![](https://arsiv.sabah.com.tr/i/1_pix_trans.gif) ![](https://arsiv.sabah.com.tr/i/yazar_bugunku_yazi.gif) |
|
Çok çirkin bir yöntem
70'li yıllarda Avrupa'yı kasıp kavuran bir Ajax takımı vardı. Cruyff'lu, Haan'lı, Krol'lu, Neeskens'li, Rensenbrink'li Ajax önüne geleni eziyordu. Efsane takım tüm kupalara ambargo koymuş, 3 yıl üst üste Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nı kazanmış, Süper Kupa'yı müzesine taşımıştı. Efsane Ajax'ın teknik patronluğunu ünlü Rumen hoca Stefan Kovacs yapıyordu. Ajax'ın yıldızları sadece sahada değil, özel yaşamlarında da fırtına gibi esiyordu. Hem de kural tanımadan... Bir gün Hollandalı gazeteciler Cruyff ve arkadaşlarını "oturak alemi"nde kıstırdı. Olay manşetlere sığmadı. Ancak kulüpten hiç tepki yoktu. Medya, antrenmana her zaman bisikletle giden Kovacs'ın önünü kesti. "Hesap ver" şeklindeki sorular yağmur gibiydi. Büyük sakinlikle eleştirileri dinleyen Kovacs'ın verdiği cevap Hollandalı gazetecilerin ağzını açık bıraktı, gözlerini yuvalarından çıkarttı: "Futbolcuların özel yaşantısı beni ilgilendirmez. Ben futbolcunun sahadaki performansına bakarım." Kovacs'ın futbolcularını asıp keseceğini uman medya bu açıklama karşısında önce şaşırdı, sonra da çark etti. Ve manşetlere bu kez şu başlıklar çıktı: Ajax'ta içki, kumar, kadın serbest. Futbolcular: "Ne yaparsak yaparız, sahada futbolumuzu oynarız." Kovacs'ın tavrına ben de katılıyorum. Gazetecilik yaşamımda asla "paparazzilik" yapmadım. Dedikodu yazarlığına soyunmadım. Hep haberin peşinde koştum. Tıpkı Ajax'ta yaşananlar gibi futbolcunun özel hayatına girmeyi düşünmedim. Girilmesine karşıyım. Adı üzerinde, özel hayat... Bunu neden anlattım? Beşiktaş yönetimi futbolcuların gece yaşamını kontrol etmek için özel bir minibüs yaptırmış. Tamponlarına özel kameralar yerleştirilmiş. Minibüsün içine de televizyon ile CD kaydedici konulmuş. Beşiktaş yönetimine ait "Ajanbüs" ne yapıyor? Futbolcu gece bir bara geldiğinde yönetime haber uçuruluyor. Ajanbüs hemen olay yerine geliyor ve sotaya park ediyor. Kameralar kayda geçiyor. Yöneticiler gizli görüntüleri izliyor, eğer uygunsuz bir durum görülürse oyuncu uyarılıyor.
FUTBOLCU AYNISINI YAPSA... Çok şaşırdım ve ayıpladım doğrusu. Şimdi futbolcular bir 'Ajanbüs'le yöneticileri takibe alsa ne olur? Kıyamet kopar değil mi? Bir kulüpte başarı karşılıklı güven, saygı ve sevgiyle kazanılır. Güvenin olmadığı yerde kaos oluşur, mutsuzluk bulutları çöker. Beşiktaş yönetiminin futbolcuların özel yaşamını bu şekilde gözaltında tutmasını doğru bulmuyorum. Eğer futbolcu özel yaşamındaki tutarsızlık nedeniyle form düşüklüğü yaşıyorsa o zaman kulübün ceza yönetmeliğini uygularsın. Ya para cezası verirsin ya da kadro dışı bırakırsın. Ancak CD'ye kaydedemezsin. Görüntülenen futbolcu ya "Özel yaşamıma karışıyorlar" diye dava açarsa ne olur? Beşiktaş'ın itibarı sarsılır. Dilim varmıyor ama şantaj mantığını çağrıştıran bu uygulamayı Sayın Başkan Demirören durdurmalı. Çünkü bu davranış futbolcularda yönetime karşı bir güven ve saygı bunalımı yaratır.
|