Türk insansız hava aracı ANKA için hangardan çıkış töreni düzenlendi.
TAI'nin Akıncı'daki tesislerinde yapılan törene, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay, Savunma Sanayi Müsteşarı Murad Bayar, birçok askeri ve sivil bürokrat ile bazı savunma sanayi firmalarının temsilcileri ve TAI personeli katıldı.
Törende konuşan Milli Savunma Bakanı Gönül, ''Bugün havacılık tarihimizde, savunma sanayi tarihimizde çok önemli, tarihi bir gün'' diyerek sözlerine başladı.
Savunma sanayindeki temel önceliğin Türk Silahlı Kuvvetlerinin modern teçhizat ihtiyaçlarını ülke sanayisi eliyle karşılamak olduğuna işaret eden Gönül, son 8 yıllık dönem içinde toplam bedeli 20 milyar doları aşan modernizasyon projesinin yürürlüğe konulduğunu, bu projelerin yüzde 90'ının Türk sanayicilerinin ana yükleniciliğinde hayata geçirildiğini söyledi.
Yurt dışı hazır alıma gidilen projelerin oranının maliyet bazında yüzde 10'un altına düştüğüne dikkati çeken Gönül, ''Yurt içi tasarım ve üretime verdiğimiz bu önceliğin somut sonuçlarını artık bugün de gördüğümüz gibi almaya başlamış bulunuyoruz. İçinde bulunduğumuz dönemde Türk Silahlı Kuvvetlerimize ülkemizde tasarlanan ve üretilen mayınlara dayanıklı zırhlı araçlar, her türlü muharip gemiler, komuta kontrol sistemleri, modern haberleşme sistemleri, elektronik harp sistemleri ve mini insansız hava araçları teslim edilmeye başlanılmış bulunulmaktadır'' diye konuştu.
Yapılan çalışmalar sonucunda savunma sanayi sektörünün cirosunun üç katına çıkarak 2.3 milyar dolara, ihracatının dört katına çıkarak 830 milyon dolara, yıllık AR-GE harcamalarının ise on katına çıkarak 500 milyon dolara ulaştığını belirten Gönül, dünyada ilk 100 büyük savunma sanayi şirketi arasında artık bir Türk şirketinin de bulunduğunu söyledi.
Savunma sanayi faaliyetlerinin ülke sanayi ve teknoloji tabanı ile entegre olma yolunda önemli mesafeler kat ettiğini ifade eden Gönül, yüzlerce KOBİ şirketinin savunma sanayine üretim yapabilecek standartlara ulaştığını kaydetti.
Gönül, üniversite ve araştırma enstitülerindeki AR-GE potansiyelinin de büyük oranda hayata geçirildiğini söyledi.
''İHA SİSTEMLERİ STRATEJİK BİR ALAN''
İnsansız hava aracı (İHA) sistemlerinin 2000'li yıllardan itibaren dünyanın dikkatini çevirdiği stratejik bir alan olduğunu belirten Gönül, bu çerçevede savunma harcamalarında insansız hava aracı sistemlerine ayrılan kaynağın hızla arttığına işaret etti.
Gönül, 2004 yılı mayıs ayında yapılan Savunma Sanayi İcra Komitesi Toplantısı'nda alınan stratejik bir kararla mini, taktik ve operatif insansız hava aracı alanlarında başlatılan tasarım programlarıyla bu alandaki çalışmaların ivme kazandığını belirterek, ''Belirlenen yol haritası çerçevesinde Türk Silahlı Kuvvetlerimiz için insansız hava aracı sistemlerinin ne kadar hayati bir unsur olduğunun bilinciyle mevcut sanayi ve teknoloji altyapımızı bugün belirli bir noktaya getirmiş bulunmaktayız'' dedi.
İHA sistemlerini de içine alan havacılık sanayinin son dönemde hem platform hem de alt sistem bazında ciddi ilerlemeler kaydettiğini vurgulayan Gönül, platform tasarımı, sistem entegrasyonu, sensör geliştirilmesi ve silah entegrasyonu gibi çok geniş bir yelpazede projelerin başarıyla devam ettiğini söyledi.
Gönül, ''Önümüzdeki birkaç sene içinde bugün konuştuğumuz projelerin ürünü olarak envantere alınacak hava sistemleriyle savunma sanayimiz Silahlı Kuvvetlerimize bir güç çarpanı oluşturacak seviyeye ulaşacaktır'' diye konuştu.
Bugün imalat faaliyeti sonuçlanarak hangarından çıkan ANKA insansız hava aracının başarılı bir uçuş test programı sonucunda geliştirme aşamalarını tamamlayarak bir an önce kullanıma alınmasını temenni eden Gönül, projenin hayata geçirilmesinde katkıları olanlara teşekkür etti.
''İKİ AŞAMALI BİR YAKLAŞIM BENİMSENDİ''
Savunma Sanayi Müsteşarı Murad Bayar da savunma sanayinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarına etkin çözümler getiren bir seviyeye ulaşmada temel hedefleri arasında bulunan insansız hava araçları alanında önemli bir aşamaya bugün gelindiğini söyledi.
Türkiye'de insansız hava araçları konusundaki çalışmaların dünyayla paralel şekilde 1990'lı yılların başında ele alınmaya başlandığını ifade eden Bayar, SSM'nin o tarihlerde mütevazı bir bütçeyle başlatılan bir AR-GE projesi ve daha sonra deneme amaçlı tedarik edilen bir sistemle ilk çalışmalarını gerçekleştirdiğini söyledi.
Bu konudaki dönüm noktasının 2004 yılında Savunma Sanayi İcra Komitesi tarafından alınan karar olduğunu ve geniş bir yelpazede insansız hava araçları projeleri başlatıldığını dile getiren Bayar, ''Bu çerçevede iki aşamalı bir yaklaşım benimsenmiş olup, kısa vadeli ihtiyaçları karşılamak üzere belli sayıda sistemin hazır alımına, uzun vadeli ihtiyaçların ise yurt içinde tasarım ve geliştirme yöntemiyle karşılanmasına Komutanımızın İkinci Başkanlığı döneminde Genelkurmay Başkanlığı karargahı ile gerçekleştirilen kapsamlı çalışmalar sonucunda karar verilmiştir'' dedi.
Bayar, on Heron uçağı ve üç Aerostar uçağının bu kapsamda hazır şekilde tedarik edilerek Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanımına alındığını ifade etti. Heron uçaklarına ilişkin yürütülen projede alınan önemli bir kararla gece ve gündüz görüş ve hedef tespiti için ASELSAN tasarımı ASELFLIR-300T sisteminin uçaklara entegre edildiğini belirten Bayar, sistemin bugün etkinlikle görev yaptığını söyledi.
Yurt içi geliştirme kapsamında mini insansız hava aracı ve mini helikopter sistemlerinin Türkiye'de geliştirilerek envantere kazandırıldığını bildiren Bayar, bu sistemlerin Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Özel Kuvvetler Komutanlığınca kullanıldığını kaydetti.
Geçtiğimiz yıl içinde gerçekleştirilen bir prototip yarışması sonucunda da iki firmanın kendi öz kaynaklarıyla geliştirdikleri taktik insansız hava aracı sistemlerini 20 bin feet irtifa seviyesinde on saate yakın uçuşlar yapmayı başardıklarını belirten Bayar, her iki firmayla geliştirmenin tamamlanması ve ilk sistemlerin üretimi için önümüzdeki aylar içinde sözleşmeleri imzalayarak projeleri resmen başlatmayı hedeflediklerini ifade etti.
107 MİLYON DOLARLIK BÜTÇE KULLANILDI
Bayar, ''Bugün uçuş hazırlıklarına başlayacak olan ANKA insansız hava aracı sistemi ise kendi kategorisinde en iyi sistem olmayı hedefleyen ve uluslararası standartlara uygun olarak yaklaşık 107 milyon dolar bir bütçeyle tasarım ve geliştirmesi gerçekleştirilen 'operatif' seviye bir sistemdir'' diye konuştu.
Bugün tanıtılan sistemin basit bir uçak gövdesinden ibaret olmadığını vurgulayan Bayar, ürünün, yer kontrol istasyonundan veri linklerine, görev bilgisayarından FLIR ve SAR radarına, kompozit hava aracından yazılımlarına kadar bir sistem bütünlüğü içinde geliştirilmiş entegre bir teknoloji ürünü olduğunu söyledi.
Bayar, laboratuvar testleri ve alt sistem testlerinin de geniş bir çerçevede gerçekleştirildiğini belirtti.
Bundan sonra kapsamlı bir uçuş test programına başlayacaklarını bildiren Bayar, test programı sonucunda güvenilirliği doğrulanmış ve optimize edilmiş prototip tasarımının 2011 yılında tamamlanarak seri üretim aşamasına geçileceğini, hedeflerinin 2012 yılında ilk üretim sistemlerini teslim etmeye başlamak olduğunu kaydetti.
Bayar, ''Türkiye, harekat ortamında kullanılan 168 adet mini insansız hava aracı olan, 20 bin feet irtifada on saate yakın uçuş başarısına ulaşmış iki taktik İHA prototipi olan ve 30 bin feet irtifada 24 saat uçması hedeflenen operatif uçağının tasarım ve imalat aşamalarını tamamlamış bir ülke konumuna gelmiştir. Bu seviyeye ulaşılmasında ülke sanayi ve teknoloji gücünün tam olarak kullanılması belirleyici rol oynamıştır'' dedi.
KENDİ SINIFININ EN ÜST KAPASİTELİ UÇAKLARI ARASINDA YER ALIYOR
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. Genel Müdürü Muharrem Dörtkaşlı, Türk İnsansız Hava Aracı (TİHA) ANKA'nın, 17 metre kanat açıklığı, bin 600 kg kalkış ağırlığıyla, kendi sınıfının en üst kapasiteli uçakları arasında yer aldığını söyledi.
ANKA'nın hangardan çıkartılması nedeniyle TUSAŞ'ın Akıncı'daki tesislerinde yapılan törende konuşan Dörtkaşlı, uçağın teknik özelliklerini anlattı. 7 bine yakın parçadan oluşan ve büyük oranda karbon kompozit malzemeden yapılan uçağın gövde ve kanatları ile radar görünürlüğünün düşük olmasına özen gösterildiğini belirten Dörtkaşlı, 155 beygirlik bir dizel motora sahip olduğunu ve 24 saat hava kalma kapasitesinin bulunduğunu anlattı.
Dörtkaşlı, ANKA'nın, 200 kg faydalı yük kapasitesi ile aynı sınıftaki rakiplerinden daha büyük olduğunu da vurguladı.
ANKA'nın taşınabilirliğinin de kolay olduğunun altını çizen Dörtkaşlı, C-130 nakliye uçaklarıyla istenilen yere nakledilebildiğini ifade etti.
Muharrem Dörtkaşlı, projenin yüzde 40'lık bir bölümünün milli sanayiye yaptırıldığı, ayrıca yaklaşık yüzde 20'lik bir kısmın da malzeme alımlarına ayrıldığını söyledi.
MİTOLOJİDEKİ ANKA KUŞU'NDAN ESİNLENİLDİ
Efsaneye göre, bütün kuşların şahı olup, Kaf dağında yaşadığına inanılan Anka kuşu, bilge ağacında yaşar, ölümsüzdür ve bu nedenle tüm zamanların bilgisine sahiptir.
Bu nedenle, TİHA'ya da özgürlüğün, güç ve bilgeliğin sembolü olan Anka kuşunun ismi verildi. ANKA, kanatlarıyla da efsanelerde resmedilen Anka kuşuna benziyor.
ANKA'nın sağ tarafında, Kemal Atatürk imzası bulunuyor.
TİHA ilk olarak, 23 bin fite çıkıp 18 saat havada kalacak. Daha sonra 30 bine çıkıp 24 saat kalacak. 17 metre kanat açıklığı, 9 metre boyu, 1,70 metre yüksekliği bulunan uçak, gündüz ve gece keşif, gözetleme ve hedef tespiti yeteneklerine sahip.
Otomatik kalkış ve iniş kabiliyetine sahip olan uçağın, karıştırma korumalı 200 km'lik bir menzil veri linki bulunuyor.
Uçak, çekerek kaydettiği verileri yer istasyonuna gönderiyor ve bu çerçevede, keşif, gözetleme ile görüntü istihbaratının yanısıra, haberleşme ve elektronik harp imkanı sağlıyor.
Operatif İHA sınıfından bulunan ANKA'nın görev bilgisayarı ASELSAN tarafından yapıldı. Bu yıl içinde testleri devam edecek olan ANKA'ya gelecek yıl gece görüş kamerası takılacak.
ANKA'ya, 2012 yılında da bulutların ardından görüş sağlayabilecek radar sistemi monte edilecek.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) 10 uçak siparişi alan TUSAŞ, 2012 yılı sonunda ya da en geç 2013 yılında TSK'ya teslim edilecek.
HERON'DAN DAHA UCUZA MAL OLACAK
ANKA'nın, sınıfındaki Heron'a göre, bazı üstünlükleri bulunuyor.
ANKA öncelikle, Heron'dan farklı şekilde jet yakıtı kullanıyor. Heron'da üç saatle sınırlı olan buz önleme sistemi, ANKA'da 24 saat boyunca çalışabiliyor.
Heron'un 185 kg faydalı yük taşıma kapasitesi bulunurken ANKA 200 kg yük taşıyabilecek.
ANKA, 200 km'yi 1 saatte alabiliyor.
ANKA'nın Heron'dan daha ucuza mal olacağını belirten yetkililer, aynı sınıftaki dört uçak ile iki istasyonlu bir sistemin ortalama maliyetinin 50-60 milyon dolar olduğunu, ancak ANKA'nın bu rakamın altında mal olacağını vurguladı.