Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) Hatip Dicle'nin milletvekilliğini düşürmesinin ardından BDP yönetimi, Ankara'ya rest çekti. Dicle kararını protesto için TBMM'ye gitmeme kararı aldı. İmralı'dan bugün gelmesi beklenen mesaj da sürecin yönünü belirleyecek. BDP desteğiyle Meclis'e giren milletvekilleri, Dicle kararını değerlendirmek üzere dün Diyarbakır'da olağanüstü toplandı. KCK davası nedeniyle tutuklu olan Dicle ve diğer vekillerin dışında, Ahmet Türk, Leyla Zana, Sırrı Süreyya Önder, Ertuğrul Kürkçü ve Selahattin Demirtaş'ın da aralarında yer aldığı 28 milletvekilinin katıldığı toplantı yaklaşık üç saat sürdü. Toplantıdan, Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) önceki gün yaptığı çağrıya paralel olarak Meclis'e gitmeme kararı çıktı. Meclis'e gitmeme kararını Diyarbakır Milletvekili Şerafettin Elçi açıkladı.
TOPLANTIDA FARKLI GÖRÜŞLER
Kritik BDP toplantısının perde arkasında gerilimli dakikalar yaşandığı öğrenildi. Milletvekilleri toplantı sonrası konuşmamaları konusunda uyarıldı. BDP'li vekillerin büyük çoğunluğu Meclis'ten çekilme yönünde görüş bildirirken bazıları karşı çıktı. Bu vekiller, "Meclis'e gitmemek olmaz. Öcalan da gitmemizi söyleyecektir. O yüzden Öcalan'ı bekleyelim" dedi. Ahmet Türk, Leyla Zana gibi partinin önde gelen isimleri ise "Bugüne kadar söylediklerimizin arkasında durmak zorundayız. Geri adım atarsak kimse bizi ciddiye almaz. Önümüzde anayasa değişikliği gibi bir süreç var. Burada söz hakkımız olmaz" diyerek çekilme kararının arkasında durulmasını istedi. Toplantıda, "Sine-i millet, DTK çatısı altında çalışmaların yürütülmesi, Özerk Kürdistan Parlamentosu, ara seçim" gibi başlıkların da konuşulduğu öğrenildi. Bazı vekiller, 101 kişilik daimi meclisi ve komisyonları olan DTK çatısı altında siyaset yapılabileceğini söyledi. Toplantıda, "Meclis istifalarımızı kabul etmez. Ama yemin etmeden istifa edebiliriz. Çoğunluk yemin etmeyi istemiyor" görüşünü dile getirildi. BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş, veto sürecinde olduğu gibi Köşk'ün devreye girmesini isterken, AK Parti'nin bu konuda yasal düzenleme yapabileceğini söyledi. Aysel Tuğluk da "Somut adım atılmazsa kararımızda ısrarlıyız" diye konuştu.
Devamsızlık tartışması
Meclis tarihinde ilk kez "Meclis'e gelmeme ve yemin etmeme" olayı yaşanacak. Bu konuda Anayasa ve TBMM içtüzüğünde net bir hüküm yer almadığı için yeni bir kriz yaşanması bekleniyor. Anayasa'da sadece milletvekillerinin ant içerek göreve başlayacakları hükmü yer alıyor. Yemin etmeyen vekillerin durumu, TBMM Başkanlık Divanı'nın kararına bağlı olacak. Başkanlık Divanı'nın, yemin etmemelerine karşın bağımsız vekiller için "devamsızlık yaptırımını" uygulaması durumunda, 1 ay içinde bu vekillerin milletvekilliklerinin düşürülmesi gündeme gelebilecek. Anayasa'ya göre "Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içerisinde toplam 5 birleşim günü katılmayan milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine" Genel Kurul'da 276 milletvekilinin "kabul" oyu ile karar verilebiliyor. Başkanlık Divanı'nın kararı doğrultusunda devamsızlık yaptırımı uygulanarak bağımsızların milletvekilliklerinin düşürülmesi gündeme gelirse, bu durumda 35 sandalye boşalacağı için 3 ay içinde ara seçime gidilecek.