Borsanın genel yönünü yerli değil yabancı mı belirlesin?
Maliye Bakanı KemalUnakıtan 14 Haziran'da yaptığı basın toplantısında şunları söylemişti: "Bilhassa bizim borsada yerli oyuncularımız var. Yerli oyuncularımız çok fazla da kâr peşinde oluyorlar. Uzun vadeli, istikrarlı bir yatırımcı manzarası çizmiyorlar maalesef, gün içerisinde gerekli gereksiz, açığa alımlar, satışlar, bir takım şeyler, yabancıların da kafasını karıştırıyorlar. Yabancılar bana göre borsada daha uzun vadeli istikrarlı yatırımcı. Onlar yabancıların da kafasını karıştırıyorlar. Hareketlerine dikkat etmeleri lazım, Türk ekonomisinin görünümünü bozmamaları lazım, bunları bu kadar açık söylüyorum. Bozarlarsa ne olur? O zaman ben de yapacağımı bilirim." Bu açıklamadan üç hafta sonra polis borsada bir manipülasyon operasyonu gerçekleştirdi. 41 kişi gözaltına alındı, bunlardan 5 kişi tutuklandı. Operasyonun Maliye Bakanlığı bünyesindeki Masak ile yargının işbirliğinde yapıldığı biliniyor. Gözaltına alınanlardan ve tutuklananlardan bazıları hakkında SPK tarafından defalarca suç duyurusu yapılanlar vardı. Şimdi ikinci bir operasyonun gündeme gelebileceğinden bahsediliyor.
Çiftestandart Bu tür polisiye önlemlerin sürmesi ve manipülasyonun kara paranın aklanması çerçevesinde değerlendirilmesi şüphesiz borsadaki yapay fiyat oluşumlarını azaltıcı etki yapacak. Bu yönüyle operasyonların kamuoyuna borsa hakkında verdiği imajın negatif olmasına karşılık orta ve uzun vadede daha dürüst ve adil piyasanın oluşması bakımından faydalı olacak. Ancak buradaki şart, eğer yeni manipülasyonlar olursa aynı adli sürecin bunlara da uygulanması. Eğer Bakan'ın yukarıda aktarılan görüş ve amacı doğrultusunda bu operasyonlar yapılıyorsa, borsa yükselişe geçtiğinde veya yerli oyuncular tercihlerini alım yönünde kullandıklarında, manipülasyon yapsalar da, kendilerine kara para suçu uygulanmayabilir sonucu çıkabilir. Tıpkı İtalyan futbolcuların dünya şampiyonu olmaları halinde affedilebileceğinin Adalet Bakanı tarafından açıklanmasında olduğu gibi. Yani fiyatları yukarı çekme yönünde kullanıldığında manipülasyonun hoşgörüleceği gibi bir durum ortaya çıkar.
İkipiyasanınfarkı Kaldı ki, böyle bir tutumun görülmesi halinde yerli oyuncular yine boş durmayabilir. O zaman kendilerine biçilen role uygun olarak fiyatları yukarı çekmeye kalkarlarsa ne olur? Eğer bunu geçtiğimiz mayıs ve haziran aylarında yapmaya kalksalardı yabancı yatırımcılar borsada çok daha fazla satış yaparlardı. Türkiye'den çıkan sıcak para miktarı da daha yüksek olurdu. Bir düşünün, nisan sonunda yabancıların Türkiye'de devlet borçlanma senetlerinde 21.5 milyar dolar, hisse senetlerinde 38.4 milyar dolar yabancı portföyü var. Sadece bono tarafında yapılan satışlar 5 milyar dolara yaklaştı. Bu piyasa daha likit olduğu ve piyasayı savunanlar bulunduğu için yabancılar bu satışları yapabildi. Borsa tarafında ise mayıs rakamları yeni açıklandı. İki ayda yabancılar sadece 377 milyon dolarlık satış yapmışlar. Yani bono tarafındaki satışları hisse senedinin 10 katından bile fazla. Çünkü hisse senedi piyasasında yabancıların karşısında alıcı yerliler yok. Piyasa likit değil. Yerli önden satmış, fiyatlar aşağı düşmüş.
Genelyönükimbelirler Bizim gibi gelişmekte olan piyasalarda yabancı yatırımcılar hep daha uzun vadeli yatırım yaparlar, daha az işlem yaparlar ama piyasaların genel yönünü de çoğunlukla onlar belirler. Türkiye'de sermaye hareketlerinin serbest bırakıldığı 1989 yılından bu yana genelde böyle olmuştur. Borsanın üçte ikisini ellerinde tutmalarından dolayı bundan sonra da böyle olması yüksek ihtimaldir. Sonuçta piyasanıngenelyönünübirileribelirleyecektir.Yerlibelirlemezse,öndenkoşmazsayabancıbelirleyecek.Asılkârıdaerkendavrananlarsağlayacaktır. Burada yerli geri dursun, satmasın dersek yabancının satışa geçmesinin önünü açarız. Türkiye Hazinesi'nin riskini almayanlar, şirketlerin riskini ne kadar alırdı, almak isterdi? Piyasada fiyatları manipülatörler belirlemesin. Yerli de olsa, yabancı da olsa meydan manipülatörlerden temizlensin. Bu, sermaye piyasasının gelişmesi, katılımcılar ve ekonominin geneli için, çok pozitif bir gelişme olur. Ama bu yapılırken, piyasanıngenelyönünübelirlemekdeyabancılarıntekelinebırakılmamalı. Çünkü bu durum Türkiye'nin ve yerlilerin lehine olmaz Sadece yabancıların kârını azamileştirir. Halbuki piyasanın böyle tek bir amacı yok.