Duruşmaya, sanık Cem Garipoğlu'nun amcası Hayyam Garipoğlu ve eşi ile Cem Garipoğlu'nun avukatı Aytekin Kaya katıldı.
Avukat Kaya savunmasında, yerel mahkemenin, Cem Garipoğlu'nun Münevver Karabulut'u tasarlayarak öldürdüğü iddiasıyla hüküm kurduğunu hatırlatarak, Cem Garipoğlu ile Münevver Karabulut arasında bilgisayar ortamında yapılan görüşmelerde olay günü buluşmalarıyla ilgili diyalogların irdelenmesini istedi.
Bu yazışmalarda ''iki genç çocuğun nasıl buluşacaklarının'' anlatıldığını ifade eden Kaya, yerel mahkemenin Cem Garipoğlu'nun yazdığı ''Müthiş planlar içindeyim'' şeklindeki ifadesini, ''öldürmeyi önceden düşündüğü'' şeklinde yorumladığını söyledi. Kaya, ''Ama mesajların tümü incelendiğinde mesajların sonuna doğru 'Sana sımsıkı sarılacağım, sofra kuracağım' şeklinde çocukça yazışmalar var. Yazışmaların tümüne bakıldığında olayın tasarlama olmadığı görülecektir'' diye konuştu.
Yerel mahkemenin, Cem Garipoğlu'nun Münevver Karabulut'u ''canavarca bir hisle ve eziyet ederek öldürmek'' suçundan hüküm kurduğunu da anımsatan Kaya, olayda kullanılan testerenin önceden alındığı iddialarının da gerçek olmadığını savundu.
''Aniden gelişen tahrik altında''
Kaya, testerenin satın alındığı saatin satış fişinde belli olduğunu, nalbur beyanları ve Cem Garipoğlu'nu taşıyan taksi şoförünün beyanlarının da testerenin cinayetten sonra alındığını gösterdiğini iddia ederek, ''Müvekkilim aniden gelişen tahrik altında cinayeti işlemiş ve sonra cesetten kurtulmak için başı gövdeden ayırmıştır. Eziyet ve canavarca hisle hareket etmemiştir'' dedi.
Münevver Karabulut'un olay günü genç bir teğmenle cep telefonundan mesajlaştığını, bu mesajların savcılık tarafından dosyaya konulduğunu anlatan Kaya, Cevahir adlı bu kişinin ifadesinin talimatla alındığını kaydetti. Kaya, Cevahir adlı kişinin ifadesinde, Münevver Karabulut ile Sarımsaklı plajında tanıştığını, birkaç gün arkadaşlık yaptığını, sonradan İstanbul'a geldiğinde de Karabulut'a mesaj çekerek buluşmak istediğini belirttiğini aktardı.
Bu kişinin ifadesinde ayrıca, Münevver Karabulut'un kendisine 'Erkek arkadaşımla buluşacağım, gelemem' şeklinde cevap yazdığını, ikili arasında geçen diğer sekiz mesajı ise hatırlamadığını söylediğini kaydeden Kaya, ''İki genç arasında flört olması mümkün. Genç teğmen bir centilmen olarak ve davada adının geçmemesini istediği için mesajları hatırlamadığını söyleyebilir. Müvekkilim Cem Garipoğlu ise Münevver Karabulut ile bu kişi arasında geçen mesajlardan 'Sevgili ilişkisini gördüm, kendimi kaybettim' diyor'' diye konuştu.
''Maddi gerçek sübjektif ölçülerle değerlendirildi''
Yargıtay içtihatlarında 'sadakat'ten bahsedildiğini belirten Kaya, Münevver Karabulut ve Cem Garipoğlu'nun aynı evde oldukları sırada mesajların ortaya çıktığını, tartışmaya başladıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Aynı anda, aynı evin içinde bu kişiye sarılıp daha sonra bu tepkiler alınıyor. Bu tepki neticesinde müvekkilim ruh dünyasındaki elem, keder ve öfkeyle bu fiili gerçekleştiriyor. Tahrik altında aniden gelişen genel kasıtla adam öldürme suçu yerine yerel mahkemenin gerekçeli kararından anlaşıldığı kadarıyla maddi gerçek sübjektif ölçülerle değerlendirilerek hukuka aykırı, yanlış bir karar verilmiştir. Bu nedenle kararın bozulmasını talep ediyoruz.''
Cem Garipoğlu'nun davanın her sürecinde pişmanlığını dile getirdiğine işaret eden Kaya, bunun somut göstergelerle de kanıtlandığını ifade etti.
Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Münevver Karabulut'un öldürülmesine ilişkin sanık Cem Garipoğlu'nu ''çocuğa karşı, tasarlayarak, canavarca bir hisle ve eziyet ederek öldürmek'' suçundan 24 yıl hapis cezasına çarptırmıştı.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, kararını 29 Mart 2012 Perşembe günü açıklayacak. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, tebliğnamesinde Garipoğlu'na verilen 24 yıl hapis cezasının onanmasını istedi.