Yargıtay, yerel mahkemenin sanık hakkında verdiği mahkumiyet kararını eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı gerekçesiyle bozdu.
Yargıtay'ın gündemine gelen davaya konu olay Konya'da meydana geldi. Dosyada yer alan bilgiye göre, sanık S. bir çocuğu para vereceğini söyleyerek kandırdı ve camiye götürdü. Sanık, çocuğu cami tuvaletine kilitleyerek,
tacizde bulunmaya başladı. Çocuğun bağırması üzerine sesleri duyan M. isimli bir vatandaş tuvaletin kapısını açmaya çalıştı. M., kapının kilitli olması nedeniyle tuvalete giremeyince olayı polise bildirdi. Bu arada tuvaletin duvarının üzerinde bulunan boşluktan olaya müdahale eden M. ile sanık S. arasında kavga çıktı. Karakolda ifade veren mağdur çocuk, sanığın kendisine tecavüz ettiğini söyledi. Olaya müdahale eden M. ise poliste verdiği ifade de sanığın ve çocuğun çamaşırlarının olmadığını, ancak tecavüzün gerçekleşip gerçekleşmediğini görmediğini ifade etti. Sanık hakkında dava açıldı. Adli Tıp Kurumu'nda yapılan muayenede çocuğun ifadelerine karşın tecavüz bulgusuna rastlanmadı. Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkan sanık hakkında Türk Ceza Kanunu'nun "çocukların cinsel istismarı" başlıklı 103. maddesinin 2. fıkrası uyarınca cezalandırılmasına karar verdi.
SANIK EYLEMİNİ TAMAMLAYAMADI
Karara itiraz edilince dosya Yargıtay'ın gündemine geldi.
Temyiz talebini kabul eden Yargıtay 14. Ceza Dairesi ise yerel mahkemenin mahkumiyet kararını eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı gerekçesiyle bozdu. Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporda çocukta tecavüz bulgusuna rastlanamadığına dikkat çeken Daire, tecavüz eyleminin gerçekleşmediğine karar verdi. Daire, yerel mahkemenin mahkumiyet kararında, fiilin teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmediğini ve en sanık hakkında fazla ceza verildiğini belirterek bunu bozma gerekçesi saydı. Sanığın çocuğa karşı nitelikli cinsel istismarda bulunmak için mağduru cami tuvaletine götürdüğünün belirtildiği kararda, sanığın tuvalet kapısını kilitlediğini ve mağdurun külotunu çıkardıktan sonra, cami tuvaletine gelen M.'nin sesler duyması üzerine tuvaletin üst kısmındaki boşluktan bakıp durumu gördüğü kaydedildi. M.'nin olaya müdahalesi üzerine sanığın eylemini tamamlayamadığının ifade edildiği kararda, "Sanığın eylemini tamamlayamadığı nazar alınarak eylemin teşebbüs derecesinde kaldığı gözetilmeden hüküm kurulması kanuna aykırıdır" denildi.