|
 |
 |
 |
|
|
|
Son haftalarda olan şu: kamuoyu, yavaş yavaş Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkabileceği gerçeğine alıştı.
Bir dakika, diyebilirsiniz. Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkmasına şiddetle karşı çıkan bir cephe var. İçinde Süleyman Demirel'den Rahşan Ecevit ve Mesut Yılmaz'a kadar geniş bir koalisyon var. Üstelik piyasalar sinirli; iş dünyası Erdoğan'dan Çankaya konusunda gerilim yaratmayacak bir mesaj bekliyor. Zaten Başbakan da bu yüzden geçen hafta dört önemli gazetenin genel yayın yönetmenime "İlle de ben olacağım diye bir şey yok" mesajını verdi.
Ancak Başbakan'a yakın AK Parti kaynakları, bu mesajın aslında "Başka biri de olabilir" boyutunu değil "Ama ben de olabilirim" boyutunu önemsiyor. Başbakan, ilk kez bu kadar net bir dille Çankaya'ya çıkabileceğini, buna talip olduğunu ve hatta bunun doğal hakkı olduğunu söylemiş oldu.
Ve tüm bu tartışmalar sürerken, siyaset ve kamuoyu Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkabileceği gerçeğine yavaş yavaş alışmaya başladı.
Çankaya tartışmalarının cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bu kadar erken ve bu ölçüde gerilimli başlaması, genelde Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı önünde bir engel olarak görünüyor; "Ülke bu gerilimi kaldırmaz" deniyordu.
Ancak madalyonun diğer yüzü de, Çankaya gerilim ve tartışmasını şimdiden yaşayan Türkiye'nin, önümüzdeki aylarda yavaş yavaş bu düşünceye alışacağı. Bizce zaman, Erdoğan'ın lehine işliyor, aleyhine değil.
Konuyu kabine üyeleri ya da AK Parti'deki üst düzey yöneticilere sorduğumuzda, son derece net bir yanıt alıyoruz:
"Çankaya hükümetin hakkıdır. Başbakan bu yönde karar verirse bize ancak desteklemek düşer." Parti içinde "Belki Başbakan vazgeçer bizlerden biri Çankaya'ya çıkar" diye düşünenler dışında herkes siyasi hesabını Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkacağı ihtimaline gore yapmaya başladı.
"Bu yaz sıcak geçecek" diyenler şu ana kadar çok haklı çıkmış değil. Siyaset, bu hafta Meclis'in kapanmasıyla durağan bir döneme giriyor. AKP'li vekillerin eline yoğun bir "köy programı" verilmiş. Bazıları 200 kadar köye gidecek yaz tatilinde.
Buralarda nelerin konuşulacağını tahmin edersiniz? Yol, su, elektrik ve Çankaya… AK Parti'nin yoğun çalışma temposu yanlız gelecek yılki seçimlerin startı değil, aynı zamanda Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı için zemin hazırlamayı hedefliyor...
Böylece Meclis sonbaharda yeni döneme girmeden, Çankaya tartışması ve Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı, "eski haber" haline gelmiş olacak. Daha alışmış, kanıksamış, "dünyanın sonu değil" diye düşünmeye başlamış olacağız.
İşte tatil sezonuna Çankaya tartışmasıyla giren Ankara cephesindeki yaz fısıltıları böyle...
|
| |
 |
|
|
|
|
|
|
|
|
