Hıncal Uluç: Fenerbahçe neden "Büyük!.."
Galatasaray tribünlerine yıllardır şaşarım ve yazarım.. Aslında bizim evde de durum pek farklı değil ya..
Galatasaray, bu ülkenin gelmiş geçmiş en büyük futbol başarılarına ulaşmış kulübüdür. İki Alman, iki İtalyan, iki İngiliz, iki İspanyol Şampiyonunu geçerek ulaşılan Avrupa ve Süper Kupa Şampiyonluk kupaları, bu kulübün müzesinde durmaktadır. Bu başarının yanına yaklaşan Türk Futbol Takımı yoktur.
Ama Galatasaraylılar'da Fenerbahçe kompleksi bitmez.. Çatladıkapısporla oynarlar.. Takım galip duruma geçer geçmez, Fener'e sövmeye başlarlar, korolar halinde..
Fener akıllarından çıkmaz..
Nedir bu aşağılık kompleksinin sebebi, anlamam.. Anlamazdım.. Ama galiba artık gözümüze soktular..
Galatasaray, yepyeni bir yönetim, yepyeni bir hoca, yepyeni bir takımla, yepyeni bir statta sezonun ilk maçını yaptı ve dolduramadı.. Arena'da 15 bin boş yer vardı..
Cezalı, geleceği karanlık, tarihinin en bunalımlı günlerini geçiren Fenerbahçe'nin stadı ise, salı gecesi, bir festival, bayram yerini andırıyordu.
Federasyonun ceza sistemini, hem de ceza uygulanmaya başlamışken değiştirmesi hukuk, kadını "Seyirci" saymayışı ise, sosyal anlayışlarıma ters. İlke olarak hala karşıyım. Kadın yazarlardan da, bir tek Rahşan Gülşan tepki gösterdi, "TFF, kadın erkek eşitliğine inanıyor mu" başlıklı yazısıyla HaberTurk'te.. Gerisinde ses yok..
Ama gördüğüm manzaraya bayıldım.. Hemen hepsi Fener forması giymiş, ya da en azından kaşkolu bağlamış 41 bin kadın ve çocuk, stadın içinde, içeri girmesi yasak binlerce erkek de, çevreleyen sokaklardaydı. Evlerinde TV başında maçı izlemek yerine, stadın etrafında toplanıp, maç boyu tezahüratlarını içeride duyurarak, futbolcularına "Sizi asla yalnız bırakmayacağız" demenin bundan güzel ifadesi olur mu?.
Fenerbahçe Stadı'nın iki haftadır dışında görünen kalabalığı, Galatasaray yıllardır içerde bulamadı.
İçerdeki güzellik, coşku ise anlatılmaz.. Tarihi bir manzaraydı..
O kadar mı?.
Fenerbahçe hisse senetleri borsada her zamankinden fazla alıcı buluyor. Para kazanmak için değil, kara günde kulüplerinin yanında olduklarını göstermek için satın alıyor, Fenerliler..
Fenerium mağazaları mal yetiştiremiyor, taraftara.. Messi'yi transfer etseler bu kadar forma satamazlardı.. Zor gününde kulübün hem de nasıl yanında olduğunu göstermek için alıyorlar.. Giyecek gömleği yok belki ama, Fener forması alıyor.. Bir tane değil.. Gücü yettiğince.. İki tane.. Beş tane.. On tane alan biliyorum.. "Büyük" ne demektir, sporda?.. Taraftar demektir.. En önde, en başta taraftar.. Tarih, kupalar, müzeler sonra gelir..
Özellikle bu Fener'in en kara yılı gösterdi ki, en kara gün dostu, en tutkun, en sahiplenen taraftar Fenerbahçe'dedir..
Galatasaraylılar, kıskanmasın, gıpta etmesin, komplekslere düşmesin de ne yapsınlar?.
Ne yapacaklarını biliyorum. Her zaman yaptıklarını..
Şimdi de bana sövecekler!..
Sövmek kulübü büyütmüyor, küçültüyor oysa..