Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin, 12 Eylül davası sanığı Tahsin Şahinkaya'nın duruşmada hazır bulunmasının hayati tehlikeye yol açıp açmayacağına ilişkin raporunda, ''Hastanın mevcut kronik hastalıkları ve onların yaratabileceği riskler nedeniyle, yaşı da göz önüne alınarak, doktor ve sağlık ekipmanıyla gelerek/getirilerek ifade vermesi durumunda, sağlığı yönünden hayati tehlikenin oluşup oluşamayacağının öngörülemeyeceği kanaatine oybirliğiyle varılmıştır'' denildi.
Hastanenin raporu, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne ulaştı. Rapor, sanık avukatlarına da verildi.
Raporun sonuç kısmında, Şahinkaya ile ilgili olarak, mevcut tıbbi evrak ve fizik muayene bulguları, tahlil ve tetkikler doğrultusunda tanıların ''kronik lenfositik lösemi'', ''parkinson hastalığı'', ''hafif astım'' ve ''hipertansiyon'' olarak saptandığı, ''anamnezinde böbrek kisti ve pnömoni öyküsü de bulunduğu'' bildirildi.
''BİLİNCİ AÇIK"
''Şahinkaya'nın bilincinin açık, muhakemesinin yerinde, koopere ve oryante olduğuna'' yer verilen raporda, şunlar kaydedildi:
''Tahlillerinde beyaz küre sayısı: 24900/mm3 olup hafif-orta nötropenisi olduğu saptanmıştır. Altta yatan hastalığı ve nötropenisi, immün sistemi baskılayan tedavi alıyor olması, kalabalık ortamlarda bulunması durumunda enfeksiyon riski yaratabilecektir.
Parkinson hastalığı ilaç altında stabil olup, konuşma sırasında tutukluk yaşayabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Ekte bulunan nörokognitif değerlendirmeler hafif-orta derecede sözel ve sözel olmayan hafıza bozukluğuna eşlik eden ılımlı bilişsel belirtilere işaret etmektedir.
Solunum fonksiyon testinde saptanan hafif astımın stresli ortamlarda tetikleneceği, bunların yanı sıra kardiyak açıdan yapılan muayene ve tetkikler sonucunda şu an için stabil durumda bulunan hastanın, stresör faktörlerle birlikte oluşacak risklerinin önceden belirlenemeyeceği düşünülmelidir.
Sonuç olarak, 2 Ağustos 2012 tarihli sağlık kurulumuz toplantısında hastanın mevcut kronik hastalıkları ve onların yaratabileceği riskler nedeniyle, yaşı da göz önüne alınarak, doktor ve sağlık ekipmanıyla gelerek/getirilerek ifade vermesi durumunda, sağlığı yönünden hayati tehlikenin oluşup oluşamayacağının öngörülemeyeceği kanaatine oybirliğiyle varılmıştır.''