Diyarbakır
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Galip Ensarioğlu, toplumda siviller arasında ciddi bir zihinsel bölünme yaşandığını belirtek, "Asıl tehlikeli olan budur. O yüzden bu sorunu ciddiye alıp bir an önce bitirmek gerek" diyor. Ensarioğlu, referandumda tavrını "evet"ten yana açıkladığı için hakkında devletten ihale aldığı yönündeki iddiaları hakkında ise "iş almak için iktidarların minnetine hiç ihtiyaç duymadım" diyerek yanıtlıyor.
Çatışmaların yaşandığı dönemde değil ama barışın yaşandığı dönemde bir zihinsel bölünmeden bahsediliyor. Yorumunuz nedir bu konuda?
Bugüne kadar PKK sisteme karşı bir savaş veriyordu ama hiçbir zaman Türkler ve Kürtler arasında bir gerilim yaşanmadı. Ama son biriki yıldır kaos yaratmak isteyen birtakım güçlerin devreye girmesiyle, İstanbul'da, Ankara'da, Diyarbakır'da birtakım bombalı eylemler yaşandı. Bunlar toplumu yönlendirmeye ve kafasını karıştırmaya yönelik eylemlerdi. Bugün içeride olan birçok Ergenekoncunun televizyonlarda nasıl yayınlar yaptığını hatırlıyoruz. Bu yayınlar toplumu ayrıştırmaya yönelikti ve bu görevlerini başarıyla yerine getirdikleri görülüyor ki, toplumda siviller arasında ciddi bir zihinsel bölünme yaşandı.
Hatta 'Biz de Kürtlerle bir arada yaşamak istemiyoruz' da denildi...
Asıl tehlikeli olan budur. O yüzden bu sorunu ciddiye alıp bir an önce bitirmek gerek.
"MİNNETİM YOK"
- Siz bir müteahhitsiniz ve 'Evet' açıklamanızdan sonra, hükümetten ciddi ihaleler aldığınız söyleniyor. Ne diyeceksiniz?
- Bazı yayın organlarında aleyhime bu tür iftiralar yayımlandı. Sözü edilen ihale benim bir buçuk yıl önce aldığım, valinin iki defa iptal ettiği ve benim mahkeme kararıyla kazandığım İl Özel İdaresi'nin açtığı Dicle Üniversitesi'nde yapılacak bir inşaatın ihalesiydi. Yani bırakın hükümetten ihale almak, hükümetin valisi ihalemi iptal etti. Biz o inşaata referandumdan çok önce başladık, hâlâ da sürüyor. Üstelik bu iftirayı atanların haberleri yok ama o ihale benim aldığım en küçük iştir, çapımın da çok altındadır. Ben 24 yıldır Dicle Üniversitesi'ne iş yaparım. Bu sürede 5-6 iktidar eskittim, iş almak için iktidarların minnetine ihtiyaç duymadım.
Bildiğim kadarıyla sizin hakkınızda da PKK'ya yardım yataklıktan açılmış davalar var.
Birkaç tane var. 1990'lı yıllarda, faili meçhuller döneminde, Ergenekoncu yapılanmalar burada bütün varlığıyla hüküm sürüyordu. Hem DYP il başkanıydım ve hem de sürekli olup biten haksızlığı dile getiriyordum. Kürt sorununun var olduğunu, mutlaka çözülmesi gerektiğini, terörle mücadele yöntemlerinin hukuk dışı olduğunu söylüyordum.
Hapis yattınız mı?
1986'da başka bir sebeple tutuklandım. Doğrudan bu sebeple değildi, ama bunun etkisiyle yaşanan bir tutukluluktu. Ve siyasi yasaklı kılınmam için özel bir ceza verildi, aldığım cezanın Türkiye'de örneği yoktur, benzer suçlarda alınmış en büyük cezadır.
BİTTİ