun katkısı var. G.Saray'ın nasıl, "Aile ve takım olmak" başarı felsefesi ise kadronun omurgası da önemli. İlk şampiyonluğun omurgaları Muslera-Ujfalusi-Selçuk-Melo ve Elmander olmuştu. İkinci şampiyonlukta omurga görevini Muslera-Selçuk-Melo-Burak ve ikinci yarı Drogba üstlendi. Uyarıyorum; yüreğini ortaya koyan, taraftarı sahanın içine çeken, hırslı, kaybetmeyi sevmeyen Melo'yu dışlayıp, Obi Mikel ya da başka transfer etmek dilerim G.Saray'ın işleyen omurgasını felç etmez.
Sneijder sistemi zorluyor
Başkan Aysal, "Değerini verene Sneijder'i satarım" diyor. Hollandalı'nın ayrılığı G.Saray için kayıp olur mu?
Michael Jordan'un yorumu:
"Yıldızlarla maç kananırsınız. Takım olursanız şampiyonluk kazanırsınız." Her zaman takım oyununa destek verdim. Futbolcuya dayalı sistemin zararlı olduğunu savundum. Fatih Terim'in olduğu yerde
"Takım ve aile ruhu" hep ön plandadır. Terim, Florya'da yarattığı bu ruh sayesinde 6 şampiyonluk kazandı. Sneijder yapı olarak
"Yerim dar" diyen gelinlere benziyor.
Varlığı G.Saray'da sistem kargaşası yaratıyor. Çünkü Terim, ona yer açmak için çoğu maçta takımın sistemiyle oynamak zorunda kaldı. Hiçbir oyuncu vazgeçilmez değildir. Sneijder önce
"Aile olma" felsefesine, sonra da Terim'in sistemine ayak uydurursa yetenekleriyle G.Saray'a büyük katkı sağlar.
GS Popescu, FB Lucio'sunu buldu
G.Saray ile F.Bahçe defansını güçlendirdi. Takımlarına katkıları nasıl olur?
G.Saray Kamerun'lu Chedjou'yu, F.Bahçe de Portekizli Alves'i alarak savunmalarını güçlendirdi.
Bu milli iki savunma oyuncusunun ortak özellikleri; topu kullanma becerileri yüksek.. Geriden oyuna katılışları mükemmel. Ayrıca bu ikili duran toplarda rakip ceza alanı içinde hava hakimiyetleriyle ön plana çıkıyor. G.Saray yeni bir Popescu, F.Bahçe de yeni bir Lucio buldu.
Chedjou ile Alves sadece savunmayı toparlamaz kafa hakimiyetleri ile 7-8 gole imza atarlar.