  |
|
F.Bahçe Daum'la çağdaş olamaz
Spor yazarlığına başlayalı 16 yıl oldu. Bu seneye kadar F.Bahçe hakkında sezon önceleri yaptığım analizlerin hepsinde haklı çıktım. İlk defa bu sezon öncesi yanıldım. Everton karşısındaki futbol ve farklı galibiyetin çok önemli olmadığını, hazırlık maçlarının bazı fikirler verdiğini ama lig için ölçü olmayacağını vurguladım. Alex'in yürüyerek oynamaya alışmasının sıkıntı yaratacağını yazdım. Ancak Daum'un artık kafasında bir kadro istikrarı sağladığını gördüğümü, eskisi gibi gereksiz yere taşlarla oynamayacağını, kolektif yapının daha oturduğunu, Appiah'in vereceği olumlu katkıları da düşünerek geçen seneden çok daha iyi bir F.Bahçe'nin gündeme geleceğini söyledim. Ama ligin ilk 2 maçını izledikten sonra yanıldığımı anladım. Artık iyice inandım ki Daum ile F.Bahçe çağdaş bir takım olamaz. G.Saray'ın ve Beşiktaş'ın geçen seneden çok daha iyi olacaklarını hesaba kattığınızda F.Bahçe'yi ne kadar zor bir ligin beklediği ortaya çıkıyor. 2 haftadır Alman ligini takip ediyorum, İngiltere ligi de cumartesi başladı. Bu maçları da izledim. Sezon başı temposunu, kalitesini ve mücadelesini gördükten sonra bu F.Bahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nde başarılı olmasının sadece mucizelere bağlı olduğuna inandım. F.Bahçe'nin ilk 2 maçta iyi futbol sergilememesi belki çok önemli değil ama kafalarda soru işareti bırakan bir çok faktör var. Öncelikle sezon başı olmasına rağmen takımda futbol oynama arzusu yok, yardımlaşma yok, tempo çağdışı. Adeta ağır çekim film gibi. G.Birliği ve D.Bakır karşılaşmaları açıkça gösterdi ki, geçen seneden de örneklerim var, akıllı teknik direktörler F.Bahçe'ye karşı aynı tedbirleri alıyorlar. Nobre yüzü kaleye dönük oynayamıyor, adam eksiltemiyor, topla rakip arasına girip hareketli yer değiştirmelerle sırtı kaleye dönük asistler yapıyor. Sonra da atakların gelişine göre onsekiz içinde kendisine yer seçiyor. Rakip teknik adamlar Nobre'yi yakın ve yardımlaşmaları baskıyla kolayca pasifize edebiliyorlar, Alex'e da adam adama markaj uygulatıyorlar. Alex'in güçsüzlüğü ve devamsızlığı markajcısına rahatlık sağlıyor. Bir de Tuncay'ın depar yollarını engellenirse F.Bahçe'nin oyunu tıkanıyor. Daum buna bir türlü çözüm üretemedi. Alex'e neden böyle ayrıcalık tanıyor. Yetenekli ve yaratıcı oyuncuyu her teknik adam tutar. Ama her teknik adam da bilir ki, günümüzde koşmadan başarılı olunamıyor. Alex'ten pres beklenmiyor. Ama top F.Bahçe'deyken Alex'ten beklenen şeyler var. Hareket halinde kendini gösterecek, ileriye doğru driplinglerle adam eksiltecek ki, rakip savunmaların aldığı tedbirler iflas etsin. Alex adeta sahada duruyor, kısa sürelerde topla buluştuğunda ya geriye ya da yana garantili bir pas veriyor. Adeta el freni gibi. Eğer Daum'un Alex'i bugünkü perişan fizik gücüyle 90 dakika oynatması iyi korner ve frikik attığı içinse kendi yetersizliğini gösteriyor. Buradan şu sonuç çıkıyor; 'Benim gol bulmam için mutlaka duran topları iyi kullanan bir oyuncuya ihtiyacım var'. Yani koca F.Bahçe'nin başka bir gol formülü yok mu? Yönetim Daum'a hiç sormuyor mu "Bu kadar para veriyoruz. Alex neden böyle bitik?" diye. Bir diğer kafama takılan konu da Daum'un futbolcuların küstürme alışkanlığı. Anelka hazır değilse niçin ilk onbire koyuyorsun? Sonra yenik durumdayken niçin devrede çıkartıyorsun? Selçuk sezon öncesi iyi ve güçlüydü. İlk 2 lig maçında takım çok kötü ama Daum Selçuk'tan faydalanmayı düşünmüyor. Sonra ihtiyaç olunca Selçuk'tan nasıl verim alacaksın? İlerleyen haftalar için bir tehlike daha gözlemledim. Appiah henüz hazır değil. O geldi diye zihinsel olarak rahatlayan Aurelio ofansif girişimlere ağırlık vermeye başladığından defansif katkısı sınırlandı. Bu yüzden ondan büyük yardım görmeye alışmış defans bloğunda da hatalar arttı.
|