AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik partininin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Türkiye'deki tüm darbeci ve darbeye teşebbüs edenlerin yargılanması gerektiğini belirterek "İspanya'nın, Yunanistan'ın, Şili'nin yaptığı gibi bütün Pinochetler hesap vermelidir" dedi. Yassıada duruşmalarının Türkiye tarhindeki utanç sayfalarından biri olduğuna işaret eden Hüseyin Çelik, 1960 yılında gerçekleştirilen darbeyi halkın yargıladığını belirterek, "Başta Cemal Gürsel olmak üzere darbenin faillerinin hepsinin, tüm kamu kurumlarından ve yer isimlerinden, isimlerinin kesinlikle silinmesi gerekiyor. 12 Eylülcüler için de aynı şey söz konusu olmalıdır, 12 Mart muhtırasını verenler için de, 28 Şubat Post Modern Darbesi için de, 27 Nisan E- Muhtırasının failleri ile ilgili de bu böyle olmalıdır" dedi.
HEPSİNE SIRA GELECEK
Çelik, şöyle konuştu: "Türkiye'deki bütün darbeciler de, darbeye teşebbüs edenler de, bir şekilde darbenin alt yapısını hazırlamaya çalışanlar da, ölüm döşeğinde de olsalar bile mutlak yargılanmalıdırlar. İbreti alem için bu böyle olmalıdır. Artık darbe söylentisi, muhtıralar, andıçlar bizim hafızamızdan, dünyamızdan çıkarılmalıdır. İspanya'nın, Yunanistan'ın, Şili'nin yaptığı gibi bütün Pinochetler hesap vermelidir." Hüseyin Çelik, "27 Nisan E-Muhtırası ile ilgili biri olarak siz başvuruda bulunacak mısınız" sorusuna da şu yanıtı verdi: "Türkiye'de tedrici olarak, adım adım, Türkiye bir arınma ve tam demokrasiye geçme süreci yaşıyor. Ben bunların hepsinin peyderpey, peş peşe geleceğine inanıyorum. Bu andıçlardan birinin mağdurlarından birisiyim. Ben müdahil konumdayım. Bunların hepsine günün birinde sıra gelecektir diye düşünüyorum."
HER HAPSE GİREN ...
Çelik, Başbuğ'un yargılanması konusunda da "Ben sayın Başbuğ'un Yüce Divan'da değil, şu anda yargılandığı yerde yargılanması gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na yargıya hakaretten, etkilemekten fezleke hazırlanmasına "CHP'lilerin sevindiğin" söyleyen Çelik, "Sayın Kılıçdaroğlu herkes cezaevine girince Başbakan olmuyor. Sinan Aygün de cezaevine girdi, o başbakan falan olmadı" ifadelerini kullandı. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, 'Silivri Cezaevi, Bekirağa Bölüğüne dönüştü' şeklinde açıklamalarına da yanıt veren Çelik şunları söyledi: "Eğer sayın Bahçeli Yassıada tutukluları Bekirağa bölüğüne benzetseydi, gerçek bir benzetme yapmış olurdu. Ama yapamaz, çünkü 60 darbesinin asli unsurlarının birisi de sayın Bahçeli'nin zihniyetiydi. Bu halk darbeseverleri sevmez darbesavarları sever."
28 ŞUBAT GESTAPO DÖNEMİ
12 Eylül'de 1 milyon 650 bin kişinin mağdur olduğunu ifade eden Hüseyin Çelik, 28 Şubat döneminin "Gestapo dönemi" olduğunu söylerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu karanlık dönem ümit ediyorum ki bu davaların başlamasıyla birlikte tekrar aydınlanacaktır. Bu 28 Şubat için de yapılmalıdır. 28 Şubat bir Gestapo dönemiydi, manevi işkencelerin yapıldığı bir dönemdi. 28 Şubat'ta belki doğrudan kimseye silah doğrultulmadı ama Sincan'da yürütülen tanklar aslında milletin iradesinin üzerinden yürütüldü. Bunlar unutulmaya terk edilmemelidir. 27 Nisan bildirisi de buna dahildir. Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki 'Niye bu dönemi yargılamıyorsunuz', biz mi yargılıyoruz. 12 Eylül'ü yargılayanlar savcılardır, hakimlerdir, Ergenekon davasında da yargılama yapan bu ülkenin adaleti olduğu gibi, Balyoz davasında bu ülkenin hakimi, savcısı devrede olduğu gibi o meselede ben inanıyorum ki günün birinde bunların da hesabı sorulacaktır. 28 Şubat sürecinde adeta Türkiye'de bir rezillik sergilendi. Telekızların, uyuşturucu baronlarının, zamparaların, irticanın bir aleti olarak ortaya sunulduğu bir dönemde o ve medyamız o zaman bu işin aleti oldu."