27 Mayıs 1960 darbesiyle ilgili örtü kalktıkça cuntacıların bir başka ayıbı daha gözler önüne seriliyor. Cuntacıların kurdukları Yassıada mahkemelerinde Başvekil Adnan Menderes'in kendisini savunamaması için akıl almaz yöntemlere başvurduğu şahitlerin tanıklığıyla belgelendi. Darbecilerin mahkeme kararını öne sürerek idam ettiği Adnan Menderes'e, duruşma önceleri uyuşturucu etkisi yapan iğne vurulduğu ortaya çıktı. Gazeteci Erdal Şen'in piyasaya yeni çıkan "Yassıada'nın Sessiz Tanıkları" kitabı, o dönemi yaşayan 'son tanıklar'ın anlatımlarıyla birçok olayı açığa çıkarıyor. Adnan Menderes'le birlikte Yassıada'da tutuklu olan DP'li vekillerden hayatta kalanlar ve Menderes'in A takımı sayılabilecek Yassıada mağdurlarının yakınlarından oluşan 30 aileyle yapılan röportajlar kitapta toplandı. Her bir ailenin anlattığı ayrıntılar yıllardır ortaya çıkartılmamış birçok olayı deşifre eder mahiyette. İşte tüyler ürpertici anılardan bazıları: Hala hayatta olan dönemin DP Bilecik Milletvekili Mehmet Erdem'e ait. Erdem, Menderes'in duruşmalardaki halini anlatırken, "Pek normal değildi ki. Mahkemeye gitmeden sabah basıyorlardı iğneyi" diyor. İğnenin ne olduğunu da, "Müsekkin iğnesi. Teskin edici, uyuşturucu. Doğru dürüst kendini savunmasın diye. Askerlerden görüp acıyan oluyormuş, bizim arkadaşa anlattıklarından duyuyorduk biz de" ifadelerini kullandı.
TARIK GÜRYAY, MENDERES'E TOKAT ATMIŞ: Kitaba söyleşi verdiği sırada hala hayatta olan Celal Bayar'ın damadı Yassıada'da tutuklu olan DP'li vekillerden Ahmet İhsan Gürsoy, Yassıada Komutanı Tarık Güryay'ın traş olmakta geç kaldığı için Adnan Menderes'e elinin tersiyle tokat attığını söylüyor.
BABAMI ASTILAR ÜSTÜNE CELLAT KİRASI İSTEDİLER: Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes: "Babamı asan cellatın kirasını da astıkları ipin parasını da bizden aldılar. Adnan Menderes'le görüşebilirsiniz diye bize resmi bir yazı geldi. Annemle birlikte sevinç içinde Ankara'dan İstanbul'a gittik. Yassıada'ya geçmek için bindiğimiz vapurdan son anda indirdiler. "Siz zaten görüşmüşsünüz" dediler. Maksat eziyet etmekti.
ARKADAN AĞLAYAN HEMŞİ- REYE SORUŞTURMA AÇTILAR: Tevfik İleri'nin eşi Vasfiye Hanım: "Eşim Yassıada şartlarından dolayı genç yaşında kanser oldu. Yassıada'da idam edilmedi ama Menderes'ten üç ay sonra gönderildikleri Kayseri Cezaevi'nde üç ay içinde hayatını kaybetti. Eşimin arkasından ağlayan hemşire için soruşturma bile açtılar."
CENAZESİNE ÇOK BÜYÜK BİR KALABALIK KATILDI: Lütfi Kırdar'ın oğlu Erdem Kırdar: "Salim Başol'un tavrı yüzünden ifadesini verirken babam Yassıada'daki mahkeme salonunda kalp krizi geçirip öldü. Babamın İstanbul'da seveni çoktu. Cenazesine çok büyük bir kalabalık katıldı. Ama çekemedikleri için o cenazeye katılanlara bile mezar davası açtılar."
BABAMI YASSIADA'DA İŞKENCE EDERKEN ÖLDÜRDÜLER: Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Faruk Oktay'ın oğlu Emre Oktay: "Daha duruşmalar bile başlamamıştı. Babamı sık sık Bizans mahzenlerine götürmüşler. Rahatsızlanıp revire kaydırıldığı halde bir daha götürmüşler. Sonra cenazesi geldi oradan. Ama kalp krizi dediler. Babamı Yassıada'da işkence ederken öldürdüler. 27 Mayıs yargılanmalı."
ŞARKIYA BİLE YASAK GELDİ: Adnan Menderes'in avukatlarından Talat Asal: "Menderes'in avukatı olarak benim Beyoğlu'nda yürümem bile yasaktı. İlgi odağı oluruz diye çekiniyorlardı. Öyle komik yasaklar vardı ki, Yassıada'dakiler için kurtarma teşebbüsüne yol açar diye 'Ada sahillerinde bekliyorum' şarkısını da yasakladılar."
YASSIADA'DA DOĞAN ÇOCUK: Yassıada'da doğan DP'li Necla Tekinel'in oğlu Mehmet Tekinel: "Annem DP'li mebus olarak Yassıada'ya götürüldüğünde yeni hamileymiş. Orada dünyaya geldiğim için yakınlarımız bana 'Yassıadalı Mehmet' derdi. Ama annemi emzirmeme izin vermemişler ve beni ondan ayırmışlar."