Meclis Genel Kurulu'nda, Libya tezkeresi kabul edildi. Tezkere görüşmeleri kapalı oturumda yapılırken 3 saat sürdü. Tezkere oylaması da kapalı oturumda yapılırken, oylama sonucunu, Genel Kurul açıldıktan sonra birleşimi yöneten Meclis Başkanvekili Sadık Yakut "tezkere kabul edilmiştir" diyerek duyurdu. Kapalı oturumdaki oylama ise işari oylama şeklinde yapıldı. Kapalı oturumdaki oylamada AKP'nin yanı sıra CHP ve MHP, eleştirilerini yöneltse de tezkereye destek verirken BDP ve DSP milletvekilleri tezkerenin reddi yönünde oy kullandı. Tezkere, Birleşmiş Milletler'in 26 Şubat'ta aldığı karar çerçevesinde, Libya'da istikrar ve güvenliğin yeniden tesisine yönelik uluslararası çabalara çok boyutlu katkıda bulunmak üzere lüzum, sınır, kapsam, şekil, yöntem ve zamanı Hükümet tarafından tespit edilmek üzere, TSK'nin yabancı ülkelere gönderilmesi için Hükümete bir yıl süreyle izin verilmesini öngörüyor.
Meclis Genel Kurulu'nda, Libya ile ilgili Başbakanlık tezkeresi kapalı oturumda görüşüldü. Genel Kurul'da, saat 15.00'de tezkere görüşmeleri için kapalı oturuma geçilirken, görüşmelerde ise Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, gelişmeler konusunda milletvekillerini bilgilendirdi. Kapalı oturumda AKP'den Düzce Milletvekili Yaşar Yakış, CHP'den Balıkesir Milletvekili Hüseyin Pazarcı, MHP'den Ankara Milletvekili Deniz Bölükbaşı, BDP'den ise Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan grupları adına konuştu. Gruplar ve kişisel konuşmaların ardından da Bakan Davutoğlu, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
OYLAMA KAPALI OTURUMDA İŞARİ YÖNTEMLE YAPILDI
Genel Kurul'da konuşmaların ardından tezkere oylandı. Tezkerenin oylaması da kapalı oturumda yapılırken işari yöntemle oylandığı kaydedildi. Tezkereye AKP'nin yanı sıra muhalefet partilerinden CHP ve MHP destek verirken BDP ve DSP milletvekillerinin ret oyu kullandıkları belirtildi. Oylamaya CHP ve MHP'den bazı milletvekillerinin katılmadığı ifade edilirken, yapılan işari oylamada tezkere Genel Kurul'dan geçti. Tezkerenin kabul edildiği, kapalı oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Sadık Yakut tarafından Genel Kurul açıldıktan sonra "tezkere kabul edilmiştir" şeklinde duyuruldu.
TEZKERE NE GETİRİYOR?
Libya'yla ilgili Başbakanlık tezkeresi Birleşmiş Milletler'in 26 Şubat'ta aldığı karar çerçevesinde, Libya'da istikrar ve güvenliğin yeniden tesisine yönelik uluslararası çabalara çok boyutlu katkıda bulunmak üzere lüzum, sınır, kapsam, şekil, yöntem ve zamanı Hükümet tarafından tespit edilmek üzere, TSK'nin yabancı ülkelere gönderilmesi için Hükümete Anayasa'nın 92'nci maddesi uyarınca bir yıl süreyle izin verilmesini öngörüyor. Tezkerenin gerekçesinde ise "Libya'nın egemenliğinin, toprak bütünlüğünün ve kardeş Libya halkının esenliğinin gözetilmesi" için çabalar sarf edildiği ifade edildi. Gerekçede "BM kararlarına tam destek veren ülkemiz, bu kararların uygulamaya geçirilmesine katkıda bulunma kararlılığını ortay koymuştur" ifadesine yer verildi. Gerekçede şöyle denildi:
"Ülkemiz, Libya'daki gelişmeler hakkında NATO çerçevesinde yapılan çalışmalara da başından bu yana yapıcı katkı sağlamış ve aktif yönlendirmede bulunmuştur. NATO, BM Güvenlik Konseyi kararları uyarınca bir görevlendirme yapılması ihtimaline hazırlıklı olabilmek amacıyla, görünür ihtiyaç, sağlam hukuki zemin ve bölgesel destek ilkeleri temelinde insani yardım çabalarının ve silah ambargosunun uygulanmasının desteklenmesi ve uçuşa yasak bölge oluşturulması alanlarında planlama çalışmalarını gerçekleştirmiştir. NATO'nun Libya bağlamında üstlenmesi muhtemel rolde, ittifakın mümtaz konuma sahip bir üyesi olarak ülkemizin de ulusal strateji ve çıkarlarımız doğrultusunda üzerine düşen sorumlulukları üstlenmesi ve gerekli katkıları yapması öngörülmektedir."
Gerekçede, Türkiye'nin Libya'nın geleceğiyle yakından ilgilendiği belirtilirken, uluslar arası çabalar çerçevesinde de Libya'nın yanında olmaya devam etme kararlılığına sahip olduğu vurgulandı. Gerekçede ayrıca "lkemizin bölgeyle siyasi, ekonomik, tarihi ve kültürel ilişkileri çerçevesinde, anılan BM Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanmasına askeri katkı da dahil destek vermesi ve uluslararası çabalara etkin şekilde katılması aynı zamanda ulusal çıkarlarımızın bir gereğidir" denildi.