"Abitoğlu penaltıyı vermedi"

Spor Toto Süper Lig'in 30. haftasında Orduspor'a konuk olan Beşiktaş, karşılaşmadan 1-1 beraberlikle ayrıldı. İşte spor yazarlarının maçla ilgili yorumları...

Metin Tekin: Önemli süreç başlıyor
Beşiktaş'ın, Avrupa maçından sonra psikolojik olarak dünkü karşılaşmanın içinde olamayacağı belliydi. İstediği skoru alamasa da benim beklemediğim kadar mücadele eden bir ekip vardı sahada. Bu galibiyete yetti mi? Tabii ki hayır... Çünkü buna beceri ve kaliteyi de katmak zorundasınız. Beşiktaş'ın son sekiz maçlık lig tablosuna baktığımızda sadece bir galibiyet görüyoruz. Bu tablonun sorgulanması gerekir.

Gelelim maça; Kaleci dahil sürekli değişen bir savunma kurgusu olması, takımı çok etkiliyor.
Sidnei'in bu bölgedeki yetersizliği, iyi niyetli olsa da Ekrem'in yeterli nitelikte oyuncu olmaması dün akşam siyah-beyazlıların savunma zafiyetlerini açıkça gösterdi.

Orta sahada mücadele vardı ama ileri uçta hala Holosko'nun fark yaratacağını düşünmek biraz hayalcilik oluyor artık.

PEKTEMEK FAZLASINI VERMELİ
Özellikle A Milli Takım'ı gören Mustafa Pektemek'in o bölgede daha etkili olmasını bekliyoruz açıkçası... Mustafa, santrfor özelliklerini sergiliyor ama ileri uçta daha becerili olmalı. Her zaman vuruş özelliğiyle oyuna katılan Edu'nun klasik gol vuruşu becerisinin tipik bir örneğiyle beraberliği kurtardı Beşiktaş. Sahaya son dakikalarda giren Burak Kaplan'ın oyunculuğu ve yeteneğiyle ilgili güzel şeyler duyuyoruz ama değerlendirebilmemiz için daha uzun süreler alması gerekir.

Beşiktaş'ın Play-Off'a kalabileceğini, fakat farkın zor kapanacağını düşünüyorum. Perşembe günkü A.Madrid maçında turun geçilmemesi halinde önemli kararların alınacağı, yepyeni bir süreç başlayacak Beşiktaş için. Tabii bu dönemde öncelikli olan yönetim ve başkanın belirlenmesi.

Fatih Doğan: Beşiktaş kan kaybediyor!..
Beşiktaş'ın solunda Simao, Ordu'nun solunda Culio... Aynı mevkide iki futbolcudan iki farklı performans. Her alanda dengeli giden oyunun terazisini bu iki futbolcu bozdu. Culio ile Simao'nun formasını değiştir Beşiktaş maçı hiç zorlanmadan farklı kazanırdı. Carlos Carvalhal'in psikolojisi, Quaresma olayından olsa gerek Simao'yu çıkaracak durumda değildi. En azından ikinci yarı Portekizli'yi oyundan alıp, Mustafa'yı sola çekerek Edu'yu ileri sürerek takımına daha işlerlik kazandırabilirdi. Bunu da denemedi. Beşiktaş'ın bugün Simao dışında iyi mücadele ettiğinin altını çizmek gerek. Özellikle Rüştü, Egemen ve İsmail standardın üstüne çıktı. Geldiği günden bu yana yeteneklerine inandığımız için büyük destek verdiğimiz Mustafa'nın topları ezme konusunda iyi bir uyarıya ihtiyaç var. Hem kendi yeteneklerine ihanet ediyor, hem de taşıdığı formaya eziyet... Edu'nun üçüncü buluştuğu topta attığı güzel golden umarım Mustafa'nın çıkaracağı dersler var. Simao'ya katlanmak gibi seçenekleri zorlayan Carvalhal, Beşiktaş'ın play-off şansını da zora sokuyor. Kartal giderek kan kaybediyor.

BUYRUN ESERİNİZ
Beşiktaş'ta ilginç gelişmeler oluyor. Camia adeta kaynıyor ve trajikomik olaylar oluyor. Haftalardır kulislerde "Yıldırım Demirören'in adayı Serdal Adalı, Demirören'in arka bahçesini Adalı temizleyecek" diye söylemler ortaya atıldı. Ancak "Beşiktaş'ı krizden çıkarmak için formül arayışıyla görüşmeler yaptığı bilinen Serdal Adalı'nın "Bağımsız" durduğu sanırım iki gün önce fark edildi. Çünkü Demirören'le yıllar yılı omuz omuza vermiş kişiler ve gruplar Adalı'ya karşı Divan Başkanı Yalçın Karadeniz altında birleşme alternatifi üzerinde çalışıyor. Burada tartışılması gereken aynı kişilerin "Adayımız ol" diyerek Fikret Orman ve Murat Aksu'nun kapısını çalıp çalmadığı! Ve manidar olan ne cevap aldıkları.. Bu hamleleri nasıl mı değerlendiriyorum? Kongreye sayılı günler kala hala Adalı'nın adaylığını açıklamamış olması düşündürücü. Bu dakikadan sonra Adalı'nın aday olmaması kaos doğurur. Eğer kaos olursa Adalı dahil bütün paydaşlar faturayı ödemeye hazır olmalıdır.

Ömer Üründül: Sadece Edu'nun golü
Dün Ordu'da futbol kalitesi düşük, son derece zevksiz bir ilk yarı izledik. Beşiktaş yorgundu, moralsizdi. Ayrıca takım tertibinde ileri üçlünün formsuzluğu ve birbirlerini yeterince tanımamalarından kaynaklanan uyum sorunu da ciddi handikaptı. İlk yarı boyunca Simao, Mustafa Pektemek ve Holosko'dan hiçbir olumlu icraat sahaya yansımadı. Orta saha da ne yapacağını şaşırdı. Hücum gücü kısır kalınca iş orta sahadefans bütünleşmesiyle meydana gelen savunma kurgusuna kaldı. Orduspor hırslıydı, tempoluydu ve genelde kontrol ellerindeydi, ama onların da alışılmış üretkenlik problemleri gündemdeydi. Beşiktaşlı futbolcular hiç hücumda görünmedikleri bu yarıyı fazla kale önü tehlikesi yaşamadan bitirdik derlerken, son dakikada kaleci Rüştü ve iki stoperin büyük hatalarından amatörce bir gol yediler.

ABİTOĞLU PENALTIYI VERMEDİ
İlk yarıda hiçbir şey yapmayan iki oyuncu Holosko ve Mustafa Pektemek'ti. Carvalhal, Edu'yu sahaya sürerken, tercihini Holosko'dan yana kullandı. Bu yarıda Beşiktaş ilk yarının aksine oyunu karşı alan yıktı. Ama pozisyon bulunamıyordu. Tabii ki baskı sayesinde çok sayıda duran top kazandılar. Ama rakibin uzun boylu stoperleri Yalçın ve Sedat, Beşiktaş için en etkili gol silahı olan duran toplarda tehlikeye izin vermediler. Bu şekilde giden oyunda sahneye Edu çıktı, mükemmel bir golle hiç olmazsa geneldeki zevksiz maça bir seyir zevki katmış oldu. Bundan sonra Orduspor'un tehlikeli atakları başladı. Ev sahibinin en büyük yanlışı ikinci yarıda bütün riskleri alan yorgun rakiplerini beraberlik golü yedikleri dakikaya kadar aşağı alandaki genişliği değerlendirecek etkili bir kontratak girişimi yapamayışlarıydı. Mustafa Kamil Abitoğlu maçın sonlarında İsmail'in Culio'ya yaptığı net penaltıyı vermedi.

Adnan Aybaba: Alkışlanmalı
Çok önemli bir maçtan, Madrid'den dönüyorsunuz, soyunma odasında teknik patron ve en önemli futbolcunuz Quaresma arasında sorun yaşanıyor. Oradan apar topar Ordu'ya maça gidiyorsunuz.
İspanya'daki maçta eleştiride bulunduğumuz, yerden yere vurduğumuz Carvalhal'in dünkü maçta doğruları çok fazlaydı. Önce takım olağanüstü mücadele etti.
Hector Cuper'le birlikte hava yakalamış Ordu evinde çok iyi oynuyor. Hiç kimse Beşiktaş'ın Madrid'den sonra Ordu'da böyle bir direnci gösterebileceğini beklemiyordu.
Üstelik Rüştü ve Egemen'in ortaklaşa hatasından dolayı da 1-0 yenik duruma düşülmesine rağmen Kartal maçı bırakmadı. Tüm takım çok iyi bir direnç ortaya koydu.

DAYANIŞMA GOL GETİRDİ
Kadroya baktığımızda defansta üç oyuncu ilk kez birlikte oynuyorlar. Sidnei, Egemen, Rüştü gibi... Ekrem dün sağ bekteydi. İsmail de uzun bir aradan sonra takıma katıldı.
Forvete bakınca Holosko ve Mustafa da yan yana uzun bir aradan sonra geldiler. Eeee nasıl olacak? Tabii ki bu şartlarda da takımın çok iyi bir dayanışma içinde olması lazım.
Beşiktaş dün sahada çok iyi bir dayanışma örneği gösterdi.
Bu dayanışma ile Edu'nun müthiş golü geldi.
Puan olarak değil ama mücadele gücü olarak Beşiktaş'ı dün iyi bulduk. Hakem Kamil Abitoğlu da iyi maç yönetti.

Güvenç Kurtar: Q7 harcandı
Herkesin kafasından bazı yanlışları atması lazım. Üç günde bir maç oynayınca yorgunluğu öne çıkarmak çok hatalı.
Bu sadece bizim ülkemizde uygulanmıyor.
Fernandes ile Ernst'i izleyenler 90 dakika nasıl koştuklarını ve futbol oynadıklarını görmüşlerdir. Onlar yapıyorsa diğer oyuncuların yapmaması nasıl bir mantıkla açıklanabilir?
Beşiktaş dün Orduspor önünde çok zorlandı. Bunun en büyük sebeplerinden biri ev sahibi takımın çok iyi kadrosunun olması.
Gosso, Ali Çamdalı ve Hakan Özmert'li orta saha çok güçlü. Koşan, çalışkan, üretken ve mücadele eden futbolculardan kuruldu. İlerde Culio ile Stancu, Beşiktaş'ı çok zorladılar.
Hepsi çok kaliteli oyuncular olduklarını gösterdiler.

HATAYI KİM YAPTI?
Beşiktaş'ta Ekrem sanki "A. Madrid maçında hoca beni oynatmalıydı" dercesine ilk yarıdaki tüm hücum organizasyonlarına katıldı.
İlk yarıda oyun orta saha mücadelesi şeklinde geçti. Ancak ikinci yarıda oyun tempo kazandı. Karşılıklı ataklar ve pozisyonlar futbol izleyicisini mutlu etti. Hele son 15 dakika çok heyecanlı ve zevkli geçti.
Beşiktaş'ın beraberliği yakalamasındaki en önemli unsur Edu'nun ustaca attığı şuttu.
Beşiktaş aslında Quaresma'yı oynatmasını bilemedi.
Atletico Madrid maçında tek sorumlu onun gösterilmesi çok yanlıştı. O maçta sol bek olarak Veli'nin oynaması Beşiktaş'ı yıktı. Yani hatanın başkasında aranması lazım.
Ancak fatura Quaresma'ya çıktı. Belki de böylesi hocanın ve yönetimin de işine geldi.

Hayri Ülgen: Bu gemi battı-batıyor
Beşiktaş kazanmayı unutmuş. Bir de bunun yanında güvenini kaybetmiş.. Atletico maçından sonra artık lige geri döner diye düşündüğüm Beşiktaş, Ordu karşısında tam 70 dakika ecel terleri döktü. O ana kadar oynadığı futbol hiç de büyük takım olan Beşiktaş'a yakışmadı. Düşünün Avrupa'da oynuyorsun, ülkenin en büyük takımısın ve rakibin karşısında 70 dakika bir şut atamıyorsun.

SANKİ TOPLAMA TAKIMI!
Yıldırım Demirören, Tayfur Havutçu'yu geri getirmekle Carvalhal'ın bütün dengesini bozdu. Ben zaten bu iş için üstüne basarak yazdım. Dönme Tayfun, dönersek Carvalhal'ı bitirisin. Tayfur Carvalhal'ı Carvalhal da Beşiktaş'ı bitirdi. Dün Ordu'da oynan futbola bakıyorum, sanki bir toplama takımı gibi herkes kendine oynuyor. Takım oyunundan hiç eser yok. Bir tek Fernandes birşeyler yapmaya çalışıyor.

BÖYLE GOL YENMEZ RÜŞTÜ!
Rüştü'ye ne demeli. Yılların kalecicisin... Bu kadar tecrüben var, hala böyle büyük hata yapıyorsan o zaman ben sana büyük kaleci demem. Kariyerinin sonuna geldin hala böyle basit hatalar yiyip takımını yakmaya hakkın yk. Simao inanılmaz bir düşüş içinde. Sanki 'Quaresma yoksa ben de yokum' dercesine dolaştı durdu. Carvalhal, hemen bu takımı toplamalı. Psikolojik olarak güven vermeli. Madrid maçı için oyuncularına sorumluluk vermeli. Yoksa bu Beşiktaş elenirse ortada ne Carvalhal kalır, ne de futbolcuların değeri.. Benden söylemesi.. Konfge üyeleri ve taraftarlar takıma sahip çıkmalı. Yoksa bu gemi battı batıyor...

Oktay Derelioğlu: Hal ve gidişat sıfır
Beşiktaş ile Orduspor arasındaki maçta ortaya çıkan 1-1'lik skor iki tarafa da yaramadı. Beşiktaş takımı bu tempoyla giderse play-off'ları herhalde formalite için oynayacak. Lider Galatasaray' la puan farkı 20'ye ulaştı. Orduspor ise belki galip gelse daha çok rahatlayacaktı, ancak yine de Beşiktaş gibi bir takımdan puan almanın onlar adına son derece önemli olduğuna eminim.

ORDUSPOR DAHA ÇOK İSTEDİ
Maçta isteyen, arzulayan, mücadele eden taraf Orduspor'du. Özellikle maçın ilk yarısında top onların hakimiyetindeydi. Maalesef Beşiktaş takımı son haftalarda hep kötü bir görüntü çiziyor. Takım oyununu bir türlü sahaya yansıtamıyorlar. Önemli isimleri beklenilene cevap veremiyor. Bunun başını da Quaresma çekiyor. Tabii ki iş böyle olduğunda da teknik direktör takıma olan hakimiyetini kaybediyor. Bu da sahada bariz olarak görünüyor. Fernandes ve Ernst'i ayırırsanız oyuncuların hemen hemen hepsi kafasına göre oynuyor. Sahada ne yaptıklarını bilmeden mücadele ediyorlar. Orduspor karşısında da üst üste 5-6 pas yapamadılar. Bir takım kendi içinde ve yönetiminde problemler yaşadığı zaman başarılı olması çok zordur. Yıldırım Demirören de bu şekilde sahipsiz ve ortada bıraktığı zaman da bu mağlubiyetler de kaçınılmazdır. Beşiktaş adına sadece Edu'nun muhteşem bir golü vardı. Bu muhteşem golle 1 puanı alabildiler. Maç içerisinde gözle görülür başka olumlu bir görüntü de yoktu. İyi ki arkadan gelen ve zorlayacak takım yok. Arkadan gelen olsa play-off şansı bile zora girebilirdi.

KARTAL İYİ YOLDA DEĞİL!
Uzun lafın kısası Beşiktaş iyi yolda değil. Acilen, iyi bir yönetim gelip olumlu hamlelerini takım üzerinde göstermeli. Siyah- Beyazlılar'ın uzun yıllar boyunca başarıyı yakalamasını sağlayacak hamleler atılarak acil önlem paketleri devreye sokulmalı. Eğer, günü kurtarmak adına hamleler yapılırsa görüntü bundan da vahim bir hal alacaktır diye düşünmeden edemiyorum.