TAKLİTÇİLİĞİN SONU
Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi'nde hizmet verecek teknoparkın 800 metrekareye kurulduğunu belirterek, bunun küçük bir alan olduğunu kaydetti.
Boğaziçi Üniversitesi'nin büyüme imkanı olmayan, SİT alanı içerisinde bulunmasının getirdiği zorlukları bulunduğunu belirten Erdoğan, ''Bu konuda belediye başkanımızla da görüştük. Eğer burada farklı şeyler yapılabilirse, tabii bize düşen yardımcı olmaktır. Eğer yargı önümüzde engeller oluşturmazsa...'' diye konuştu.
2009 yılında teknoparkın kurulmasını Bakanlar Kurulu'nda onayladıklarını ve kısa süre içinde kuruluşun tamamlandığını hatırlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bu tesisler gerçekten heyecan verici. Çünkü bu açılışlar, bugünümüzden ziyade, yarınlara yatırım için büyük önem taşıyor. Türkiye'nin, vatandaşlarımızın geleceğine bu tesisler aracılığıyla ışık tutuyoruz. Açıkçası, birileri çıkıp bu yatırımların ne üreteceğini sorabilir. Bu güzel ve modern tesislerden pazara, piyasaya hangi ürünlerin gideceğini sorgulayabilir. Bir ayakkabı, bir cıvata, bir makine üretmeyen, çoğu zaman elle tutulur, gözle görülür bir cisim ortaya çıkarmayan bu tesislerin ne işe yarayacağı sorgulanabilir. Ben de diyorum ki; bu birimler, bugün dünyadaki en değerli varlığı, yani bilgiyi üretecekler. Gözle görülmese de her alanda artık en büyük güç olan, eşsiz değere sahip, küresel rekabette hayati öneme sahip bilgi, işte bu merkezden, bu teknoparktan, bu laboratuvardan üretilecek. Evet, burada bir ayakkabının, bir cıvatanın, bir motorun seri üretimini görmeyeceğiz ama tüm sanayiye, tüm üretim sahalarına, kelimenin tam anlamıyla iğneden ipliğe varıncaya kadar bir zamanlar iğneyi bile üretemeyen bir ülke olarak tanımlanırdık. Sanayinin temelini oluşturacak bilginin burada üretildiğini göreceğiz.''
''Taklit, hiçbir ülkeyi rekabette üst sıralara taşıyamaz'' diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
''Taklit edenler, sadece takipçi olurlar, vagon olurlar. Kendileri üretmek yerine, bilgiyi ithal edenler, gelişme ve kalkınma yolunda hiçbir zaman birinci olamaz, hiçbir zaman zirveye yerleşemezler. Siz dışardan bilgiyi, teknolojiyi ithal edip kendi ülkenize adapte edinceye kadar o bilgi, o teknoloji doğum yerinde daha ileri bir seviyeye ulaşmış oluyor. Ne kadar en yeni teknolojiyi de kullansanız, onun üzerine yeni bir şey katmadığınız, eklemediğiniz sürece takipçi olmaya devam ediyorsunuz. Biz bunun acısını ülke olarak, millet olarak çok derinden yaşadık. Günübirlik politikalar, günü kurtaran yatırımlar, gelecek vizyonundan yoksun yaklaşımlar, dünyadaki gelişmeleri uzaktan seyretmeyi, tribünlerden seyretmeyi beraberinde getirdi. İşte son 8 yılda, bu kısır döngüyü kırmak için çok yoğun mücadele verdik ve vermeye de devam ediyoruz.''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına gireceğini belirterek, ''Bunu başarmanın kaçınılmaz yollarından biri, eğitime ve AR-GE'ye yatırım yapmaktır. Takip ederek, taklit ederek, geriden, uzaktan izleyerek bunu başaramayacağımız açıktır'' dedi.
Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi Teknoparkı, Yüksek Akım Laboratuvarı ile Yaşam Bilimleri ve Teknolojileri Merkezi'nin resmi açılışları ile Boğaziçi Üniversitesi ve Türk Patent Enstitüsü arasındaki iş birliği protokolü imza töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, kronik ve acil sorunlarını çözmek için canla başla mücadele ederken, 10, 20, 50, hatta 100 yıl sonrasını da bugünden planlamanın gayreti içinde olduklarını söyledi.