Türk araştırmacılar, suçlulara ait parmak izini, çeşitli nedenlerle yok olması halinde bile tespit edebilen dünya genelinde ilk kez uygulanan nanoteknoloji tabanlı bir yöntem geliştirdi.
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Kimya Bölümü laboratuvarlarında geliştirilen ve sprey şeklinde ortama sıkılan nanopartiküller, ışık saçarak parmak izini ortaya çıkarıyor.
Toksik madde barındırmadığından sağlığa zarar vermeyen nanopartiküller, ayrıca kolay kullanımı, güvenilirliği ve ucuzluğu ile dikkati çekiyor.
HÜ Kimya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adil Denizli, Deniz Türkmen, Dr. Lokman Uzun ve Veyis Karakoç'dan oluşan grup parmak izi tayininde kullanımı hedeflenen nanopartikül çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.
Parmak izinin, parmakların birinci boğumundan başlayan ve tırnak dibine kadar olan bölgedeki papil hatlarının üzerinden, vücutça salgılanan biyolojik sıvının çıkması ve cisimler üzerine bulaştırılmasıyla oluştuğunu anlatan Denizli, ''Aynı yumurta ikizlerinin parmak izlerinin bile tam olarak aynı olmadığı düşünüldüğünde parmak izinin önemini ortaya çıkaracaktır. Bu nedenle olay yerinde bırakılan parmak izi, suçluya ulaşma yolundaki en önemli kanıtlardan biri'' dedi.
150 ÇEŞİT MADDE ORTAMA BIRAKILIYOR
Prof. Dr. Adil Denizli günümüzde kullanılan parmak izi transfer ajanlarının tamamının parmak izinde bulunan amino asitleri tayin için kullanıldığını dile getirdi.
Parmak izinin ortama 150 çeşit madde bıraktığını anlatan Denizli, mevcut parmak izi tahlillerindeki maddelerin toksik etkisinin bulunduğunu ve bu yöntemlerin kısmen görünen parmak izlerini tayin edebildiğini belirtti. Profesör Denizli görünmeyen parmak izlerinin tayininde ciddi sorunlar olduğunu söyledi.
Mevcut sistemlerin toksik özellikleri nedeniyle sağlık için ciddi sorunlar yarattığının bilindiğini kaydeden Denizli, ayrıca mevcut yöntemlerle ortama yağmur yağması, şiddetli rüzgar yada buna benzer durumlarda parmak izlerinin tayininin de zor olduğunu belirtti.
SUÇLU PARMAK İZİNİN TAYİNİNDE NANOTEKNOLOJİ İŞ BAŞINDA
Prof. Dr. Denizli, Biyokimya Anabilim Dalı olarak, yürüttükleri proje kapsamında krıminal olaylarda parmak izi transferi için floresan özelliği olan nanopartikülleri geliştirdiklerini bildirdi.
Sentezlenen nanoteknolojik özellikli partiküllerin parmak izinde bulunan amino asitlerle seçici olarak etkileşime girdiğini ve floresan özelliği sayesinde parmak izlerini kolaylıkla görünür hale getirdiğini belirten Denizli, şu bilgileri verdi:
''Sistem, işleyiş mekanizmasıyla moleküler düzeyde yüksek seçicilikte etkileşime sahip ve uygulaması oldukça kolay. Proje kapsamında üretilen nanopartiküllerin değişik boyalarla kullanılmasının yanında polimerlerin de değişik fonksiyonel gruplar içermesini planlanmış.
Çalışmamızda sentezlenen partiküllerin en önemli özelliği, sağlık için bir risk oluşturmaması. Bunun yanında değişik yüzey özellikleri için kolaylıkla modifiye edilebiliyor olmaları ve tayin işleminin, mevcut yöntemlere göre çok çabuk yapılabilmesi de önemli işlevleri arasında yer alıyor. Bütün bunların yanında teknolojinin yerli imkanlarla gerçekleştirilmesi de bir diğer avantaj. Çalışmamızla nanoteknolojinin bir çok sorunun çözümümünde kullanılabileceğini gösteriyoruz.''
''GÖRÜNMEYEN PARMAK İZLERİ DE GÖRÜNÜR OLUYOR''
Hazırlanan sprey şeklindeki nanopartiküllerin şüpheli ortama sıkıldığında, yağmur gibi bir nedenle görünmeyen parmak izlerini de görünür hale getirebildiğini belirten Denizli, ''Bu işlem sırasında nanopartiküllerin floresan özelliğinden yararlanıyoruz ve bu parmak izleri ışık verildiğinde renkleniyor'' dedi.
''Nano Partiküllerle Parmak İzi Tayini'' projelerinin Sanayi Bakanlığı tarafından yürütülen Teknogirişim projeleri kapsamında da destek aldığını dile getiren Denizli, ayrıca HÜ KOSGEB (Nanoreg Mühendislik) bünyesinde kurdukları şirketlerinin de ticari faaliyetlere başladıklarını kaydetti.
Prof. Dr. Denizli, geliştirdikleri sistemin pek çok özelliğiyle dünya genelinde ilk olma özelliği taşıdığını sözlerine ekledi.