AK Parti, dar bölge seçim sistemine ilişkin çalışmalarını sürdürüyor. Seçim Kanunu'nda yapılacak değişiklikle Türkiye 550 seçim bölgesine ayrılacak. En çok oyu alan vekil seçilecek. Dar bölge sistemi ile 1980 darbesi sonrası getirilen yüzde 10 barajı kalkacak, barajsız bir sistem gelecek. Türkiye, seçilecek milletvekili sayısı kadar seçim çevresine ayrılacak ve her bir bölgeden bir milletvekili çıkacak. Seçim çevresini birinci sırada tamamlayan parti adayı veya bağımsız aday milletvekili olmaya hak kazanmış olacak. Dar bölge seçim sistemi, katılımcı demokrasinin önünü de açacak. Seçmenler, "Oyum boşa gider" kaygısı taşımayacak. Milletvekili hesabını parti liderine değil, kendini seçen seçmene verecek. Parti başkanlarının milletvekilleri üzerindeki yaptırımı azalacak. Milletvekili daha özgür olacak. Sistemle birlikte küçük partilerde Meclis'te temsil imkanı bulacak. Böylece, mevcut sistemde barajın altında kalan partilere Meclis yolu açılacak. İngiliz modeli olarak bilenen ve halen İngiltere'de uygulanan dar bölge seçim sistemi, Türkiye'de ilk kez 1950-1954-1957 seçimlerinde kullanıldı. Seçmen oyları nispi çoğunluk sistemiyle dar bölgeye göre belirlendi. 1960 darbesiyle seçim sistemi de değişti. Nispi temsil sistemi getirildi. 1980 darbesi ile bu sistem de kaldırıldı ve seçim barajı yüzde 10 olan sistem getirildi. Türkiye'de barajın düşürülmesi veya kaldırılması ile ilgili ikinci deneme ise Özal döneminde oldu. 1987 ve 1991 seçimlerinde daraltılmış bölge sistemi uygulandı. Bu sistem her bölgeden 4-5 vekil çıkarılmasına dayanıyordu. Daha sonra bu sistemden de vazgeçildi ve yüzde 10 barajının yer aldığı, Türkiye'yi 85 seçim çevresine ayıran her ile nüfusa göre vekil sayısının düştüğü sisteme devam edildi. Düşünülen dar bölge sistemi ile 550 vekil seçmek için 550 seçim çevresi olacak. Bu yöntemle İstanbul'un halen 3 olan seçim çevresi 18'e, Ankara'da iki olan seçim çevresi 7'ye, İzmir'in 2 olan seçim çevresi 6'ya çıkacak. Bursa 4, Antalya, Diyarbakır, Gaziantep, Mersin, Kocaeli, Konya ve Şanlıurfa 3, Aydın, Balıkesir, Denizli, Eskişehir, Erzurum, Hatay, Kayseri, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu, Sakarya, Samsun, Samsun, Tekirdağ, Trabzon ve Van'da 2 seçim çevresi olacak.
Reformların önünü açıyor
Dar bölge seçim sisteminin en önemli getirisi, temsilde adalet, yönetimde istikrar sağlaması. Sistem, seçimlerde birinci sırayı alan partilerin tek başına hükümet kurmasını kolaylaştırıyor. Yönetimde istikrarın en büyük faydası ise, karar mercisi olan iktidarın elini güçlendirmesi, reformlar için hızlı adımlar atmasına imkan tanıması olarak kendisini gösteriyor. Dar bölge sistemi sonucunda oluşturulan hükümet, kanun tasarı ve tekliflerini daha süratle TBMM'den geçirme imkânına sahip oluyor. 1950 seçimlerinde DP yüzde 52.7 oy almasına karşın Meclis'te 85.2 çoğunlukla tek başına iktidar oldu. 1954 seçimlerinde DP'nin oy oranı 57.6, temsil oranı ise 92.8'ye yükseldi. 1961'de Çevre Barajlı d'Hondt sistemiyle yapılan seçimlerde, CHP yüzde 36.7 oy aldı ancak TBMM'deki koltuk oranı yüzde 38.5'da kaldı. 1965'te ise AP yüzde 52.9 oyla sandıktan çıkmasına rağmen, TBMM'de yüzde 53.3 oyla kılpayı güvenoyu oranını geçti.