Erdoğan, BM Güvenlik Konseyi'nde ABD Başkanı Barack Obama'nın yönettiği toplantıda "Yabancı savaşçılar" konusunda Türkiye'nin tutumunu ve aldığı önlemleri aktardı.
"Yabancı Terörist Savaşçılar" meselesinin yeni bir olgu olmadığını kaydeden Erdoğan, "Bu konu hep daha büyük bir sorunun yansıması, bir semptomu olarak ortaya çıkmıştır. Bugün de güney sınırlarımıza komşu devlet yapılarının çökmesi ve bunun doğurduğu istikrarsızlık ve kaos ortamı, terör örgütlerine faaliyet alanı kazandırmıştır. Bölge maalesef terörist savaşçılar için çekim merkezi haline gelmiştir" dedi.
Türkiye'nin özellikle Suriye'de istikrarsızlığın baş göstermesinden itibaren uluslararası topluma sözkonusu tehdide ilişkin uyarılarını defaatle yaptığını belirten Erdoğan, "IŞİD tehdidinin Irak'a yayılması ise konjonktüreldir ve geçmiş Hükümetin mezhepçi politikalarından beslenmiştir. Uluslararası toplum birlik ve dayanışma içinde hareket ettiği takdirde, üstesinden gelemeyeceğimiz bir sınama yoktur. Uzun vadeli düşünüp, kapsamlı, gerçekçi ve samimi bir yaklaşım benimsersek bu tehdidi alt edebiliriz. Türkiye, bu istikamette öncü rol oynamaya hazırdır. Esasen ülkemiz uzun zamandan beri aldığı tedbirlerle yabancı terörist savaşçıların bölgeye akışına yoğun bir set çekme gayreti içindedir. Ancak, bu Türkiye'nin tek başına yürütebileceği bir mücadele değildir" ifadelerini kullandı.
Yabancı terörist savaşçı tehdidinin bu kişilerin kaynak ülkelerden ayrılmalarıyla başladığını kaydeden Erdoğan, dolayısıyla bunlarla mücadelenin, esas olarak kaynak ülkelerde başlaması gerektiğini ifade ederek, "Öncelikli hedefimiz, bu kişilerin Türkiye'ye girişlerinin engellenmesidir. Bu hususta uzun zamandır ilgili ülkelere bizimle işbirliği yapmaları için çağrıda bulunmaktaydık. Üzülerek söylemeliyim ki, bu hususta da ağır davranılmıştır. Tehdidin vahametinin artması üzerine, nihayet son dönemde kaynak ülkelerin bizimle bilgi paylaşmaya başladığını görmekteyiz. Bu sayede yabancı terörist savaşçılar tehdidiyle mücadele kapsamında 6 bin 300 dolayında kişiye giriş yasağı koyduk, bini aşkın yabancıyı sınırdışı ettik, havalimanlarında risk analiz grupları oluşturduk" dedi.
"AKIŞI DURDURMAK İÇİN İŞBİRLİĞİ GEREKİYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan yabancı terörist savaşçıların akışını engellemek için işbirliği gerektiğini de belirterek, "Burada bir kez daha vurgulamak istiyorum: Bu konuda Türkiye'nin işbirliğini bekleyen dost ve ortaklarımızın, ancak kendileri de gerçek bir işbirliği ruhu sergilemeleri halinde bu akışı durdurabiliriz. Bu mücadelede üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir diğer konu ise alınan tedbirlerin İslamofobik çevrelerce istismarına ve ortak medeni değerlerimizi incitmesine izin verilmemesidir" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin yıllarca terör belasıyla uğraştığını ve binlerce evladını terörizme kurban verdiğini kaydeden Erdoğan şunları söyledi:
"Terörün yaşattığı acıyı en iyi bilenlerdeniz. Dünyanın dört bir köşesinden gençlerin terörün ağına düşmesine herkesten önce biz mani olmak istiyoruz. Nitekim, Türkiye, 2011'de ABD ile birlikte Terörizmle Mücadele Küresel Forumu'nu kurarken tam da bu anlayışla hareket etmiştir.
Türkiye, bu tehdidin bertaraf edilmesi için gerekli tüm bireysel, bölgesel ve uluslararası adımları atmakta, bu hususta daha da yoğun tedbirler almakta kararlıdır. IŞİD eli kanlı bir terör örgütüdür. Hükümetimiz bu yönde en başından itibaren gerekli hukuki tedbirleri de almıştır. Terörle mücadelede ulusal çıkarlarımızın gerektirdiği her türlü adım bölgesel istikrar ve insani gerekler gözönüne alınmak suretiyle atılacaktır. Ülkemizin sınırları üzerinde büyük bir baskı mevcuttur."
SURİYELİ SIĞINMACILAR
Suriye'deki çatışmaların başından bu yana her etnik grup ve mezhepten 1 milyon 300 bin Suriyeli mültecinin Türkiye'ye sığındığını anlatan Erdoğan, "Sadece geçtiğimiz hafta içinde IŞİD saldırılarından kaçan 140 binden fazla Suriyeli Kürt mülteci ülkemize sığınmıştır. Halen Irak'tan gelen 70 bin Ezidiye de geçici evsahipliği yapıyoruz. Tüm bu fedakarlıklarımıza rağmen ve dayanışma beklentimize yeterince karşılık bulamamışken, haksız bir takım eleştirilere maruz kalmak bizi gerçekten üzmektedir. Türkiye'nin bu konudaki kararlılığı sorgulanamaz" dedi.
Uluslararası toplumun tarihi bir samimiyet sınavından geçmekte olduğunu ifade eden Erdoğan, "Sorunun köküne inildiği, arzu edilen dayanışma ve işbirliği sağlandığı takdirde sonuç alınmaması mümkün değildir. Milyonlarca Suriyeli kardeşimizin güven içinde evine dönebildiği, bütün Iraklı kardeşlerimizin kendilerini Irak'ın parçası hissettikleri, kalıcı bir barış, demokrasi ve istikrar ortamının sağlanması hepimizin ortak hedefi olmalıdır. Türkiye, bu hedef doğrultusunda yoğun çabalarını sürdürecektir" diye konuştu.