Suriye ile aradaki kırmızı hat kesildi
Ankara, Esad yönetimiyle yapılan en önemli işbirliğinden birini daha askıya aldı. Başbakan Tayip Erdoğan'ın Kilis'teki olaylar için "Açık sınır ihlali, bizi zorlamayın" diyerek tampon bölge kurulması konusunda uyarı verdiği Esad'a istihbarat desteği kesildi. Geçen yıl imzalanan "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Terör ve Terör Örgütlerine Karşı Ortak İşbirliği Anlaşması" kapsamında iki ülkenin üst düzey generalleri arasında kurulan kırmızı hat kaldırıldı. İki ülke ordusunun arasında kurulan direk telefon hattıyla Suriye'ye askeri istihbarat desteği veriliyordu. İşbirliği kapsamında Suriyeli askeri öğrencilerin Kara Harp Okulu'nda eğitilmesi konusunda varılan anlaşma da askıya alındı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu , Washington'da başlayan G-8 dışişleri bakanları toplantısına katılan bakanlara video konferansla hitap etti. Davutoğlu Suriye'nin sınır ihlalini ve yaşanan insanlık dramını anlatıken "Esad bir kez daha planı uymadı"dedi.
Suriyeliler Annan'a 'Huzuru sağla' dedi
BM ve Arap Birliği Özel Temsilcisi Kofi Annan ile Yayladağı İlçesi'ndeki çadırkentte bir araya gelen Suriyeli temsilciler, görüşmenin detaylarını anlattı. Ömer Ahmed Huzeyfa, Annan'a Suriye'deki durumu anlattıklarını belirterek "Kendisinden düzenin sağlanması için gerekli çabanın sarf edileceği sözü aldık" şeklinde konuştu. Huzeyfa, diğer Arap ülkelerinin de Türkiye gibi yanlarında olmasını arzu ettiklerini sözlerine ekledi. Görüşmeye katılan temsilcilerden Malik Ali de Annan'dan Suriye'de kadın ve çocuk ayrımı gözetmeden devam eden katliamların durdurulmasını istediklerini söyledi. Annan'ın, BM temsilcisi olarak kendilerini ziyaret etmesinin önemli olduğunu bildiren Ali, "BM'nin bizim yanımızda olduğunu, Suriye'deki düzenin ve huzurun sağlanması için çaba gösterdiğini biliyoruz" dedi. Annan'dan "Askerlerin çekilmesi ve Suriye'nin huzura kavuşmasını istediklerini" belirten Ali, "Annan Planı'nın Esed tarafından kabul edilmesini ve uygulanmasını istiyoruz. Esed'e tanınan süre doldu. Fakat halen askerler geri çekilmemiş durumda" diye konuştu. Öte yandan Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'ndan (AFAD) yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de dün itibarıyla 24 bin 261 Suriye vatandaşının bulunduğu bildirildi. Açıklamada "10-11 Nisan tarihlerinde, 155 Suriye vatandaşı ülkemize giriş yapmış, 174 kişi ise kendi istekleri ile geri dönmüştür. Bugüne kadar ülkemize toplam 38 bin 722 Suriye vatandaşı giriş yapmıştır" denildi.
'Macera heveslisi değiliz'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Türkiye'nin asla macera heveslisi olmadığını, ama hükümranlık hakları bulunduğunu belirterek, "Bize sığınan insanların canı, malı bizim için çok değerlidir. Uluslararası hukuktan kaynaklı yapılması gerekenler i Türkiye yerine getirecektir" dedi. Çelik, "Çılgın bir adam evini yakıyorsa, sizin evinize sıçrama ihtimali yüksektir" şeklinde konuştu.
'En ileri tepkiyi veririz'
Başbakan Yardımc ısı Beşir Atalay, Suriye'deki gelişmelerle ilgili olarak, "Suriye'den Türkiye'ye gelen Suriye vatand aşları, Türkiye'nin güvenliği ve koruması altındadır. Sınırı geçtikten sonra onlara sınır ötesinden ateş edilmesine izin vermeyiz. En ileri şekilde ona tepki gösteririz, zaten tepki gösterdik" dedi. Atalay "Annan Planı yürürse çok iyi olacak" ifadesini kullandı.
'Dünya ile temastan yanayız'
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Suriye konusund a , bütün imkânlarını kullanarak, bütün dünya ile temas içerisinde bulunarak bir çözüm bulunmasından yana olduklarını kaydetti. Arınç, tampon bölge olasılığıyla ilgili bir soru üzerine de, "Bu konuyla ilgili 'Bütün ihtimaller değerlendiriliyor ve gerekirse her şey yapılacak' denince, artık bunu tek tek saymaya gerek yok" diye konuştu.
'Bu dramı beraberce bitirelim'
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egem e n B a ğ ı ş bireysel hırs v e ç ı k a r - lar uğruna, kendi koltuğunu koruma uğruna kendi vatandaşına hala insanların silah sıkabildiği bir dönem yaşandığını söyledi. Bağış "Yanı başımızda Suriye'de yaşanan olayları görmezden gelemeyiz. İnsanlık dramına buradan hep beraber 'dur' demeliyiz ve sesimizi yükseltmeliyiz" dedi.