Takvim gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergün Diler, bugünkü yazısında Türkiye'de faaliyet gösteren Mossad ajanlarıyla ilgili çok konuşulacak bir iddiayı gündeme getirdi.
Diler, Türk istihabarat birimlerinin başarılı çalışmalarının ardından zor günler geçiren ajanlara eylem talimatlarını iletmek için kullanılan yeni yöntemi anlattı.
İŞTE ERGÜN DİLER'İN YAZISI
Mesaj war
"Cemile seni nasıl özledim bilemezsin"
"Yeter ki bana gelmek iste... Hep aynı yerdeyim"
"İçeride misin? Utancımdan kapının ziline basamıyorum"
"Her sabah pencerede seni bekliyorum"
"Uzun sokakta tek başıma yürümekten sıkıldım. Dön artık"
"Sensiz halimi bir görsen! Sessiz kimsesiz sağır bir odadayım"
"Aşkım her zamanki yerde seni bekliyorum"...
Yukarıda anlamsız bir şekilde sıraladığım satırların ne anlama geldiğini birazdan anlatmaya çalışacağım... Ama önce
ZOR ANLAYANLAR için kısa kısa hatırlatmalar...
2002'den sonra iyice hızlanan değişim 2006'dan sonra
DEVLETİN MERKEZİNİ de değiştirdi. İster
İKİNCİ CUMHURİYET deyin, ister
YENİ ANKARA deyin,
İSTER YENİ TÜRKİYE deyin... Farketmez...
Hızla
MİLLİLEŞME yolunda adımlar atan
ANKARA ve en önemlisi
RİSK ALAN BAŞBAKAN ERDOĞAN tüm bölgedeki ezberleri bozuyor. Oluşan yeni
BELLEK Türkiye'yi ileri taşımaya çalışırken içeride, tarihi bir
DİRENİŞ tüm hızıyla sürüyor...
ASKERDE, MİT'TE, EMNİYETTE, YARGIDA, POLİSTE ve
BÜROKRASİDE büyük mücadele yaşanıyor. Sessiz sedasız birçok insan görevi bırakırken, bazıları
DIŞARISIYLA iş tutup yani eski ortaklarını devreye sokarak hızla yol alan
LOKOMOTİFİ DEVİRMEK İSTİYOR...
Bölgede ipleri eline alan Türkiye'nin yoluna taş koymak için sırada bekleyenler de zaten her türlü koalisyona hazır... Bu yüzden İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana'da hiç bilmediğimiz istihbarat savaşları yaşanıyor. Bir deliye engel olamayan
NORVEÇ bile bölgede at oynatmaya çalışıyor... Herkesin derdi kendine tabii...
En büyük sıkıntı Tel Aviv'de.
Daha düne kadar içerideki adamları sayesinde devletin
AORT damarında seyahat eden
MOSSAD şimdi sinek avlıyor. Binbir türlü
PİS HAYALLERİ bir türlü hayata geçmiyor.
Bazen Nişantaşı'nda, bazen Çankaya'da, bazen de Alsancak'ta yakayı ele veriyorlar.
Enseye yedikleri
ŞAMARLA kalıyorlar...
Hani filmlere konu olan, cep'ten adam öldüren, radyodan bomba yapan efsanevi istihbarat teşkilatı
MOSSAD var ya, duvara dayanmış durumda... Tutacak bir şeyleri kalmayınca
KUMANDAYA sarılmış durumdalar... Şarkılarla teselli oluyorlar!..
ZAP yapmaktan öteye gidemiyorlar...
Kafanızı karıştırmak istemem, biraz daha açayım...
Türkiye'deki
NEFES BORUSU kesilen
MOSSAD, provokasyonlar için en önemli adamlarına önemli semtlerde ev tuttu. Yoğun takip altındaki ajanlar baskıdan kurtulmak için
MÜZİK KANALLARI üzerinden konuşmaya başladı. Bazı kanallardaki
ALT YAZILAR ve
KÜÇÜK REKLAMLARLA mesaj gönderiyorlar. Her buluşmadan sonra iki günlük yeni
ALT YAZI trafiği belirleniyor.
Yani 2 günde bir yeni plan...
"Yaz gönder, oku gel, duy unut" şeklinde... Tabii tutarsa...
Şu ana kadar hiçbiri tutmadı. Türkiye
EGEMEN bir ülke gibi davrandığı sürece de tutmayacak.
Ama aklıma takılan küçük sorular da yok değil...
Acaba gazetelerde de böyle mesajlar yer alıyor mu?
Patronlar bundan haberdar mı?
Yayın müdürleri işin içinde mi?
Canım Türkiye'm...
HOLLYWOOD film seti gibi... Her taraf senaryo, her taraf oyuncu...
Herkes
OSCAR'a koşuyor...
Ama
ALTIN PORTAKAL bile imkansız...
İyi seyirler...
NOT: Girişteki mesajları bir de şimdi okuyun...