28 Eylül 2008'de kimlik kontrolü yapan polislerce gözaltına alınan
Engin Çeber, tutuklanarak
Metris Cezaevi'ne götürüldü ve cezaevinden yaralı olarak kaldırıldığı hastanede öldü. Çeber'in ölümünün ardından 4.5 yıl sonra dosya 2. Yargıtay'a geldi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Engin Çeber davasına ilişkin tebliğnamesini tamamladı.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi'ne gönderilen Başsavcılığın tebliğnamesinde, sanıkların suç kastının olmadığı, eksik inceleme ile karar verildiği, cezalandırmaya yetecek delil bulunmadığı, suç vasfında yanılgıya düşüldüğü, beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddedilmesi istenilerek, Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin mahkumiyetlere ilişkin kararının onanmasını talep edildi. Tebliğnamede, Metris Cezaevi 2. Müdürü Fuat Karaosmanoğlu'nun eyleminin "görevi kötüye kullanma" olduğuna ilişkin itirazın ise reddedilmesi istendi. Tebliğnamede, olay günü karakolda, görevli memura direnme suçu nedeniyle savcılığa sevk edilmesi için işlem yapılan Aysu Baykal'ın kendisine eşlik eden sanık polis memuru Aliye Uçak'a direnerek boynundan ısırması ve tırnaklaması üzerine yaraladığı belirtilerek sanık polis hakkında tahrik hükümlerinin uygulanması istendi. Tebliğnamede, beraat eden sanıklar hakkındaki hükmün ise onanması talep edildi.
MAHKEME TAKDİR İNDİRİMİ İSTEDİ
Engin Çeber'in Metris Cezaevi'nde işkence ve kötü muamele sonucu ölümüne ilişkin davada haklarında kurulan hüküm Yargıtay'ca bozulan 52 sanıktan, tutuklu yargılanan infaz koruma memurları Selahattin Apaydın, Sami Ergazi ve Cezaevi 2. Müdürü Fuat Karaosmanoğlu, "neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence" suçundan "ağırlaştırılmış müebbet hapis" cezasına çarptırılmıştı. Mahkeme, sanıkların yargılama sürecindeki davranışlarını dikkate alarak, bu cezada takdiri indirime gidilmesine ve sanıkların cezasının "müebbet hapis" cezasına indirilmesine hükmetmişti. Sanık infaz koruma memuru Nihat Kızılkaya'ya, "işkence" suçundan önce 2 yıl 6 ay hapis cezası veren mahkeme heyeti, tutuklu kaldığı süreyi göz önünde bulundurarak sanığın tahliyesine hükmetmişti. Mahkeme heyeti, sanıklar Mehmet Pek ve Abdülmüttalip Bozyel'i, maktul Engin Çeber, Özgür Karakaya, ve Cihan Gün'e karşı eyleminden dolayı kasıt, suçun işleniş biçimi, suç sebeplerini göz önüne alınarak "işkence" suçundan 3'er kez ayrı ayrı 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırmıştı.
Sanık polis memuru Aliye Uçak'ı müdahil Aysu Baykal'a zor kullanma sınırlarını aşarak orantısız güç kullandığı için 5 ay hapis cezasına çarptırarak cezayı erteleyen mahkeme heyeti, tutuksuz sanık Murat İşler'i de müdahil Cihan Gül'e karşı eyleminden dolayı "işkence" suçundan 2 yıl 6 ay hapse çarptırmıştı. Mahkeme, maktul Engin Çeber ve müdahil Özgür Karakaya'ya karşı yüklenen suçun sanık tarafından sabit olmaması nedeniyle İşler'in beraatine karar vermişti. Tutuksuz sanık Yemliha Söylemez'in "resmi belgede sahtecilik" suçundan 3 yıl 1 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmeden mahkeme heyeti, sanıklar infaz koruma memurları Murat Çise, Yavuz Uzun ve Öncay Bozo'nun maktul Çeber, müdahiller Özgür Karakaya, Cihan Gül'e karşı "işkence" suçunu işlediklerinden 3'er kez, ayrı ayrı 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılmasını kararlaştırdı.
Tutuksuz sanıklar Tuncay Ayan, Mustafa Kırgıl, Mesut Yavuz, Yusuf Ay, Mustafa Köse, Erhan Erkoç, Cengiz Akbulut, Ömer Demir, Mehmet Bayrakçı, Ümit Remzi Atasun, jandarma erleri Hüseyin Aslan, Taylan Gök, Kadem Karadeniz, Nuri Keleş, Salim Geniş, Nerman Akkılıç, Mustafa Eraslan, Sıddık Güngör, Ömer Ataseven, Kubilay Koşali, Turan Aslan, Aziz Baran, Kamal Tuna, Osman Ülker, Sebahattin Gürbüz, Cansever Yeşilkaya, Hakan Kayaoğlu, Adem Özbek, Serdar Gökkaya, Seydi Ömer Erdal, Mehmet Işık, Adem Erdur, Şenol Yavuz, Ali Aslantürk, Turhan Deveci, Hasan Yolcu, Muharrem Koçali, Mehmet Şenel, Mehmet Polat ve Cuma Kaçar hakkında yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle ayrı ayrı beraatlarına karar verilmişti.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Çeber'in ölümüne ilişkin 60 sanığın yargılandığı davada, olay tarihinde Metris Cezaevi'nde 2'inci Müdür olarak görev yapan Fuat Karaosmanoğlu, infaz koruma memurları Selahattin Apaydın, Nihat Kızılkaya ve Sami Ergazi'yi, maktule karşı darp eyleminde bulunarak "işkence sonucu ölüme neden olmak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırmış, duruşmalardaki iyi hallerini dikkate alarak sanıkların cezasını müebbet hapse çevirmişti. Aralarında polis memurları ve infaz koruma memurlarının da bulunduğu 17 sanığı da 5 ay ile 7 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, 39 sanığın ise beraatına hükmetmişti. Kararın açıklanmasının ardından haklarında verilen çeşitli hapis cezalarına ilişkin hükmün açıklanması geri bırakılan 8 sanık, bu konudaki yasa maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girmesi nedeniyle yeniden yargılanmış ve 16 Mayıs 2011'de tekrar "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" karar verilmişti. Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 1 Haziran 2010 tarihli kararını, "hukuk yararları birbirine uygun olmayan sanıkların, aynı avukat tarafından temsil edildiği" gerekçesiyle usulden bozmuştu.