Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, 28 Şubat süreciyle ilgili eski Anayasa Mahkemesi üyesi Sacit Adalı, eski Ankara DGM Başsavcısı Nuh Mete Yüksel'i ve Celal Bayar'ın kızı Nilüfer Bayar Gürsoy ve torunu Emine Gürsoy Naskali'yi dinledi. Sacit Adalı, 28 Şubat sürecinde Genelkurmay'ca yargıya verilen brifinge korktuğu için katıldığını belirterek şöyle konuştu: "İnsanlar gerçekten pasifize edilmişti. En son birifing verilme hadisesine ben de katıldım. Utanarak ve sıkılarak ifade edeyim ki korktuğum için katıldım. Kimse 'bana şöyle, böyle yap' demedi, davet gelmedi. Ama öyle atmosfer yaratılmıştı ki... Sizi yönlendiriyorlar sizin nasıl hareket edeceğinizi biçimlendiriyorlar. O kadar psikolojik baskı uygulandı. Brifing tam bir toplum mühendisliğidir."
VİCDANIM RAHAT
Komisyon daha sonra 28 Şubat sürecinin Ankara DGM Başsavcısı Nuh Mete Yüksel'i dinledi. Kendisini "Türk milliyetçisiyim, Atatürkçüyüm, tarihimi severim, ordumu da severim" diye tanıtan Yüksel'e, DGM Başsavcılığı dönemindeki Merve Kavakçı, Fethullah Gülen gibi açtığı soruşturmalar sorulurken Yüksel bütün sorulara "soruşturmaları yasalar çerçevesinde açtığı ve yürüttüğü" yanıtını verdi. Yüksel "Aldığım kararlardan pişman değilim, vicdanım rahatsız değil" dedi.
HALK PARTİSİ SAYESİNDE OLDU
Nilüfer Bayar Gürsoy da 27 Mayıs 1960 darbesinin sivil partilerin de katkısının olduğunu belirterek "27 Mayıs'a askeri darbe dememek lazım. Belki Halk Partisi olmasaydı darbe gerçekleşmeyecekti" dedi. Gürsoy, kendisinin, çoluk çocuğunun tehdit edildiği imzasız mektuplar aldığını da sözlerine ekledi. 27 Mayıs darbesiyle ilgili açıklamalarda bulunan Emine Gürsoy Naskali de Demokrat Partililer olarak haysiyet kırıcı şeyler yaşadıklarını belirtti. Darbecilerin itibarlarının düşürülmesi gerektiğini belirten Naskali, okul kitaplarına 27 Mayıs'ın hukuken kabul edilemez olduğunun yer alması gerektiğini ifade etti.
'GERİCİ MİSİNİZ?'
"Namaz kıldığım için adım gericiye çıktı" diyen Adalı, CHP'li Ali Rıza Öztürk'ün "Gerici misiniz" sorusuna, "Hayır, en az sizin kadar devrimciyim" yanıtı verdi. Adalı, Refah Partisi'nin kapatılmasında askerin mahkeme üyelerine baskı yaptığı iddiasının sorulması üzerine de şöyle dedi: "Bu yakıştırmadır. Anayasa Mahkemesi'nin tesir altına alınacağını zannetmiyorum. Hiçbir arkadaşımızın böyle bir şeyle karşı karşıya kaldığını zannetmiyorum, hele Refah Partisi'nin kapatılması davasında hür iradesiyle o toplantıya katıldıklarını beyan ettiler."