MURAT ÖZBOSTAN: Sarı lacivert kabus (SABAH)
Bernd Schuster, bir gün önce mucize nağmeler yapsa da Beşiktaş için angaryaydı Kiev deplasmanı... İlk maçta alınan 4- 1'lik mağlubiyet sonrası görünen köy kılavuz istemiyordu. Beşiktaş'ın bırakın maçı kazanmasını, bırakın tur atlamasını, bırakın berabere kalmasını, az farklı bir yenilgi alacak hali, isteği bile yoktu. Hava soğuktu. Sıcaklık eksi 15 derece civarındaydı. Buna rağmen Kiev taraftarı tribünlerin yüzde 70'ini doldurmuştu. İlk yarı bittiğinde tribünde ayaklaklarımızı, parmak uçlarımızı hissetmiyorduk! Onlar hep hareketliydi.
Şartları çok zor bu maçta Schuster, İbrahim Toraman'ı yedek soyundururken, savunmanın göbeğinde Ferrari- Sivok ikilisine şans tanımıştı. Fenerbahçe ile oynanan derbi maçta gördüğü kırmızı kart nedeniyle taraftarın evini bile bastığı Ferrari'nin, Schuster tarafından ısrarla 11'e konması manidardı. Fenerbahçe maçında kontenjana takılan Bobo da 11'deydi. Ama ne Bobo ne de Almeida'nın hali vardı. Guti de soğuğun etkisiyle paydos demişti. Diğerlerinin de farkı yoktu. Kara Kartal özellikle ikinci devre ruhunu teslim etti.
Daha 3.dakikada golü kalesinde gören siya hbeyazlı takım bir süre demoralize oldu. Hızla 18'e giren Milevski'nin pasında top ceza sahasında sıkıştı. Son olarak İsmail'in uzaklaştıramadığı topu Vukojevic ağlara gönderdi: 0-1. 20.dakikada Beşiktaş ilk ciddi atağını yakaladı. Guti'nin ara pasında ceza alanı içinde boş pozisyon bulan Bobo, topu üsten auta gönderdi. 28'de Almeida ve 34'te Ernst'in pozisyonları golle sonuçlanmadı. İlk yarıyı Beşiktaş 1-0 geride kapatırken, yediği golden sonra rakip kaleye yüklense de altın vuruşu yapamadı. İkinci devre hava daha da soğudu; Beşiktaş'ın ayakları iyice tutuldu, goller de arka arkaya geldi. 54'te Yarmolenko topu ağlara bıraktı; 2-0. 63'te üçüncü gol geldi Kiev'den.. Eremenko'nu şutunda top direkten döndü. Gusev önünde kalan topu skorborda yazdırdı: 3-0. Doymuyordu Kiev.. Taraftarı soğuğu unutmuştu. 74'te Shevchenko dörtledi; 4-0. Farklı bir veda yaptı rüya takım Beşiktaş Avrupa'ya... Başrol oyuncusu Schuster'in vedası acaba nasıl olacak Beşiktaş'a? Şimdi herkes onu bekliyor!
#Sayfa#
FATİH DOĞAN: Beşiktaş'ın ruhu yok! (SABAH)
Hedeflerinizi büyük koyarsanız, ulaşamadığınızda yaşayacağınız hayal kırıklığı da, eleştiriler de o oranda büyük olur. Büyük takımda çalışmanın kazancı da büyük olur, faturası da. Herkesin gelmek için can attığı Beşiktaş'ın futbolcusu ya da hocasıysanız ve çok büyük paralar kazanıyorsanız karşılığını vermek zorundasınız.
Taraftar yüreğiyle mücadele eden ve amatör ruhla formanın hakkını veren bir takım ister. Kiev rezaleti de ortadayken şu ana kadar Beşiktaş'ta bu ışığı gören var mı? Futbolcuların çoğu tam profesyonel olmuş, olaya duygusal (!) bakıyorlar. Enerjilerini de ekonomik kullanıyorlar. Tribünlere, medyaya silikonlu aidiyet duygusu veriyorlar. Taraftar jargonuyla, giydiği formanın hakkını veremeyen, onun altında ezilen "Çakma Beşiktaşlılar" var.
Kiev'de mucize beklemiyordum. Ama iyi mücadele bekliyordum. Dün gece Necip dışında giydiği formayı hak ederek mücadele eden futbolcu görmedim. Siyah-beyazlı taraftarın, Çarşı'nın taşıdığı gerilimin, heyecanın 10'da biri bu oyuncularda olsa bu takım uçar. O zaman varlığı ile yokluğu zaten belli olmayan Schuster'e de gerek kalmaz.
Fatih Tekke giderken Schuster'in iyi insan olmadığını söylemişti. Biz de bu zamana kadar Schuster'de iyi bir teknik direktör olduğunu gösteren hiçbir işarete rastlayamadık. Dünkü maç da çelişkilerle doluydu. Üçlü dinamik orta saha başlangıç için anlaşılır bir durumdu. İlerde Almeida-Bobo ile başlaması 4-0 yapması gereken ve ofansif futbolu düşünen bir takım için idealdi. Beşiktaş'ın geriye yaslanmaya değil, çift forvetten verim alınması için ileride oynamaya ihtiyacı vardı. Ancak Schuster'in sezon başından beri "Defansı ileride kuruyoruz, bu yüzden oynayamaz" dediği Ferrrari 11'deydi. Sadece bu tezat bile Alman hocanın hem bizimle hem de yönetimle dalga geçtiğini gösteriyor.
PIRILTILI AMA SORUNLU!
Kabul edelim Alman hocanın geçmişi sorunlu; ama parıltılı.. Şişkin egolarının altında hem kendi eziliyor, hem de Beşiktaşlılar'ı eziyor. Futbolcusuna bile "merhaba" demeyen asosyal, kendini beğenmiş bu ruh, takıma ihtiyacı olan ruhu veremiyor. Bundan sonra da değişmesi ve vermesi mümkün değil. Devre arasında bu defansla gitmeyeceğini ve sil baştan güçlendirilmesi gerektiğini görmesine rağmen takviye yapmama hatasına düşen yönetim, umarım Schuster'le devam hatasına da düşmez.