İzmir programı kapsamında Vali Cahit Kıraç'ı ziyaret eden Bekir Bozdağ, İzmir'in uluslararası öğrenciler bakımından en çok tercih edilen illerden olduğunu, sunulan bursların yanında kendi imkanlarıyla eğitim için Türkiye'yi seçen öğrencilerin de artan bir ilgiyle İzmir'i tercih ettiğini, kentin gelecekte uluslararası yüksek öğretim merkezi kimliğine bürüneceğini dile getirdi. İzmir'deki iki günlük programıyla ilgili bilgi veren Bozdağ, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, "milletvekili özlük haklarını düzenleyen TBMM Üyeliği Kanunu Teklifi'nden muhalefet partilerinin imzalarını çekmesi" ile ilgili sorusu üzerine Bozdağ, geçen hafta mecliste grubu bulunan siyasi partilerin grup başkan vekillerinin ortak imzasıyla kanun teklifinin TBMM Başkanlığına sunulduğunu, grup başkan vekillerinin attığı imzanın genel başkan adına olduğunu, genel başkanla istişare edilerek atıldığını ifade etti.
Grup başkan vekillerinin, teklifte yer alan konuların doğru ve gerekli olduğuna inandıkları için imza attığını anlatan Bozdağ, şöyle konuştu:
"Daha sonra imzalarını çektiler. Bu doğru bir yaklaşım değil. Bir işin yanlış olduğuna inanıyorsanız altına imza atmayacaksınız. Doğru olduğuna inanıyorsanız imzanızı koyacaksınız ve arkasında sonuna kadar duracaksınız. Biz AK Parti olarak bugüne kadar yaptığımız çalışmalarda milletimizin aleyhine olan hiçbir şeyin altına imza atmadık, atmayız.
Doğruluğuna inanarak attığımız imzaların sonuna kadar arkasında dururuz ve bundan sonra da devam edeceğiz. Bu teklif meclis genel kurulunda sırası geldiğinde görüşülecek ve yasalaşacaktır. Muhalefet partilerinin durumunu göstermesi bakımından son derece önemli bir gösterge. Kendi attığı imzanın arkasında duramayan bir siyaset yapısıyla karşı karşıyayız. Doğruysa niye arkasında duramıyorsun. Yanlışsa niye attın. Silah mı dayadılar kafanıza buna imza atın diye? Yok. Öyleyse 'Yanlışa imza atmayız' diyorsanız bunun altına baştan imza atmayacaksınız."
Türkiye'deki muhalefetin zikzakları çok olan, doğruların arkasında durmayı beceremeyen bir yaklaşımda olduğunu kaydeden Bozdağ, basında yer alan eleştirilerin de parlamentoyu itibarsızlaştırmaya dönük yaklaşımlar olduğuna işaret etti.
Bozdağ, parlamentonun itibarının milletin itibarı olduğunu vurgulayarak, "Ama maalesef her dönemde parlamentonun itibarını zedelemek isteyenler olmuştur. Maalesef bu olay parlamentoyu itibarsızlaştırmak isteyenlerin karalama kampanyasına dönüşmüştür" dedi.
Teklifin içinde yer alan konulardan 2'si hariç diğerlerinin zaten farklı yasalarda uygulamada olduğuna dikkati çeken Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bu kanun teklifi yasalaştığı takdirde eğer CHP'liler samimiyse bu kanunda verilen imkanlardan istifa etmemeleri lazım. Meclise müracaat etmeleri, 'Geçici hüküm koyun, biz bundan yararlanmayalım' demeleri lazım. Ama biliyorsunuz. Başka kanunlar da çıkardık gene imzalarını çektiler ama o kanunlardan yararlanmaya devam ediyorlar. Biz milletimizle perdenin önünde nasıl konuştuysak arkasında da öyle konuşuyoruz. Perdenin arkasında hepsi 'Bu iş doğrudur, yararlıdır' deyip daha sonra vatandaşla yüz yüze gelince 'Yahu nereden yaptık bu işi' noktasına gelecek bir siyasetin Türkiye'ye hayrı yoktur."