|
 |
 |
 |
|
|

Bahçeli: Seçim olmazsa, kriz olur
MHP lideri Devlet Bahçeli, siyasetin yol haritasını nasıl okuyor? Başbakan Tayyip Erdoğan'ın son açıklamaları da dikkate alındığında Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili ne düşünüyor? Ankara'nın Gölbaşı ilçesinde Mogan gölünden esip gelen oldukça serin havada MHP lideri ile sohbet ediyoruz. Masada eski TBMM Başkanı Ömer İzgi, MHP yöneticileri de var... Davetin sahibi, eski Devlet Bakanı Faruk Bal ve eşi Döne Bal... Oğulları Furkan ile Buğra'nın sünnet düğünü için MHP il, ilçe başkanları, eski milletvekilleri, bakanları ile tam kadro gelmiş... Bahçeli'ye biraz kilo aldığını anımsatıyoruz. Gülümsüyor, "Şimdi daha iyi oldum" diyor. Ardından siyasi gündem ile ilgili sorular yöneltiyoruz. Başbakan'ın, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda, "İlle ben olacağım diye bir şey yok" dediğini anımsatıyoruz. Bahçeli yine gülümsüyor... "Hangi sözüne inanacağım?" diye sorup devam ediyor: "Sayın Erdoğan'ın yakın geçmişte söylediği sözlere mi, Strazburg yolunda genel yayın yönetmenlerine söylediği söze mi, yoksa hemen ardından El Pais gazetesine verdiği mülakata mı inanayım? Sözleri bana inandırıcı gelmiyor..." Bahçeli, "Bugün tartışılan konu bu olmamalı" diyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminin bu dönemde tartışılıyor olmaması gerektiğini belirterek tepki gösteriyor: "Cumhurbaşkanı'nın nasıl seçileceği Anayasa'da açıkça belirtilmiş. Seçimine 300 günden fazla zaman var. Bir yıl önceden cumhurbaşkanlığı tartışması başlatıp, bunun üzerinden kriz senaryosu üretmenin ne anlamı var?"
Siyasi kriz çıkar "Bugünün en büyük sorunu bunun ötesinde" deyip ekliyor: "Sorun işsizlik ve asayiştir. Her geçen gün daha tehlikeli oluyor. Önlem alınmazsa asayiş gelecek ayların en büyük sorunudur..." Kap-kaç ve hırsızlık olaylarına dikkat çekiyor. Son günlerdeki ekonomik gelişmelerin sorunu daha da büyüttüğünü vurguluyor. Sorunun çözümünü erken genel seçimde gördüğünü belirtip şöyle diyor: "Hükümet, devletin temel değerlerini ve kurumlarını hedef alan büyük bir yıpratma ve tahrip kampanyası yürütüyor. Eğer bir an önce erken genel seçim kararı alınmazsa, çok büyük sıkıntılar ortaya çıkar, tepkiler yükselir, kriz olur. " "Nasıl bir kriz olur?" sorumuza şu yanıtı veriyor: "Meclis'teki rakamsal çoğunluğuna bakarak kimse hareket edemez. Meclis'teki rakamsal çoğunluk ayrı, toplumsal kabulleniş ayrıdır. Eğer erken seçime gitmez, cumhurbaşkanını da rakamsal çoğunluğa dayanarak seçmeye kalkarlarsa toplumsal tepki yükselir, siyasi krize neden olur..."
Çankaya'da da yargılanır Bahçeli'yi uğurladıktan sonra eski TBMM Başkanı Ömer İzgi ile sohbetimizi sürdürüyoruz. İzgi, önceki üç seçim tahmininin tuttuğunu belirterek şöyle diyor: "Bugün için AKP yüzde 22 ile birinci, onu 21 ile CHP takip eder, biz de yüzde 20 civarında oy alırız. Ama CHP'den 25 milletvekili fazla çıkarırız..." Ömer İzgi, Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkması sonrası yapılacak seçimde AK Parti'nin oylarının çok daha azalacağına inanıyor. Bu aşamada "Bir hukukçu olarak konuyu başka hukukçularla da incelediğini belirtip" şunları söylüyor: "Ben olacağını sanmıyorum, ama Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilse dahi, Yüce Divan'da yargılanmaktan kurtulamaz. Çünkü, Çankaya'daki dokunulmazlık Cumhurbaşkanlığı görev süresini kapsar. Başbakanlık dönemini kapsamaz. Cumhurbaşkanı olarak da Yüce Divan'da yargılanır. Gerekiyorsa ceza da alır. Ondan sonra da Çankaya'da oturamaz..." MHP'de siyasetin gelecekteki yol haritası böyle çiziliyor...
|
|
 |
|
|
|
|
|
 |
|