28 Şubat süreciyle ilgili mağdur sıfatıyla ifade veren Tansu Çiller'in "İrticacı değilim ama beni de partimi de fişlemişler" şeklindeki açıklamaları, gözleri yeniden "fişlemelere çevirdi. Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu 28 Şubat'ta yapılan fişlemelerin imha edilmesini önermeye hazırlanıyor. Komisyon daha önceki süreçte ilgili kurum ve kuruluşlarla yaptığı yazışmalarda, 28 Şubat süreciyle ilgili Batı Çalışma Grubu (BÇG) olarak bilinen 'Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu'nca yapıldığı iddia edilen fişlemelere ilişkin bilgi ve belge istemişti. Komisyon, Adalet Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK, Başbakanlık, Diyanet İşleri Başkanlığı, Sağlık Bakanlığı, HSYK, İçişleri Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne gönderdiği yazılarda, BÇG ile yapılan yazışmalar irticai-bölücü faaliyette bulundukları gerekçesiyle haklarında soruşturma açılan, takibat yapılan, görevden alınan ya da yeri değiştirilen kamu personeli hakkında bilgi talebinde bulunmuştu. Komisyon yine Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan, yıkıcı-bölücü faaliyetler nedeniyle kapatılan Kuran kursları, merkezi vaaz sistemlerinin ihale edildiği şirket bilgilerini de talep etmişti.
ADALET BAKANLIĞI LİSTESİ
Komisyonun bu talebine karşılık Adalet Bakanlığı 1997-2002 arasında "yıkıcı ve bölücü faaliyetler yürüttükleri gerekçesiyle haklarında inceleme, araştırma ve soruşturma yapılan ve bunun sonucunda görev yerleri değiştirilen, görevden alınan veya görevine son verilen personele ait" liste gönderdiği bildirildi. HSYK'dan komisyona ulaşan yazıda ise 1 Ocak 1997-31 Aralık 2002 arasında yıkıcı-bölücü faaliyetler nedeniyle kesinleşmiş disiplin cezası bulunan herhangi bir yargıç veya savcı bulunmadığı belirtildi.
81 İLDE İMHA
Gelen belgelerin incelenmesi, darbe ve muhtıra dönemlerinin önemli isimlerinin dinlenmesinin ardından çalışmalarını raporlaştıracak olan komisyon özellikle 28 Şubat sürecine ilişkin 81 ilde yapılan 'irticai, yıkıcı, bölücü' faaliyetler adı altında tutulan istihbarat fişlerinin imha edilmesini önerecek. Aralarında vali, kaymakam, belediye başkanı, emniyet ve sağlık personeli, okul müdürü, öğretmenlerin de yer aldığı yaklaşık 3 bin 500 kişinin fişlendiği iddia ediliyor.
"ANDIÇ'TA DOLDURUŞA GELDİK"
AK
Partili Nimet Baş başkanlığında toplanan Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu dün gazeteciler Abdurrahman Dilipak, Fatih Çekirge ve Ertuğrul Özkök'ü dinledi. Dilipak Refahyol döneminde Özel Harp konseptinin dağıtılması için Ergenekon benzeri operasyonun yapılmak istendiğini ancak planın işletilemediğini söyledi. Dilipak hükümetin Ergenekon tarafından düşürüldüğünü ve 28 Şubat sürecinin yaşandığını savundu. Gazeteci Fatih Çekirge ise "Aslında her şey herkesin gözü önünde olmuştur. Bir fitnenin içinde olmadım. O dönemki siyasi irade dik duramadı" dedi. Özkök ise o dönemki askeri brifinglerin olağan olmadığını belirterek, "Benim için hepsi haberdi. 28 Şubat sürecinde hiçbir askerden talimat almadım" dedi. Özkök bazı gazetecilerin işine son verilen Andıç haberiyle ilgili olarak ise "Dolduruşa geldik. Vicdanımda bıraktığı yarayı, acıyı hiçbir şey vermedi" ifadesini kullandı.
YEMEKTE DARBE
12 Eylül darbesi alt komisyonu ise dönemin Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Akan'ı dinledi. Akan, 11 Eylül gecesi 4. Kolordu Komutanı Recep Ergun'un polis şeflerini yemekte toplayıpdarbeyi haber verdiğini söyledi.
'MAĞDUR' KAZAN ŞİKÂYET Çİ OLDU
28
Şubat soruşturması kapsamında "mağdur" sıfatıyla ifadesine başvurulan dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan, Ankara Adliyesi'nde soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısı Mustafa Bilgili'ye 2.5 saat ifade verdi. Kazan ifade vermesinin ardından adliye çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kazan, "Batı Çalışma Grubu ile ilgili olayları daha önce Refah Gerçeği adı altında yazdığım kitabın üçüncü bölümünde, tamamen 28 Şubat olaylarını yansıtan cildinde anlatmıştım, temalarını koymuştum, ifade etmiştim. Bugün orada ifade ettiğim hususlarıtekrarladım" dedi.