|
 |
 |
 |
 |
|
 |
 |
 |
 |
 |
SMS: EB yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder |
|  |
|
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
|
  |
|

Gaza gelmemek
Başbakan Erdoğan'ın Kerkük çıkışı "Kurban olam petrolüne, gazına" kıvamındaydı. Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaştıkça Erdoğan'ın milliyetçi söyleminin tonu sertleşiyor. Kıbrıs'ta uzlaşmacı, Kerkük'te şahiniz. Görünen siyaset o. Ortadoğu'da suların yeniden karışacağı, sınırların yeniden belirleneceği, bol bol füze, tank satılıp çok kanın para uğruna akıtılacağı bir dönemin eşiğindeyiz sanki. Böyle dönemlerde gaz veren çok olur. Saddam böyle gazlara inandığı için önce İran'a saldırdı, ardından Kuveyt'e girdi. Şimdi Irak'ın halini ve kendisinin başına gelenleri televizyonlardan film izler gibi izliyoruz. Şimdi bize böyle gaz vermek isteyenler yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Kıyıda köşede Musul, Kerkük muhabbetleri başladı. İlkbaharda Kuzey Irak'a yönelik bir operasyon artık kahve sohbeti haline gelirken bir de Kerkük resti çıktı. Başbakan, eğer iç kamuoyuna mesaj olarak vermediyse, ciddi isteklerde bulundu AKP Grup toplantısında. Aslında istekleri makul ve bugüne kadar çeşitli platformlarda seslendirilmiş hususlar. Irak'ın toprak bütünlüğü, terörle etkin mücadele gibi. Ancak iş Kerkük'e gelince ton sertleşiyor. "Seyirci kalamayız" gibi iddialı bir söyleme dönüşüyor. İktidar, Irak'a ilişkin giderek artan militer bir tutum takınıyor. Bu gidişle kendi söyleminin esiri olup sonuçlarını kestiremeyeceği eylemlere girişmeye mecbur kalabilir. Hep altını çiziyorum, bölge hiç beklenmedik olaylara gebe. Bizim kaderini belirleyemeyeceğimiz olayların tohumu hızla atılıyor. Geçen gün yazdığım gibi ŞiiSünni gerilimi özellikle tetikleniyor. Bölge halkları arasında düşmanlık, gerilim yaratacak olaylar özenle kışkırtılıyor. Belirli merkezlerden işareti alanlar gaza basıyor. Oysa, bu günümüzün en büyük sıkıntısı enerji ile ilgili bir kavga. Bölgeye verilecek şekilde enerji pastasından alınacak pay önem taşıyor. Enerji kaynaklarına sahip olamayan, yönlendiremeyen, silahlı gücü böyle bir kaderi çizecek kadar güçlü olmayan bir ülkenin kendisini ham hayallere kaptırmaması gerekir. Elbette Türkiye'nin çıkarları korunmalı, Türkmenlerin hakları savunulmalı. Ama gaza gelmeden, getirilmeden.
|
|
 |
|
|
|
|
|
 |
|