Tesadüfen de değil... Galatasaray artık akla hayale gelmez goller yiyor. Fernandes korneri atarken 18'in içinde 11 Galatasaraylı var. İki santrforun ikisi de orada... O kornerden kafa vurabilecek tek Beşiktaşlının Sivok olduğunu Bursa'daki sağır sultan biliyor. Almeida da yok, başka kafa vuracak adam yok.
Muslera dahil 11 adam orada, Sivok kafayı bomboş vuruyor! Bu nasıl bir savunma çalışmasıdır? Galatasaray'ın bu sene duran toptan yediği pozisyonun haddi hesabı yokken hala bunun önlemi alınmıyorsa bu Galatasaray, antrenmanda ne çalışıyor!
Şimdi efendim; 4-4-2'den 4-4-1-1'e dönmek için bir santrafor çıkarıyor. Kimi çıkarıyor; Umut'u! Bir kere daha Fatih hocam, oyundan çıkarken Umut'un yüzünü seyretsin. Bu sene Fatih Terim başından beri Umut'u bitirmeye oynuyor sanki... Ancak kasıtlı bir hoca 'Ben bu adamın futbol hayatını söndüreceğim' diyen bir hoca bunu yapar.
Umut, Galatasaray'ın en iyi adamlarından biriydi çıktığında... Taktik değişikliği yapıyorsan, iki santraforu bire indiriyorsan; çıkması gereken adam Elmander, Umut değil... Arkadan Elmander'i de çıkardı ve Hakan Balta'yı soktu. Düşünebiliyor musun; takım santraforsuz kaldı! Türkiye'nin en bol santraforlu takımı, sahada santraforsuz kaldı.
Hakan Balta'yı soktu. Niye soktu Hakan Balta'yı? Normalde düşünüyorsunuz ki hücum zayıfladı, Hakan Balta'yı sol beke koyacak, Riera'yı ileri sürecek. Hayır, Riera sol bekte devam!
Hakan Balta'nın oyuna girmesinin sebebi açık; Hilbert'i tutacak. 'Beşiktaş'ın sağ bekini marke etsin' diye Galatasaray takıma sol açık aldı ya! Bir sol beki, 'sol açık' diye koydu! Kendi sahasında oynuyor, 2-1 galip! Diyeceksin ki '10 kişi.' 10 kişi ama oynadığı oyunu görüyoruz.
Sahanın hâkimi olan takımı Galatasaray, topla daha fazla oynayan takım Galatasaray, arka arkaya gol pozisyonuna giren takım gene Galatasaray. Çünkü karşısında 'Beşiktaş' diye bir takım yok. 9 kişi de kalsa 'Beşiktaş' diye takım yok. Hilbert'i tutmak için santrfor çıkarıp sol bek koyuyor oyuna! Bu ne demek; 'Ben beraberliğe razıyım.' Yani 'Bundan sonra bir tane yiyelim ama iki tane yemeyelim.' Bunun önlemini alıyorsun!
Skor 2-2 olsa ne olacak? Golcün kalmamış takımda... 3-2 aklında yok, üçüncü gol aklında yok. Olsa Umut'u aldıktan sonra Elmander'i artık oyundan almaz ya da Burak'ı sokar.
İnanamadım, hakikaten inanamadım; bir teknik direktör bir futbolcusunu bu kadar mı bitirir! Bu sene Fatih hocamın Umut'u bitirmesi, spor eğitimlerine örnek olarak geçecek bir olaydır. Lige en iyi başlayan santraforu işte böyle bitirirsin!
Ben çok şaşırmıştım Elmander ve Umut'la başladığında... Meğer bitirmek için başlatmış, oynatmak için değil. Öyle diyorum yani!
Fatih Terim, kendini lütfen Umut'un yerine koysun, empati yapsın. 'Şu senenin başından beri ben bu çocuğa neler yaptım, bu çocuk şimdi ne düşünüyor?' diye bir düşünsün bakalım. Kendisi tabii mantıki bin tane sebep sayabilir, 'Ben şunun için Umut'u çıkardım' diye... Ama bir de madalyonun öbür tarafı var, karşında bir insan var. Galatasaray'ın en çok golünü atan adamlardan biri var. Şu maçta da en iyi adamlardan biri var.
Engin ve Sneijder'in, ikisini beraber 57. dakikada oyuna sokmak intihar! İkisi de ne zamandan beri oynamayan adamlar. Sneijder'in halini gördünüz mü? 75. dakikada nefes alacak hali yoktu. Tükendi, bitti! 9 kişi kaldı Galatasaray. Engin'den zaten bir hayır yok. Hakan Balta, Hilbert'i tutmaya girmiş.
Geçen hafta Kasımpaşa'ya yenilen takıma, Beşiktaş bu kadar mahkûm oynuyorsa bir de yeniliyorsa; Beşiktaş'ın çok düşünmesi lazım.
Beşiktaş'ta Almeida yoktu ve Aybaba onun yerine forvete Holosko'yu koydu. Oğuzhan'ı yedek bıraktı ama Fernandes tercihi de pek tutmadı.
Aybaba'nın ne yaptığını anlamak mümkün değil, anlayamadım. Ama şöyle bir Galatasaray'ı, bu kadar kötü yönetilen Galatasaray'ı yenemiyorsan sen!..