Türk basketboluna çok önemli katkılar sağlayan final serisinin her iki tarafına kocaman birer teşekkür! Olası 7'nci maç
"Kapasite müsait olsa 100 bin kişiye oynanır" inancı, kırılan rating rekorları, basketbolun tüm birimlerine artı değer getirdi. Bu seviyelere gelmek, Avrupa'da final-fourlar hedeflemek, methiyeler düzdüğümüz Fenerbahçe Ülker'in kadrosunu kurmak için proje, yatırım ve sermaye lazım. Bunları yaratmak için de öncelikle kurumsal olmak gerek.
Bugün çok değerli oyuncuları ülkemizde izleyebiliyorsak, Ülker Grubu'nun hakkını vermek lazım. Üç Büyükler'e verdikleri maddi desteğe, ciddi kontrol mekanizması eklemeyi öncelik edindiler. Bu yolu benimseyen
Fenerbahçe ve Galatasaray Avrupa'da ciddi marka olma yoluna girdiler. Kolay mı, son 30 yıla damgasını vurmuş Efes Pilsen'i bu heyecanın dışına itmek? Güzelliklere özel bir paragraf eklemek istiyorum.
Asistan coach Ertuğrul Erdoğan. Geçen sezon bugünlerde Tanjeviç'ten aldığı sorumluluğu şampiyonlukla taçlandırdı ilk headcoach'luk deneyiminde. Bu sene ikinci adamlığa geri döndü ve yine aynı başarıyı yaşadı. Dün başroldesin; bugün arka planda ciddiyetinden, performansından hiç eksiltmeden, her rolü adam gibi üstlenebilmek...
Barcelona bu hafta Bilbao'yu Bilbao'da 3-0'a getirip aldı sezonun en büyük kupasını... Basklar, her iki takımı da alkışlayarak yolladılar yaz tatiline...
Geçen ay Barselona'da Panathinaikos THY Eurolig'in bir kez daha en büyüğü oldu. Binlerce Tel-Aviv'li, bir yandan kendi takımları için ağlarken diğer yandan kupa seramonisine alkış tutuyorlardı.
Bu satırlar yazıldıktan birkaç saat sonra Alba belki de B a m - berg'de Almanya'nın en büyüğü olacak. Kim olursa olsun büyük bir coşku ve sevgiyle yollanacak evine... Türkiye'de de yarın yeni sezonun startı alınacak. Fenerbahçe, İstanbul'daki THY Eurolig final-four'a büyük bir inançla göz dikecek. Galatasaray da artık Eurolig takımı olmak isteyecek. Gazetem SABAH'ın üç gün önce manşetten verdiği
"Eurolig'in eleme grupları yeni statüsüyle İstanbul'a mı geliyor?" haberiyle bilgilendiniz. THY, cumhuriyet tarihinin en büyük sponsorluğuna imza attı. Federasyonumuz tüm gücüyle çalıştı
"Artı bir takım daha olsun" diye... Ama sizce saatlerce verilemeyen kupanın, başlayamayan törenin Avrupa'da duyulmaması mümkün mü? Eleme grubunun İstanbul'a alınmasını istemeyen rakip adaylar bunu kullanmayacaklar mı,
"Orada kaybedersek can güvenliğimiz yok" diye... Eğer Galatasaray ve Türkiye bu avantajdan yoksun kalırsa değecek mi o kadar anlamsız davranışa, tantanaya? Bugün başkasına hak ettiği kupayı aldırmazsan, yarın sen nerede ve nasıl alacaksın kendin hak ettiğin zaman?
İki yıl önce Fenerbahçe, bu sezon Galatasaray bu güzel tablonun yaşanmasına izin vermedi. İçlerindeki spor ve insanlık sevgisini sorgulamayı başarabilirlerse; önce kendileri karşı çıkacaktır kendi yaptıkları bu davranışa...