Başbakan Tayyip Erdoğan, Ulusa Sesleniş konuşmasında terörün Türkiye'yi içine çekmeye çalıştığı şiddet sarmalına girmeyecekleri mesajını verdi. Terörle mücadelede sertlik çağrılarına karşı çıkan Erdoğan "Bu mesele öfkeyle, şiddetle, sloganla, hamasetle çözülebilecek bir mesele değildir. Şunu herkes bilsin ki devlet olarak bu şiddet diline, bu çatışma kültürüne teslim olmayacak, aklıselimimizi ve soğukkanlılığımızı asla yitirmeyeceğiz" dedi. Terörle mücadelede hükümet ve güvenlik güçlerinin yanısıra muhalefet, işadamları ve medyanın da elini taşın altına sokmasını isteyen Erdoğan şu mesajları verdi:
DAHA FAZLA DEMOKRASİ
Bunun sadece hükümetin ya da güvenlik güçlerinin değil, bir bütün olarak Türkiye'nin meselesi olduğunu iyi bilmemiz lazım. Bu ülkenin siyasetçisi de iş adamı da yatırımcısı da aydını da medyası da bu meseleyi kendi meselesi olarak görmek, o bilinçle meseleye yaklaşmak zorundadır. Bu mesele öfkeyle, şiddetle, sloganla, hamasetle çözülebilecek bir mesele değildir; aklıselimle, şefkatle, anlayışla, kararlı ve samimi gayretle çözülebilecek bir meseledir.
Yıllarca bölgede olağanüstü hal uygulandı, yasaklarla ne terör geriledi, ne kayıplar azaldı. Aksine bölgede hem gerilim arttı, hem yoksulluk arttı, hem adaletsizlik arttı, hem de şartlar teröre çok daha elverişli hale geldi.
Terörü bir yöntem olarak kullananlar, çatışma kültürünün, şiddetin, öfkenin kendi ekmeklerine yağ süreceğini gayet iyi biliyorlar. Çünkü terör ancak bu gerilim ikliminde kendine zemin bulabiliyor. Biz terörle mücadelenin ilk şartının bu oyuna gelmemek olduğunu biliyoruz. Şunu herkes bilsin ki devlet olarak bu şiddet diline, bu çatışma kültürüne teslim olmayacak, aklıselimimizi ve soğukkanlılığımızı asla yitirmeyeceğiz.
Biz terörün sonunu getirecek olanın daha fazla demokrasi, daha fazla adalet, daha hakça bir paylaşım, daha dengeli, daha yaygın bir kalkınma olduğuna inanıyoruz. Bu kanlı oyunların hedefi, milletimizin birliği ve beraberliğidir; bu topraklarda asırlardır var olan kardeşlik hukukudur; barış iklimidir. Bu meseleyi el ele, gönül gönüle vererek hep birlikte çözeceğiz.
(
İsrail'in gemi saldırısı) Bu hadise sadece Türkiye için değil, sadece o gemilerde vatandaşı bulunan ülkeler için değil, bütün bir insanlık için tarihe geçecek bir zorbalık örneğidir. Hükümet olarak ilk günkü hassasiyetimizle konuyu takip etmeye devam ediyoruz. Tarihi boyunca adil olmaya, adaletin sancağını en yüksekte tutmaya ahdetmiş bir milletin temsilcilerinin bu karanlık gidişata seyirci kalması beklenemez.
(Eksen kayması) Belli bir bölgeye, belli meselelere saplanıp kalmış bir dış politika anlayışımız yok. Biz her bölgeye, her ülkeye, her soruna, barış ve dostluk zemininde, aynı sıcak ve akılcı yaklaşım içindeyiz."