'Türkiye'nin yürüttüğü Suriye politikası doğru'
Suriye politikamız eleştiriliyor?
Suriye'de, olayları başlatan ve bugünkü hale getiren biz değiliz. Uzun süreli ve kontrollü, kademeli demokratik bir değişimi arzu ettik. 'Şam yönetimi seçim yapsın kazansın' dedik. Geç kalınca uyardık. Ama işler bu noktaya gelince, kendi vatandaşına savaş ilân edince biz de tarafımızı belli etmek durumunda kaldık. Hatta biz bir ara İran ve Rusya ile birlikte ayrı bir süreci de yürüttük. Ben Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu ile de Şam'a bizzat bu noktaya gelinmemesi anlamında özel bir mesaj da göndermiştim.
Son uyarılarda bulunmuştum. Biz elimizden geleni yaptık. Suriye politikamızın hatalı olduğuna inanmıyorum.
Esad kalır mı?
Zannetmiyorum. Zaten önümüzdeki ay ya da birkaç hafta içinde, Suriye ile ilgili, geçiş dönemine dair, önemli aktörlerin de içinde olacağı uluslararası bir girişimle karşılaşacağız.
Tampon bölge kurulacak mı?
Biz kimsenin evini terk etmesini istemeyiz.
Günden güne Suriyeli mülteciler artıyor diye övüneceğimiz bir durum da yok. Sadece kaçanlara kollarımızı açıyoruz.
Ama ne oluyor; Ön tedbir alıyoruz ve bu gelişler kontrollü oluyor. Onların Türkiye içine dağılmaması konusunda tedbir alıyoruz. Sayıları 70 binlere ulaştı.
Suriye'deki iç gelişmelere bağlı olarak yakın takipteyiz.
İran'la ilişkiler nasıl?
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'la görüşmemizde 'Suriye meselesinde bu politikaların mezhep duygularıyla yapıldığı görüşüne kapılmayın' dedim.
Saddam Hüseyin örneğini verdim. O da aksine Sünni bir liderdi. Beşar Esad'ın Sünni olmayan bir mezhebe dahil olması ayrı bir konudur. Kim halkına karşı savaşıyorsa, zulm ediyorsa bizim gözümüzde bunun mezhebi olmaz. Hiçbir zaman Türkiye mezhebe bakmaz. Önceliğimiz Suriye halkıdır.
İran-İsrail savaşı çıkar mı?
Ben Ortadoğu'da, yakın bir zamanda, İsrail-İran savaşının olacağını tahmin etmiyorum.