
Medyasına Murdoch gelmiş memleketimin...
Dağlarına bahar gelir, yaz gelir, ölüm doluşurken... Memleketimin medyasına hoş gelişler ola Murdoch Paşa! BBC, "Bu konuda ne düşündüğümü" sorduğunda, kayıt için 5 dakika vardı ve beş dakikada Beşiktaş, ne düşündüğümü düşünüverdim. "Yabancı sermaye ne kadar yabancı"... ve "yerli sermaye ne kadar yerli" dir? Sermayenin iyiliğini kötülüğünü nereye kadar ve ne kadar, yabancı mı yerli mi olması belirler? Meseleye, herhangi bir yabancı sermaye diye mi, medyada yabancı sermaye diye mi, yoksa bizatihi "Avustralya asıllı, İngiltere sıçramalı, ABD vatandaşı, ilk gençliğinde biraz solcu, şimdi muhafazakarlığın ve azgın piyasanın en vahşi, en yılmaz savunucusu ve saldırıcısı" Rupert Murdoch diye mi bakmalı? Şöyle de mi bakmalı? Türkiye'de, din, millilik, milliyetçilik, muhafazakarlık, manevi değerler adına mangalda kül bırakmayıp yıllarca kapı kapı, kafa kafa, kalp kalp, inanç inanç bir kısım ahaliyi sürükleyenler neden bu kadar kolayca "yabancılaşabiliyor"? Bir Murdoch'un yerli ya da yabancı olması arasında, zihniyetleri ve gazetecilik ile insan hayatı üstündeki arsız tahakkümleri benzer düştükten sonra, büyük bir fark bulunabilir mi? Başka bir ülkenin işgalini savunurken, bunu kolaylaştırmak üzere yalan haber üretenlerin, gazetecilik değil propaganda faaliyeti yürütenlerin "yabancı" sayılmaları için gerçekten "yabancı" olmaları şart mı? Yahut Murdoch medyası bunu evrensel olarak becermesiyle ne kadar dışımızdaydı ki? Onun medyasının yazdıklarını, izlettiklerini çevirip çevirip burada pişirenler yerli mi oluyordu yani?
Basında sansürün kaldırılışının yıldönümü diye bir şeyi kutladığımız sırada... Komik duruma düşüyorduk zaten. Sansür denenin tüm günahı uzat bir tarihin sırtında bırakılmış, nice kesif sansürle idrak edilen onca tek parti, çok parti, darbe, demokrasi yılları sanki hiç yaşanmamış; tam da bugün TMK'larla yeni sansür seferberliklerine girişmemiştik zahir. Kambersiz düğün olmazdı elbet! Siz, Batı'dan geliyor diye, bir medya imparatorunun demokrasiyi, liberalizmi, fikir özgürlüğünü, medya etiğini kafadan sapına kadar temsil ettiğini düşünmüyorsunuz herhalde! Bir başkası yerli diye, yurdunun insanını, mağdurunu, mazlumunu, sansürsüz yayıncılığı, çok seslilik ve çok renkliliği, değerlerin çeşitliliğini otomatikman sapına kadar savunmasını beklemediğiniz gibi herhalde! "Murdoch sansürü" günü gelir, boynu eğik, yiğitlik taslarken vicdanı güdük yerli otosansürlerimize de taş çıkartır. Kendisi, "anti-demokratik" Çin'den uydu hakkı alabilmek için, kendi medyasında Çin aleyhindeki haberleri kestirmiş, yetmemiş, o uyduya İngiliz özerk devlet kuruluşu BBC'yi de bindirmemiş bir küresel şeydir. Küresel her şeyin demokrasiyi temsil ettiğini sananlar için birebirdir.
Şimdi, ha filanca yerli kanal, ha Murdoklaşmış Enver Abi kanalı; vur patlasın çal oynasına gömmeyip de deve kuşu gibi o narin kafamızı, azıcık tartmak istersek hakikaten... Bir beş dakika hiç olmazsa... Meselenin; yerli mi, yabancı mı olduğundan ziyade, yani kafa kağıdından önce, hakikatte kim olduğunda, ne için var olduğunda düğümlendiğini... Hangi hakikati temsil ettiğinde, hangi hakikatleri gizlediğinde, hangi hakikatleri ezip geçtiğinde yattığını düşünebiliriz mesela. Düşünmeyebiliriz de. Kimileri zaten tamamen bunun için var!
|