 |
|
 |
 |
 |
 |
 |
SMS: YO yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder |
|  |
|
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
|

YAŞ...
Sınırlarımızın dışında, kafamıza çuval geçirdiklerini biliyorduk. Dün öğrendik... Sınırlarımızın içinde de, bileğimize kelepçe takmışlar.
Anlaşılan o ki... Etek giydirmediklerine şükredelim.
Ya da, giydirdiler... Henüz haberimiz yok. Çünkü maalesef, onurumuzu iğdiş eden bu iki olayı, ört bas etmek için müthiş çaba harcamışlar... Hadise çıkarmaktansa, halının altına süpürmeyi, toz kaldırmamayı tercih etmişler.
Bizim meslekte, gidenin arkasından dedikodu yapmak adettir... Hilmi Özkök döneminin nihayet sona ermesi iyi oldu bence.
Kendisi çok "demokrat" bir insan olduğu için, kişisel görüşlerimi de "hoşgörü" yle karşılayacağını tahmin ediyorum. Zamanında, Harp Okulu'na girmektense, Dışişleri'ne girseydi, daha iyi olurdu diye düşünüyorum.
Zaten dikkat edin... Bizim medyanın kıvrak kalemleri, övgülerle uğurluyor Özkök'ü. Ama bütün övgüler, "diplomasi yeteneği" ve "demokrat kimliği" üzerine... Halbuki o bir komutan. Parti lideri değil. Kendi mesleğiyle ilgili övgü almasını isterdim ben.
Övgücülere de bir itirazım yok, aslında... Ama eksik övdüklerini söyleyebilirim. "Grafikerlik becerisi"ni unutmuşlar mesela. Malum, durup dururken, Kara Kuvvetleri Komutanlığı armasını yeniden çizmiş, Mustafa Kemal'i çıkarmaya kalkmıştı. İyi niyetli bir girişimdi mutlaka... Ama "neden" sorusuna tatmin edici bir cevap verilememişti. Milletin içine sinmedi. Sonradan Gazi yerine kondu da, iş "tatlı" ya bağlandı. Ama en azından benim için, manasız bir "ekşi"lik olarak kaldı.
Ne diyelim... Güle güle Hilmi Özkök. Emeklilik döneminizin, hayırlara vesile olmasını dilerim.
|
|
 |
|
|