BAŞLARKEN
Yıllar hızla akarken geriye bakıyorsunuz; başarılı bir kadınsınız, sizi seven bir eşiniz, iyi bir işiniz, eviniz, arabanız kısaca sizi mutlu eden bir dolu unsur var. Ama yine de o mutluluk kartında bir nokta eksik: Kocanızın sorunları nedeniyle kucağınıza alamadığınız bir çocuk... Ya da bu resmi biraz değiştirelim mi? Yine yıllar geçsin, yine her şeye sahip olun. Ama bu kez eksik sayısı iki olsun; sizi seven bir erkek ve bir çocuk... Çocuk yoksa, bekâr da evli de olsanız asla "tam" olamıyorsunuz. Evlatlık istemiyorsunuz, çünkü anneliği tatmak amaç. Dünyada her yıl binlerce kadının gittiği "o bankaya" başvurmak "Çevrem aforoz eder" korkusuyla hep uzak geliyor. Güner Özkul, Leyla Kömürcü ve Sevda Demirel... Türkiye'de "cesur" ya da kimilerine göre "kendini bilmez" kadınlar sperm bankasından çocuk dünyaya getirse de hâlâ bu konu kimsenin yüksek sesle konuşmak istemediği bir tabu. Gerçekten öyle mi? Size bir sır vereyim mi? Üç değil, bu ülkede sperm bankasından hamile kalan 100'den fazla kadın var ve kimlikleri bir sır gibi saklanıyor. İçinde onlarca bilinmeyeni barındıran "Sperm bankacılığı" dosyasını SABAH açıyor. Dünyanın en büyük sperm bankası Cryos International'ın Danimarka'daki merkezine giren ilk Türk gazetesi olarak "Spermin yolculuğu"nu anlatacağız. Sadece spermi değil, anneleri ve bu bankalara savaş açanları da kaleme dökeceğiz. Türkiye'den kaç kişinin sperm bağışladığını, donörlere kaç para ödendiğini, hangi ülkelerde kaça hamile kalındığını, etik konuları merak ediyorsanız buyurun hiç bilinmeyen yöntemleriyle "Sperm Bankacılığını" öğrenmeye...
1- Göz rengi: Kahve
Kilo / Boy: 175 cm. / 80 kilo
Saç rengi: Siyah
Mesleği: Tasarımcı
2- Göz rengi: Yeşil
Kilo / Boy: 185 cm. / 80 kilo
Saç rengi: Kumral
Mesleği: Müzik öğrencisi
3- Göz rengi: Kahverengi
Kilo / Boy: 189 cm. / 103 kilo
Saç rengi: Kahverengi
Mesleği: Satış müdürü
Danimarka'nın batısında İstanbul'da herkesten sır gibi sakladığım bir yere doğru trenle ilerliyordum. Küçük bir kuzey kenti olan Aarhus'a. Benim özel bir casusluk görevine gittiğimi sananlara sesleniyorum: Hayır korkmayın; ben spermin yolculuğunu öğrenmeye geldim. Dünyanın en büyük sperm bankasını yerinde görmeye... Merak ettim çünkü; babasız anne olan cesur kadınların öykülerini... O kadınlardan bazıları konuştu; kimilerini siz de tanıyorsunuz. Ama olayın diğer boyutu da vardı. O bebeklerin sır gibi saklanan "babaları"; ya da "biyolojik donörleri"... Kafamdaki sorular gittikçe çoğalıyordu; etik olarak bu yapılabilir miydi, ben böyle bir şeye adım atar mıydım, bir yakınım atmak istese ne yapardım, hamilelik nasıl gerçekleşiyordu, doğan çocukların psikolojileri nasıldı... 8 katlı geniş bir binanın önünde durdum ve zillere baktım. Aradığım "Cryos International" 5'inci kattaydı. Bilim kurgu filmlerinde yer alan, teknolojik, dokunmatik kapılarla birbirine bağlanan laboratuarlar hayal ediyorum. Sonuç tam tersi. Oldukça sıradan tek katlı bir yer dünyanın en büyük sperm bankası. Duvarlarında farklı ırklardan bebek resimlerinin asılı olduğu merkezi kuran ve halen de direktörü olan Danimarkalı Ole Schou başlıyor bankanın hikayesini anlatmaya.
ERKEKLER BİRER "NUMARA"
ABD ve Hindistan'da da ofisleri bulunan Cryos, başta Danimarkalı olmak üzere birçok farklı ülkedeki erkeklerden aldığı spermleri Danimarka'ya ve 60'dan fazla ülkeye ihraç ediyor. 1987'de kurulan şirketin internet sitesinde sperm bağışlayan erkeklerin, yaşları, meslekleri, kilo ve boyları, etnik kökenleri yer alıyor. Bazı donörler çocukluk fotoğraflarını da koyarak biyolojik çocuklarının neye benzeyebileceği hakkında fikir veriyor. Ancak yetişkin hallerine ilişkin tek bir fotoğraf bile koymayan donörler, ayrıca kimliklerinin saklanmasını garantileyen bir de anlaşma imzalıyor. Böylece isimlerinden sıyrılıp artık birer 'numara'dan ibaret oluyorlar. Bebek sahibi olmak isteyen kadınlar da ya doktorları aracılığıyla veya kendileri bizzat bu veritabanına girerek kendilerine "bir numara", bebeklerine de biyolojik baba buluyorlar. Ardından da bu hamilelik işleminin yasal olduğu bir ülkeye giderek anne oluyorlar. Buraya kadar yazılanların "Türk kültürüne" aykırı olduğunu düşünebilirsiniz, ancak bu "bankaya" başvuran Türk kadın ve erkek sayısı sandığınız kadar az değil. Danimarkalı yönetici Ole Schou, 1998'den beri 107 Türk kadınının sperm bankasından bebek sahibi olduklarını söyledi. Verilere göre, 1998'de bir; 2000 yılında 2; 2005'te 22; 2006'da 18; 2007'de 19; 2008'de 29; 2009'da ise 16 kadın doğum yapıyor. Bankadan bugüne kadar kaç Türk kadınının sperm satın aldığını söyleyemeyeceğinin altını çizen Direktör, "Kesin rakamı açıklayamam. Ancak hamilelikler 107'den fazla da olabilir. Çünkü kimi doktorlar bize hamilelikleri rapor etmiyorlar. Bu nedenle rakamın çok daha yüksek olma ihtimali oldukça fazla" şeklinde konuştu. Schou, bu kadınların kimliklerinin kesinlikle kendilerinde saklı olduğunu, evli veya bekar gibi bilgileri de açıklayamayacağını dile getirdi. Cryos yöneticisi, kimi kadınların doktorları aracılığıyla başvurdukları için kimliklerini kendilerinin bile bilmediklerini ekledi. "Ancak artık bu bir tabu olmaktan çıkıyor. Dünyanın birçok tutucu veya dinsel öğelerden ötürü gelenekçi ülkeleri değişiyor. Türkiye'de yasak olsa da bazı doktorlar bunu uyguluyor. Türk kadınlarının büyük bir çoğunluğu döllenmeyi yasak olmayan Kuzey Kıbrıs'ta gerçekleştiriyor" dedi.
EN POPÜLER TÜRK "5225"
Kadınlar bir cesaret bunu gerçekleştiriyor, peki ya Türk erkekleri genlerini dünyaya yaymak istemez mi? "Binlerce yıllık bir tarihten gelen, arkasında bir imparatorluk da bırakan Türkler mutlaka bu bankaya spermlerini bağışlamıştır" diye düşünüyorum. "Evet tabii ki donörlerimiz arasında Türk erkekler de var. Bugüne kadar 10 Türk erkeği bize sperm verdi. Ama biz daha çok beklerdik. Sanırım kültür ve düşünce tarzı nedeniyle çekiniyorlar" diye yanıtlıyor Schou. Türk donörlerin isimleri verilmiyor ancak halen aktif olarak sperm bağışlayan 3 Türk erkeğinin özellikle belli: Türk donörlerin en aktifi
"5225" numaraya sahip olanı. Kumral ve yeşil gözlü olan 5225 kodlu Türk müzik öğrencisi kimliğini saklıyor. İnternet sitesine resmini koymayı da reddetmiş. 5225'i tercih edip satın alan ve çocuk sahibi olan 9 kadın var. Bu kadınlardan 6'sı Belçika'da, biri Danimarka'da, biri Bulgaristan'da, biri de İrlanda'da yaşıyor. Bir de "7100" kodlu Türk donör var, ancak kendisine ait herhangi bir veri şirketin veri tabanında bulunamadı.