PKK'nın iki numaralı ismiyken yakalanarak ömür boyu hapse mahkum edilen Parmaksız Zeki kod adlı Şemdin Sakık, Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde ilginç bir kitap kaleme aldı. Sakık'ın "İmralı'da Bir Tiran Abdullah Öcalan" adlı kitabı "Bu kitap; yalan, entrika ve cinayetlere yenik düşen iki kuşağın dramatik öyküsüdür" önsözüyle başlıyor.
SUİKAST PLANINI DA İTİRAF ETTİ
Örgüt içi hesaplaşmalar ve Öcalan'ın özel hayatının bilinmeyen yönlerine de değinilen kitapta PKK'nın suikast planları da anlatılıyor. Sakık, Korkut Özal'a yönelik planlanan suikast planını da ifşa etti: "Yıl 1993. PKK İstanbul sorumlusu Korkut Özal'ın vurulması talimatını alır. O dönemde İstanbul'da çalışan genç bir militanı, istihbarat toplaması için Korkut Özal'ın ikamet ettği ve İstanbul'da Erzurum Sitesi olarak bilinen sitenin yakınında bir işe yerleştirir. İşe yerleşen bu militan günlük olarak Korkut Özal'ı takip eder. Ancak uzaktan takip gerekli bilgiyi sağlatmaz. Daha yakından izleyebilmek için sitede bulunan bir işyerinde çalışmaya başlar. Daha sonra evlere sipariş götürdüğü için Korkut Özal'ın dairesinin kapısına kadar gitmeyi başarır. Korkut Özal bazı Cuma günleri sitede bulunan camiye gelerek Cuma namazı kılmaktadır.
PKK CAMİYE SİLAH SOKMAYI BİLE BAŞARIR
PKK militanı da Cuma namazlarına gider ve o kadar ki camiye silah sokmayı bile başarır. Ancak, sorumlusu militanın suikast senin işin değil, sen sadece istihbarat getireceksin, demesi üzerine bu militan suikastı yapmaz ama düzenli olarak Korkut Özal'ın siteye geliş gidiş ve hareket saatleri hakkında üstlerine bilgi verir. Tam o günlerde polis PKK'ya yönelik operasyonar yapar ve söz konusu PKK yöneticisinin de içinde olduğu bir grubu yakalar ve bu kişiler cezaevine girer. Fakat istihbarat toplayan ve Korkut Özal'ın birkaç sıra arkasında namaz saf tutacak kadar yaklaşabilen PKK militanı yakalanmaz ve İstanbul'u terk ederek kırsala gider. Suikast planlayan militanların yakalanıp cezaevine atılmalarından dolayı Şam'dan gelen bir talimatla suikast girişimi askıya alınır Korkut Özal'ın öldürülmek istenmesinin ve özellikle Turgut Özal'ın ölümünden hemen sonra yapılmak istenmesinin nedeni bir sır olarak kalır."