Meclis
Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, 2 Mayıs'tan bu yana yaptığı çalışmaların ardından hazırladığı 1404 sayfalık raporunu dün Meclis Başkanı Cemil Çiçek'e sundu. Çiçek "Sis perdesinin önemli bir kısmı aralanmıştır" derken Komisyon Başkanı Nimet Baş "Raporumuz darbelerle ilgili Pandora'nın kutusunu açmıştır" diye konuştu. Meclis Başkanı Çiçek, raporun darbeler dönemini araştırmak isteyenler için yol gösterici olacağını söyledi. "Darbeler hiçbir şeyin çaresi değil" diyen Çiçek, "Sorunların çözümü için çare demokrasidir. Kurumsal olarak darbelerin birinci derecede mağduru TBMM'dir. Darbelerin mağduru olan bir kurumdan böyle bir raporun çıkması, başlı başına bir anlam ifade ediyor. Bu çalışma Meclis'e güveni de büyük ölçüde artırmıştır" ifadelerini kullandı. Çiçek, komisyon üyelerine "Siz Anayasa çalışmasını yapan arkadaşlarımıza da bu çalışmayla örnek oldunuz, cesaret verdiniz. Milletimizin bizden beklediği de budur" dedi. Komisyon Başkanı Baş da "Darbelerle ilgili Pandora'nın kutusu açılmıştır. Bütün karanlık odalar mutlaka havalandırılmalıdır" diye konuştu.
MEVLANA DA VAR OĞUZ ATAY DA
Baş, çalışmaları tamamlanan komisyon raporunda duygusal bir giriş yazısı hazırladı. Darbelerin "milli" olmadığının altını çizen Baş, Mevlana'nın "Her dil, gönlün perdesidir. Perde kımıldadı mı, sırlara ulaşılır" sözüne, işkenceleri anlattığı bölümde ise Oğuz Atay'ın "Siz bilmezsiniz albayım/İnsanlık tek başına kollarımda can verdi/Yanında kimseler yoktu" dizelerine yer verdi. Baş raporun sunuş yazısında şunları söyledi:
KORKULAR ÜRETİLİR: Darbe dönemlerinde düşünce hayatında olduğu gibi toplumun duygu dünyasını da tazyik altına alarak muhalefet ihtimalini kırmak için de sistematik olarak korkular ve korkuluklar üretilir.
PUSU KURARLAR: Darbeler demokrasiye tuzak kurarak, toplumu tahrik ederek, ayrıştırarak, çoğu zaman pusu kurarak tasarlanan ve taammüden işlenen suikastlardır.
ÖCÜLER, HAYALETLER TARİHİ: Darbeler tarihi aynı zamanda 'komünizm', 'irtica', 'bölücülük' gibi kozmik laboratuvarlarda üretilmiş öcülerin, hayaletlerin ve kışkırtılan korkularımızın da tarihidir. Dolayısıyla darbecilik organize bir suçtur.
ERDAL EREN'E VURGU: Darbeciler henüz 17 yaşındaki genç bir muhalif için "asmayalım da besleyelim mi" diyecek kadar vicdanlarını askıya almışlardır.
İŞKENCECİNİN FİŞİ OLMAZMIŞ: Araştırmamızın çıkardığı sonuçlardan biri de darbecilerin işkenceleri fişlemediğidir. İşkencecinin fişi olmazmış istihbarat, emniyet, istihbarat, jandarma ve gardiyan raporlarında. 'İhbar, jurnal, espiyonaj, fişleme' darbecilerin en büyük özellikleridir.
BUGÜN DARBE İMKANSIZ DEĞİL: Darbe ihtimalinin sıfırlandığını söylemek mümkün olsa da imkansızlaştığını söylemek zordur.
'E-MUHTIRAYA AÇIKLAMA YOK'
MHP'nin rapora muhalefet şerhinde komisyonun öneriler bölümünde yer alan Gerçekleri Araştırma Komisyonu'na itiraz edildi. Şerhte, "Gerçekleri araştırma komisyonu özünde bölücü unsurların 'hakikatleri araştırma komisyonu' talebini karşıladığı intibaını vermektedir" denildi. Muhalefet şerhinde ayrıca Başbakan Tayyip Erdoğan'ın kendisine yöneltilen sorulara verdiği yanıtla ilgili ise "Günümüze en yakın olan 27 Nisan e-muhtırası, Dolmabahçe görüşmeleri ve sonraki gelişmeler bütün açıklığıyla ortaya çıkmış değildir" denildi.
CHP: RAPOR DARBELERİN KARANLIK YÜZÜNÜ AYDINLATMIYOR
Komisyonun CHP'li ve MHP'li üyeleri rapora muhalefet şerhi koydu. CHP Çiçek'e sunduğu şerhte "Komisyon dönemin önde gelen aktörü konumundaki Recep Tayyip Erdoğan'a yazılı olarak sorulabilen soruların yanıtlarını dahi beklemeden acele ile çalışmalarını bitirme yolunu tercih etmiştir. Halbuki 27 Nisan e-muhtırasına karşı dik duruş sergiledik diyen Başbakan'ın e-muhtıra veren Genelkurmay Başkanı'yla ilgili hiçbir yasal işlem yapmamış olması, aksine ona üstün hizmet madalyası vermesi aralarındaki danışıklılığın olduğuna ilişkin var olan kamuoyu algısını güçlendirmiştir" denildi. CHP'li üyeler "Rapor bu haliyle darbelere dair bilinmeyen hususları, karanlıkta olan yönleri aydınlatamamakta, kamuoyunda zaten bilinmekte olan bilgilerin ötesine geçememektedir" eleştirisinde bulundu.
RAPORA ÖZAL RÖTUŞU
Komisyonun taslak raporundaki Özal'a yönelik "darbecilerle işbirliği" yaptığı yönündeki suçlamalar, Meclis Başkanlığı'na sunulan 1404 sayfalık raporda yer almadı. Taslak raporunda komisyon Özal'la ilgili "Turgut Özal, 12 Eylül darbecileriyle ciddi bir işbirliği içerisine girmiştir. Başbakan yardımcılığı yapmıştır ama kendisi bugün bir demokrasi kahramanı olarak algılanmaktadır. Bu tutarsızlıktır çünkü darbe, kendi bakanlarını, kendi bürokrasisini, kendi polis teşkilatını da yaratmıştır. TSK, ülkedeki demokratik kurumları ortadan kaldırıp siyasileri uzaklaştırırken, sadece Turgut Özal ve ekibinin görevine devam etmesi kararı alınmıştır. Dolayısıyla TSK askeri müdahale öncesi ekonomi politikalarının uygulanmasından yana tavır koymuştur" ifadeleri yer almıştı.