DİLİ ANLAŞILIR BİR ANAYASA
BAKAN YARDIMCISI SİYASİ MÜSTEŞAR OLACAK: (Neden Bakan yardımcısı pozisyonu uygulayacaksınız" sorusuna) Mevcut müsteşarlar bürokrat havasından sıyrılamıyor. Bu bakanların işini güçleştiriyor. Bürokratik oligarşi oradan başlıyor, aşağı doğru yayılıyor. Bakan halkla ilgilenemiyor. Müsteşar halkla konuşmuyor. "Geldim beni görüştürmediler" diye çok şikayet alıyorum. Mevcut müsteşarları idari müsteşar olarak düşünüyoruz. Bakan yardımcısını adeta bir siyasi müsteşar olarak düşünüyoruz. Bakan ona hangi yetkileri devrederse bu yetkileri kullanabilen... ama vekil değil... ücret politikası bakanla müsteşar arasında olacak.
KALIN BİR ANAYASA OLMAYACAK: "Kalın bir anayasa olmayacak. Mevcutta eklerle dolu bir anayasa var. Bu eklerden kurtulmamız lazım. Onlardan temizlendiği zaman anayasa kitapçığı küçülecektir. Siyaset bilimcisinden sosyal bilimcisine, hukukçusundan tarihçisine, ekonomistine 'bende buna bir şey katabilirim' diyen herkes bu anayasaya katkı verecek. STK'lar da bunun içinde olacak. Yapılmış bazı taslaklar var. Bunlardan da istifade etmeyi planlıyoruz. İlk etapta parlamentoda bir uzlaşma komisyonu oluşsun istiyoruz. 26 maddelik değişiklikte CHP, MHP ve BDP bizimle çalışmak istemedi. Kahve içmeye gelirsiniz dediler. Biz millet ne istiyor diyoruz. Bununla ilgili çalışma yapılıyor. Sivil, katılımcı, ülkenin her bölgesinin 'bu benim anayasam' diyeceği, dili anlaşılır bir anayasa... Mevcudun dilini anlamakta ben çok çile çekiyorum. İnanıyorum ki vatandaş da aynı sıkıntıyı çekiyor. Mevcut için tercüman lazım. Vatandaş, okuduğu zaman anlasın ve yaptığının nereye oturur onu görsün. Yasaların da yönlendiricisi olacak. Uyum yasaları gözden geçirilecek. Katılımcı, yüksek düzeyli bir çalışmayı gerçekleştirelim, anayasacıları son noktada işin teknik boyutunda devreye sokalım. Parlamento içindeki grupların oluşturulacak komisyona hazırlanmalı.