 |  |
  |
|
Milli Eğitim Bakanı'ndan "tıraş" hikâyesi
Vanlı hemşerileri Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e hoş bir sürpriz yaşattı. Bakan Bey bölgede birçok okulun açılışını gerçekleştirmek için gelmişken, baba toprağı Van'da birkaç saat geçirdi Bakan Çelik. Dostları da, Öğretmenler Haftası'nı güzel bir fırsat sayıp, ilkokul öğretmeniyle buluşturdular onu.
Uzayan saçlar Oldukça duygulu bir karşılaşmaydı bu. Dakikalarca konuşup, dertleşip, eski günleri yad ettiler. Daha sonra Doğubayazıt'a geçildi. Orada öğle yemeği için bir araya geldiğimizde öğretmeniyle ilgili bir anısını nakletti bize Bakan Çelik. "Hoca bazen elinde tıraş makinesiyle girerdi sınıfa. Yoksul aile çocukları berber parası bulamadığı için saçları çok uzar, karmakarışık olurdu çünkü. Sırayla yanına çağırır, sınıfın ortasında yanan sobanın kenarında, elinden geldiğince tıraş ederdi saçlarımızı.
Ensemden yukarı Bazen ayarı tutturamaz, yol yol iz bıraktığı da olurdu. O gün yine tıraş günüydü öğretmenin. Sıra bana geldiğinde ensemden başlamış, kenarlara doğru kesip kısaltıyordu saçlarımı. Boşta duran elini başımın arkasına koyup yaslanmamı istemişti. Yumuşak bir minder gibi geldiydi bana öğretmenimin eli. Sobanın sıcağı da vurunca ben yavaş yavaş kendimden geçip uykuya dalmışım.
Gözlerden okunan O, yüzümü, gözlerimi görmediği için farkında değil uyukladığımın. Elini birdenbire çekince ben küüt diye yere düşüp, boylu boyunca uzanmıştım. Gözlerimi açtığımda bütün sınıfın güldüğünü, öğretmenimin ise; bir yerime bir şey oldu kaygısıyla nasıl da endişeli baktığını gördüm. O bakışlarında babamın, annemin şefkatini sezdim çocuk halimle bile. Aslında herkes için durum böyle. Özellikle de ilkokul öğretmenlerimiz ailemizin bir parçası gibi değil mi?"
|