İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen
Ergenekon davasının 235. duruşmasında eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral
Hurşit Tolon, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin'in de aralarında bulunduğu 39 tutuklu sanık hazır bulundu. Daha önce 16 duruşmaya girmesi yasaklanan
Oktay Yıldırım ile esas hakkındaki savunmasını yapana kadar duruşmaya katılması yasaklanan Doğu Perinçek de duruşmaya katıldı. Yasaklı sanıklara, kendi gösterdikleri savunma tanıklarının dinlenecek olması nedeniyle duruşmaya katılmalarına izin verildi.
Doğu Perinçek diğer sanıklarla birlikte duruşmaya çıkarken Oktay Yıldırım, duruşma başladıktan sonra salona getirildi. Salona girdikten sonra Levent Göktaş, Hasan Atilla Uğur ve Mehmet Demirtaş gibi bazı sanıklarla tokalaşarak selamlaşan Yıldırım'ın, koltuğunda oturan Veli Küçük'ün elini öptükten sonra yerine oturması dikkat çekti. Yıldırım'ın bu hareketi, Ergenekon soruşturmaları ile gündeme gelen Muzaffer Tekin'in
Veli Küçük'ün elini öptüğü fotoğrafı hatırlattı. Ergenekon soruşturmasının başlamasına sebep olan Ümraniye'deki bir gecekonduda bulunan 27 el bombasının, emekli Astsubay Oktay Yıldırım'a ait olduğu ileri sürülmüştü.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral
İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri
Mehmet Haberal ile
Mustafa Balbay,
Levent Ersöz,
Tuncay Özkan ve Danıştay saldırısının tetikçisi
Alparslan Arslan'ın da aralarında bulunduğu 26 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı. Tutuksuz sanıklardan ise Hüseyin Nazlıkul, Adnan Bulut, Nusret Senem ve Güler Kömürcü Öztürk duruşmada hazır bulundu.
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, sanık
Doğu Perinçek ile Mehmet Zekeriya Öztürk'ün savunma tanığı Mesut Aydemir ile sanık Oktay Yıldırım'ın savunma tanığı Aslı Aydıntaşbaş'ın hazır olduğunu açıkladı. Özese, Aydıntaşbaş'ın ifadesinin alınması işleminin önceki duruşmada yarım kaldığını belirterek ifadeye bugün de devam edileceğini söyledi.
Sanık Zekeriya Öztürk, önceki oturumda kendisi tanığa soru sorarken duruşmaya ara verildiğini belirterek birkaç sorusu daha olduğunu söyledi. Öztürk, gazeteci yazar olan Aslı Aydıntaşbaş'a, kamuoyunda ilk kez Ergenekon isminin duyulduğu dönemde yazdığı Ergenekon yazısında "Ergenekon-Analiz-Devletin yeniden yapılanması" belgesini kullandığını hatırlatarak bu belgeyi nereden, kim tarafından ve hangi tarihte aldığını sordu. Kim tarafından olduğunu ve hangi tarihte eline ulaştığını hatırlamadığını belirten Aydıntaşbaş ise bu belgenin bir zarf içerisinde gazete danışmasına bırakıldığını söyledi.
Zekeriya Öztürk'ün soruları üzerine Danıştay saldırısının ardından saldırının dini hassasiyet nedeniyle gerçekleştiği şeklinde yazı yazdığını belirten Aydıntaşbaş, "Medyada bu şekilde haberler çıkmıştı. Ben de bunları analiz ederek yazı yazdım." dedi. Öztürk'ün, "Daha sonra yazdığınız yazıda ise daha farklı bir sebeple bu saldırının gerçekleştiğini yazdınız." hatırlatması üzerine Aydıntaşbaş, "Olayın ilk sıcaklığı ile hemen dini hassasiyet nedeniyle, Danıştay'ın verdiği türban kararı nedeniyle işlendiği söylendiği ve yazıldığı için böyle bir analiz yapmıştım. Ancak daha sonra saldırı olayının bu sebepten olmadığını ima eden haberler yayınlanmıştı. Bu nedenle ben de yazımı bu şekilde yazdım." dedi