"Atamayana atarlar"

Trabzonspor, Beşiktaş'ı tek golle devirdi ve Süper Final'deki ilk galibiyetini aldı. Süper Final'e F.Bahçe yenilgisiyle başlayan bordo- mavililer, Avni Aker'deki derbide Halil'in attığı şık golle üç puanı hanesine yazdırmayı başardı. Karşılaşmanın tek golünü atan Halil Altıntop, takımına 'altın' değerinde bir galibiyet getirirken, bu sezon Süper Lig'deki gol sayısını da 6'ya yükseltti.



FATİH DOĞAN: Kartal ofsaytta

Trabzonspor tribünlerine açılmış "Irkçılığa karşı teşekkürler Çarşı" pankartı stada giren herkesin anında dikkatini çekecek büyüklükte ve farklılıktaydı. Siyah-Beyaz renklerle verilen bu mesaj jestini ister Zokora üzerinden kendilerine yapılmış bir desteğe "teşekkür" diyelim isterse başka bir anlam yükleyelim! Ancak milliyetçi rüzgarların sert estiği bir bölgede zaman zaman yaşanan aşırılıklar nedeniyle sosyolojik anlamda sıkıntılar yaşayan bir şehrin sebebi her ne olursa olsun ırkçılığa karşı durması ve duyanlara minnetle yaklaşan mesajlar vermesi çok önemli...Tribünleri dolduran bayan ve çocukların hiç dinmeyen tezahüratlarında bir ahenk eksikliği görülse de erkekleri aratmayacak canlılık ve coşku vardı.
Her iki teknik adam da sahaya defansta açık vermeden kontrollü bir giriş yaptı. Özellikle Beşiktaş defans çizgisini biraz daha geride kurunca Trabzon oyuna daha hakim ve kazanmaya istekli taraf gözüktü.

SORUMSUZ QUARESMA
Beşiktaş ikinci yarıya çok iyi başladı. Fernandes'in direkten dönen topu ve Quaresma'nın pozisyonu ile iki pozisyonu harcadı. Ancak Quaresma'nan Tolga'nın hatası sonucu buluştuğu topta Fernandes ve Mustafa'ya topu çıkarmak yerine iki kez çalımlamayı tercih etmesi tam bir sorumsuzluk örneği. Portekizli o pozisyonu gol yapsa veya asiste çevirse Tayfur Havutçu'nun ilk yarı durdur, ikinci yarı vur planı işlerlik kazanacaktı. Ancak eline gelmiş bu fırsatı sorumsuzca harcayan Portekizli, Beşiktaş'ın umutlarıyla birlikte daha neleri harcadığının "farkında mıdır?" sormak lazım. Veli'nin, Edu ve Holosko'nun girmesi ikinci yarı daha agresif oynayan Trabzon'un iyi futbolunun ve tribünden yükselen çığlıkların önüne geçemedi. Halil'in golü bariz ofsayt. G.Saray maçında 34 cm ofsayt golü veren hakemler dün de yine bariz ofsaytı görmedi. Hakemlerin başrol oynadığı bu oyunda birilerinin Beşiktaş'ı ofsayta düşürmek için bir hayli çaba sarfettiğini düşünmeye başladım.

İSKENDER GÜNEN: Oyun değil, üç puan

Üçüncülük şansını yükseltebilmek açısından her iki takım için çok önemli bir maçtı. Trabzonspor üç puanı alarak rakibine göre daha avantajlı duruma geldi. İlk yarıda Beşiktaş kontrollü bir oyun anlayışı sergiledi. Topun kendilerinde kalması için ayağa pası çokça yapmayı denediler. Hücum girişimlerinin bir çoğunu da Quaresma ile Trabzonspor'un sol kenarından yapmayı düşündüler.
Trabzonspor ilk yarıda hücumda daha fazla görünen takımdı. Ama hücumda çok fazla görünmek pozisyon bulmak değil! Trabzonspor'un iki kenar adamı Volkan Şen ve Olcan, sıfıra indikleri zaman amaçsızca orta yapmayı düşündüler. Kanatlardan Beşiktaş ceza sahasına gelen toplar, bırakın pozisyon yaratmayı, rakibi rahatsız bile edemedi. Adrian'ın da pas kayıpları üst düzeyde idi. Trabzonspor, ilk yarıda tek pozisyonu Olcan'la yakaladı; değerlendiremedi.

VOLKAN ÇIKMAMALIYDI
İkinci yarıda ise Beşiktaş, Trabzon sahasında daha fazla topla oynamaya başladı. Trabzonspor'un hatları arasında büyük uyumsuzluk vardı. Hücum eden savunmaya gelmekte gecikti, savunma yapan ise hücuma destek vermeyi düşünmedi. Beşiktaş iki net gol pozisyonu yakaladı. İlkini Quaresma değerlendiremedi, ikincisindeyse Fernandes'in vuruşu direkten döndü.
Trabzon'un golü Beşiktaş savunmasının bu sezon başını çok yakan çizgi halinde kalmasıyla geldi. Golden sonra Beşiktaş beraberlik için bütün riskleri aldı. Şenol Güneş'in Volkan'ı maç 0-0 giderken çıkarması yanlıştı. Volkan, çok iyi gününde olmasa da rakibi rahatsız eden, savunmanın arkasına sarkıp dengesini bozan isimdi. Çünkü Volkan Şen çıktıktan sonra Trabzonspor oyunun son 15 dakikalık bölümünde aşırı telaş ve panik yaşadı. Önde top tutamadı. Adrian oyundan tamamen düştü, Olcan ve oyuna sonradan giren Henrique ayaklarına gelen topu rakibe çabuk teslim ettiler. Bu maçta oynanan futboldan çok alınan üç puan önemliydi.
M.Kamil Abitoğlu oyuna tesir edecek bir hata yapmadı. Pozisyonları yakından süzerek iyi bir yönetim gösterdi.

MURAT ÖZBOSTAN: Schengen Halil'den

Süper Final'de ilk maçlarını kaybeden iki takımdan Trabzonspor, Beşiktaş'ı devirdi. Halil'in golü, Trabzon'un Avrupa vizesi anlamına gelen üçüncü sıra için yarıştaki avantajını 3.5 puana çıkardı.

Maçın yıldızı taraftardı.. Yaklaşık 22 bin kadın ve çocuk taraftar bordo- mavili takıma öyle bir destek verdi ki, Trabzon bu maçı kazanamasa yazık olacaktı. Trabzon'un Avni Aker'de izlediğim birçok maçında böyle bir coşku görmemiştim. Şovları, tezahüratları ile bordo-mavili takıma maçı adeta zorla kazandırdılar. Bizim ise kulak zarlarımız büyük hasar gördü! Artık ligde bir ve iki numara belli gibiydi. Geriye üçüncülük kalıyordu. İşte hem Beşiktaş hem Trabzonspor bu sıra için sahaya çıktı. Trabzon kazandı ve üçüncülük yarışında çok büyük bir avantajı ele geçirdi. İlk yarı tatsız, ikinci yarı ise nefes nefese geçti. Top bir o kaleye gitti, bir öbür kaleye.. İyi defans yapan Beşiktaş aynı başarıyı orta sahada yakalayamadı. Ama Tayfur Havutçu geç de olsa yaptığı Veli hamlesi ile biraz ortayı toparladı. Beşiktaş iyi oynadığı anlarda golü yiyerek büyük bir şok yaşadı. Quaresma'nın bencil ve şımarık halleri olmasa Kartal, Avni Aker'den farklı bir skorla ayrılabilirdi. Maça gelirsek.. 20'de Olcan, Halil ile yaptığı verkaçla ceza sahasına girdi, ancak Egemen son anda yatarak topu uzaklaştırdı. 27'de Serkan'ın ortasında arka direkte toplu buluşan Cech'in çaprazdan şutunda top yandan auta gitti. 30'da Beşiktaş ilk yarıdaki en ciddi pozisyonu buldu. Quaresma ceza sahası önünden kaleye sert vurdu ama sonuç yoktu.


ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA!
İkinci yarı nefes nefese geçti. 52'de Quaresma çalımlarla ceza alanına girdi ve Tolga ile karşı karşıya kaldı. Onu da geçen Portekizli topu ayağından açınca boş kaleye gidecek top Giray'ın ayaklarında eridi.. 55'te yine çığlıklar tavan yaptı. Yine Beşiktaş atağında Simao sol kanattan ortasını yaptı. Fernandes'in şutu yan direkten dışarı gitti. 61'de kıyamet koparken, Volkan Şen, Rüştü ile karşı karşıya kaldı. Vuruşu auta gitti. 68'de gol geldi, Avni Aker yıkıldı. Zokora orta sahadan defansın arkasına nefis bir pas yolladı. Olcan dokunmadı ve Egemen'i şaşırttı. Topla Halil buluştu. Milli futbolcu, Rüştü'yü geçip attığı golle Avni Aker'de desibeli patlattı. Bu, üç puan getiren gol de olurken 90 dakikanın sonunda Avni Aker'de kolbastı şov vardı.

NE YAPTIN ZOKORA!
Bu sezon ligdeki 6. golüne imza atan Halil Altıntop, gol sevinci sırasında Zokora engeline takıldı!
1 Ağları havalandırdıktan sonra tribünlere doğru koşan 30 yaşındaki futbolcunun yoluna Zokora çıktı.
2 Fildişi Sahilli oyuncu, arkadaşını yakalayıp yere indirdi.
3 Sert bir şekilde yere düşen Halil bu sırada sağ dizinden bir sakatlık yaşadı.
4 Bir süre acı içinde yerde kalan Halil, maça devam edemedi ve birkaç dakika sonra yerini Celustka'ya bıraktı.

AHMET ÇAKAR: Gazozuna maç
Süper Final'den beklentimiz de büyüktü. Hiç değilse futbol adına bir şeyler görmek isterdik ama görmedik. Sadece üçüncüyü ilgilendiren bir maçtı ve görünen o ki Trabzonspor üçüncülük için büyük avantaj sağladı. Önce şunu söyleyelim; iki takımın da futbolu çok geri gitmiş. Eksikler, cezalar veya başka şeyler bu geri gidişin mazereti olmamalı. İlk yarıya bakıyoruz Trabzonspor sağdan soldan bir düzine orta yaptı. Ama inanın bu ortalardan biri dahi Trabzonsporlu bir oyuncuya temas etmedi. Zaten etme ihtimali de yoktu. Ceza alanı içinde sadece Halil Altıntop vardı. O da markaj altında. Sağı Volkan solu Olcan iyi kullanıyormuş gibi görünse de sonuç nafile.
Beşiktaş ilk yarı yapması gerekeni yaptı. Kapandılar, kontrataktan gol bulmaya çalıştılar. Ernst biraz zorladı hepsi bu. Quaresma ve Simao futbolu kafada adeta bitirmişler.
İkinci yarıya baktığımızda Beşiktaş biraz daha toparlanmış gibiydi. Zaten çok da önemli pozisyonlar yakaladılar. Önce Quaresma slalom yaparcasına girdi, kaleciyi geçti ama Giray çıkardı. Sonra da Fernandes'in vuruşu direğe vurup dışarı çıktı. Beşiktaş bu dakikalarda yakaladığı pozisyonlarla pekala maçı kazanabilirdi. Ama bu dakikadan sonra futbolun tarihi gerçeği tekrar ortaya çıktı. Ne derler, 'atamayana atarlar' öyle de oldu. Beşiktaş golleri kaçırdı ve Halil golü yaptı.

ABİTOĞLU FAULÜ ATLADI
Bu sonuç Trabzon'u üçüncülük için çok ama çok avantajlı hale getirdi. Her iki takım da önümüzdeki yıl için çok fazla düşünmeli. Çünkü futbolcu kaliteleri belli. Ama sezonu kapatmış gibi oynamaları, kendilerine güvenleri olmayışı başka bir tartışma konusu. Hakem Mustafa Kamil Abitoğlu için maç çok zor geçmedi. Oyun genelinde iyiydi. Trabzonspor'un golünde ofsayt şüphesi vardı. Maçı izlerken bana değil gibi geldi. Sonra ağır çekim ve ölçümlerde 32 cm ofsayt çıktı.
Son dakikalarda Quaresma'nın boynundan çekilmesi de bir faulü gerektiriyordu. Belki ceza alanı çizgisinin hemen dışı ama Mustafa Kamil Abitoğlu faulü vermeliydi.

METİN TEKİN: Kazanabilmeyi unutmak!

SADECE İstanbul'daki cezalı maçlarda değil, Trabzon'da da bütün stadı dolduran coşkulu bayan ve çocuk taraftarlar vardı... Gerçekten bu uygulama bize Türkiye'nin birçok stadında tahmin edemediğimiz çok enterasan tablolar oluşturdu.
Dün akşamki maça geldiğimizde adını Süper Final diye adlandırdığımız ligin bu son koşusunda, Trabzon-Beşiktaş maçını izledik. 90 dakika futbol doğruları ve becerileri anlamında kaliteden çok uzak bir oyun vardı. Her iki takım da o kadar çok top kaybıyla oynadı ki; yaptıkları değil, yapamadıkları belirledi maçın skorunu...
Beşiktaş tarafından baktığımızda, siyahbeyazlılar kazanamamaya o kadar alıştılar ki, nasıl galip geleceğini unutmuş durumdalar sanki.. Tamam, pas yapmaya çalışıyorlar, pozisyon üretmeye çalışıyorlar ve tabii ki savunma yapmaya çalışıyorlar ama bir maçı alıp götürmeyi ve koparmayı adeta tamamen unutmuşlar.
Bütün ikinci yarıda hep başrole koyduğumuz Fernandes bile çok yetersiz görüntüde Süper Final'in son iki final maçında... Ernst de, Veli de Necip de hücum anlamında bu üretkensizliğe çözüm üretecek oyuncular değil. Sezon başından beri hep fark yaratacağı beklenen Simao ve büyük yıldız diye adlandırdığımız Quaresma'da hiçbir ışık yok. Daha fazla zaman almasını söylediğimiz Mustafa Pektemek ise böyle giderse Beşiktaş'ın santrforu hüviyetinden yavaş yavaş uzaklaşır.

ÇOK ÖNEMLİ BİR AVANTAJ
Esasında, teknik açıdan söyleyecekleri bir kenara bıraktığımızda, Beşiktaş, hiçbir maçı kendi lehine çevirecek takım ve oyun gücü kalmamış psikolojisinde...
Dün akşamki oyuna Trabzon yönünden bakarsak, onlar da Burak'sız pozisyon üretseler de skor yakalamadaki zorlukları, çok net ortaya çıktı. Evet Beşiktaş ile kıyasladığımızda futbol anlamında daha üretken bir çaba içerisindelerdi. Ama ne Adrian'ın, ne Volkan'ın, ne de Olcan'ın buna becerileri yeterliydi. Yine de üçüncülük yarışında önemli bir avantajla dün akşamı kapadılar.