Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla 2 Ekim'de mezarından çıkartılan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın naaşı, "şüpheli ölüm" iddiaları nedeniyle Adli Tıp Kurumu'nda incelendi. İncelemenin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait araca konulan cenaze, saat 10.00'da yeniden toprağa verileceği Topkapı'daki Anıt Mezar'a götürüldü. Cenaze aracına polis araçları da eşlik etti. Naaş, İstanbul Valiliği'nin düzenlediği dini törenle mezarına konuldu.
Törene, Özal'ın eşi Semra Özal, çocukları Ahmet ve Zeynep Özal'ın yanı sıra, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Yalçın Ataman ve İstanbul Başsavcısı Turan Çolakkadı da katıldı.
Ahmet Özal, yaptığı açıklamada, ailenin isteği doğrultusunda, Özal'ın mezarının daha önce olduğu gibi mermerle kapatılmayacağını, toprakla örtülü bir mezar yapılacağını söyledi.
Adli Tıp Kurumu, Turgut Özal'ın cenazesiyle ilgili incelemesinin sonuçlarını 2 ay içinde raporlaştırarak, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunacak. Öte yandan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü'nün mezarın içinde tespit edilen suyu tahliye ettiği, su nedeniyle çürüyen tahtaları yenilediği öğrenildi.
Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal, basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Ahmet Özal, naaşın beklenenden daha fazla korunmuş olarak mezardan çıkarıldığını ve iç organlarının bile korunur halde olduğunu söyledi. Özal, Semra Özal'da bulunduğu söylenen saç telinin savcılığa verilip verilmediği yönündeki soruya da "Saç telinden daha fazlası açılan mezarda bulundu." cevabını verdi.
Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla babasının mezarının açılmasına ilişkin, gayet titiz bir çalışma yapıldığını belirterek, ''İnşallah bu hadise, Türkiye'de tekrarlanmaz'' dedi.
Gerekli işlemlerin yapıldığını aktaran Özal, ''Tekrar savcımıza, Adli Tıp'a teşekkür ediyorum. Gayet titiz bir çalışma yapıldı. Sonuçlar herhalde 1-2 aya kadar çıkar. İnşallah bu hadise, Türkiye'de tekrarlanmaz'' diye konuştu. Özal, ''babasının mezardan çıkarılışı sırasında aileden kimsenin bulunmadığının'' hatırlatılması üzerine şunları söyledi: ''Çünkü biz istemedik aile olarak ama bu adaletin kararıydı. Onun için açıldı. Devlet Denetleme Kurulu raporu üzerine açıldı. Savcının verdiği kararla...''
İlk bulgularla ilgili kendisinin bilgilendirilip bilgilendirilmediği sorulan Özal, ''Yok daha bir şey gelmedi. Daha onun için çok erken, herhalde biraz zaman alacaktır'' dedi. Özal, ''ailenin mezarın üzerinin toprakla örtülmesi isteği''nin anımsatılması üzerine, ''Evet biraz daha bizim kültürümüze, geleneğimize uygun olarak, mermer lahitin kaldırılması, toprak olması, insanların toprağa su dökebilmesi için...Çünkü insanlar geliyor buraya'' ifadesini kullandı.
Ailede bulunduğu belirtilen Turgut Özal'a ait saç tellerinin ilgili makamlara verilip verilmeyeceğinin sorulması üzerine Özal, cenazede saç tellerinden çok daha fazla doku elde edildiğini anlatarak, ''Çünkü sadece kemik değil, biliyorsunuz gövdenin kendisi yapı olarak, hatta iç organlarla beraber 5 senede çürümesi gereken şey 20 senedir çürümemiş'' diye konuştu.
Özal, ''bulunan doku örneklerine ilişkin değişik iddialar da olduğu'' yönündeki soruyu, ''Hayır, benim danışmanım kendisi de oradaydı, avukatım da oradaydı. Adli Tıp Kurumu Başkanı'yla görüştüm, aynen öyle duruyor. Konuyu teknik olarak yorumlayamam. Dini açıdan da yorumlayamam çünkü o benim haddimi aşar'' şeklinde yanıtladı.