"Ergenekon" soruşturması kapsamında Odatv'de yapılan aramalar sonrasında gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener ve Soner Yalçın'ın da aralarında bulunduğu 10'u tutuklu 13 sanık hakkında açılan davanın 11. duruşması yapıldı. Duruşma neticesinde Nedim Şener, Ahmet Şık, Coşkun Musluk ve Sait Çakır'ın dahil dört kişinin tahliyesine karar verildi.
Kararın açıklanmasından sonra duruşma salonunda Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın yakınları ve arkadaşları büyük bir sevinç yaşadı.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, bugünkü duruşmada tahliyelerine karar verdiği Şık, Şener, Çakır ve Musluk, işlemlerinin tamamlanmasının ardından cezaevinden tahliye edildi.
"EKSİK KALMIŞ ADALET DEMOKRASİ GETİRMEYECEK"
Nedim Şener, Ahmet Şık, Sait Çakır ve Coşkun Musluk, cezaevinden ayrıldı. Şık, "Eksik kalmış adalet, hukuk ve demokrasi getirmeyecek" derken, Şener ise "Hrant için adalet için diyerek cezaevine girdim aynı sözler ile çıkıyorum" şeklinde konuştu.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, Odatv davası kapsamında tutuklu yargılanan Nedim Şener, Ahmet Şık, Sait Çakır ve Coşkun Musluk tahliyelerine karar verilmesinin ardından cezaevinden ayrıldı. Yakınları ve basın mensuplarının yoğun ilgisi içerisinde cezaevinden çıkan Şener ve Şık, pankart açarak kendilerini karşılayanları selamlarken, kendilerini karşılamaya gelerek yalnız bırakmayan gazeteci meslektaşları ile de sık sık sarıldı.
Vatandaşlar ile basın mensuplarının arasından güçlükle açıklamalarda bulunan Ahmet Şık, "Çok fazla bir şey söylemek istemiyorum. Eksik kalmış adalet, hukuk ve demokrasi getirmeyecek. Sadece benim davamda 5 tutuklu var, 100 civarında gazeteci hala içeride. İfade özgürlüğü meselesi sadece gazetecilerin sorunu değil. 600 civarında öğrenci var. Bunun mücadelesine devam edeceğiz. Bu komployu kuran, yürüten polisler, savcılar ve hakimler bu cezaevine girecek. Onlar buraya girdiğinde adalet gelecek. O cemaat bağlantılı, o çete bağlantılı adamlar buraya girecek. Bunlara sesini çıkarmadığı için siyaseten sorumlu AKP hükümetidir" dedi.
"HRANT İÇİN GİRDİM O SÖZLERLE ÇIKIYORUM"
Nedim Şener ise yaptığı araştırmaların bedelini ödetmeye çalıştıklarını ifade ederken, "Hrant için adalet için diyerek cezaevine girdim aynı sözler ile çıkıyorum. Hrant Dink için adalet sağlanmadıkça ne özgürlükten ne güvenlikten bahsedebiliriz. Bundan sonra bütün amacımız Hrant Dink'in kanını yerde bırakmamak olacak. İlk haberim Hrantla ilgili olacak. Gerçek hapsedilemez" dedi. Kızını çok özlediğini belirten Şener, "Kızımı okula götürmeyi özledim" ifadesinde bulundu.