Fenerbahçe, kritik bir galibiyet aldı. Emre'nin küfürleri konuşuluyor ama çok da önemli bir gol attı.
Muhteşem bir gol... Kasımpaşa'dan Malki'nin attığı gol de çok güzeldi; Emre'nin attığı gol de çok güzeldi. Adem Büyük'ün gol kadar güzel bir kafa vuruşu var; öne çıkan Volkan'ın üzerinden... Direğin üzerinden kıl payı kaçtı. Maçta, güzel şeyler de vardı.
Bu arada, Caner de tribünde küfür ederken yakalandı.
Fark etmiyor. Sahanın içinde küfrederken ceza almayan adam, tribünde rahat rahat eder.
Şimdi bak; Kasımpaşa 10 kişi kaldı. Kerem'in ikinci sarı kartı, aptalca görülmüş bir kart... Aptalca... Ben, Kasımpaşa'nın yöneticisi olsam; ibreti alem olsun diye Kerem'e çok ağır bir ceza veririm. Federasyonun vereceği cezayı beklemeden… Ki ceza kuruluna dahi gönderilmeyecek; ikinci sarı karttan kırmızı kart gördü.
Bir futbolcu kendisini bu kadar ucuz, bu kadar anlamsız attırmaz. Bunun bir cezasının olması lazım. Ama ilk gördüğü karta bakmak gerekiyor.
Görünen manzara şu: Kerem'in aleyhine faul çalıyor. Kerem, hakeme 'Ben bir şey yapmadım' diyor. Top taca çıktığı zaman dahi, hakeme dönüp 'Ben yapmadım; benden çıkmadı' demeyen futbolcu var mı Türkiye'de!.. Herhangi bir faul kararına itiraz etmeden, kafasını öne eğip, geriye koşan futbolcu sahnesi bana gösterebilir misin? Türkiye'de, Kerem'in faul kararına -hakeme dönüp ellerini kaldırması- 'Faul değildi' denmesinden daha normal bir şey yok… Ki bu medya, geçen hafta Egemen için 'Refleks bir tepkiydi' dedi. Gidip hakeme göğüs atmak refleks yani!..
Kerem ne yapıyor; 'Ben yapmadım' diye ellerini kaldırıyor ve Fenerbahçe duran top atışı yapacağı için geriye, yerine doğru yürümeye başlıyor. Hakeme doğru değil... Yürürken hakemin yanından geçiyor. Sarı kartlık bir olay olduysa, orada oldu. Küfür ettiyse, kırmızı kart görmesi lazım. Görmediğine göre söyleniyor olabilir. Hakemin üzerine bile gitmiyor; hakemin yüzüne bile bakmıyor.
Yani ne söyleniyor; bilmiyoruz ama Emre'nin kendi aleyhine verilen faullerden sonra neler söylediği gayet net okunurken ve duyulurken hiçbir şey yapmayan hakem, yanından söylenerek geçen Kerem'e sarı kart verdi! Bunun adı, 'çifte standart' değilse nedir! Bu, hakemin maçı hangi kompleksler ve baskılar altında seyrettiğinin ifadesidir.
Başka bir örnek vereceğim; Türkiye'de hakem yorumu yapacak tarafsız, eski bir hakem olmadığı için Almanya'dan, döviz ödenerek ithal edilen Markus Merk'i dinliyorum. İki pozisyon anlatacağım.
İsterdim ki Şansal kardeşim, 'Fenerbahçe resmi televizyonu değildir burası Hıncal ağabey... Bak; tarafsız bir televizyondur. Şimdi bunu, sana kanıtlayacağım' desin.
Maçın pozisyonlarını analiz ediyorlar ve Fener'in ofsayt olan golünü tartışıyorlar. Orada, iki pozisyonda ofsayt tartışması var:
1- Kafayı vuran Kuyt, ofsayt mı?
2- Kuyt kafayı vurduğu zaman röveşatayı atan Mehmet, ofsayt mı?