Cumhurbaşkanı Gül, Council on Foreign Relations (CFR-Dış İlişkiler Konseyi) toplantısında iğne atsan yere düşmeyecek ve Amerika'nın bu işlerle ilgili çevrelerinden 'yok yok' olan bir salonda yaptğı konuşmada, Ortadoğu sorununa ilişkin önemli tespitte bulundu. Gül, bölge sorununun artık Filistin sorununun parametreleri üstünden okumanın ve anlamanın mümkün olmadığını söyledi. Başkan Richard Haass'ın son on yılın Türkiye'sini öven sözlerinin ardından kürsüye davet edilen Gül, İngilizce yaptığı konuşmasında Ortadoğu konusunda önce bir genel panorama çizdi ardından da "Bölgenin sorunlarını artık Filistin 'sorununun parametreleri üstünden' okumak ve anlamak olanaksızdır" dedi. Gül, bölgede Irak'ın belirleyici rol oynamaktan çıktığını, ilk defa demografik yapısının bu ülkenin siyasetini tayin ettiğini anlattı.
ÜÇ TEMEL SORUN
Gül, bölgede şu üç temel sorunu şöyle anlattı: "İlki, ortak mezhep bilincinin ulus devlet sınırlarının ötesine geçen birleştirici rolüdür. Bu bağlamda, Arap ve İran Şiileri arasındaki mesafe hızla kapanmakta ve Şiilik bilinci etrafında birleşen tek bir blok ortaya çıkmaktadır. İkincisi, artık yekpare bir Arap bloğu yoktur. Bölge hükümetleri, etnik ve mezhep temelli kimlik siyasetinin beraberinde getirdiği zorluklarla karşı karşıyadır. Ulus devlet sınırlarını aşacak şekilde devamlılık ve nüfuza sahip olan bazı devlet dışı aktörler, bölgede giderek kilit aktörler haline gelmektedir. Üçüncüsü ise hükümetler ve devlet dışı aktörler arasında, ulusal ve bölgesel düzeyde daha fazla güç ve nüfuz sahibi olmak için adı konulmamış jeopolitik bir rekabet söz konusudur." "Bütün bunların düğüm noktası Arap Baharı mı" muhtemel sorusuna Gül dolaylı da olsa 'evet' yanıtını verirken, başlıca gerekçenin halkın yönetimlerden rızasını çekmesi olduğunu söyledi. Soru cevap bölümünde "rızanın nasıl sağlanacağını" ise Cumhurbaşkanı: 'Uluslararası gözlemcilerin denetiminde adil seçimlerle" diyerek yanıtladı. Gül, Arap dünyasındaki dönüşümler sırasında Batı'nın başlangıçta verdiği desteği, sonra 'eski korkuları' nedeniyle geri çektiğini belirtirken, "Ne demokrasinin gelişmesi ve güçlenmesi, ne de demokratik kültürün tesisinin bir gecede mümkün olmaz" diye konuştu.
MISIR'DA DEMOKRASİ
Konuşmasında Mısır'da devrilen yönetimi de, darbeyi de, darbeyi destekleyen Batıyı da eşit biçimde eleştiren Gül, 'Mısır halkının özgür iradesinin tecelli edilebilmesi için demokratik süreç yeniden tesis edilmelidir. Bu özgür ve adil seçimlerle sağlanabilir' diye konuştu. Gül, konuşmasını Türk-Amerikan ilişkilerine değinerek bitirdi. Cumhurbaşkanı, iki ülkenin aynı şekilde düşünmeyebileceğini ancak bunun nihai hedeflerin aynı olmayacağı anlamına gelmediğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, dün Pakistan Başbakanı Navaz Şerif'i kabul ederek, bir süre görüştü.