  |
|
Danışman köyden bavul kapıdan
Türkiye Cumhuriyeti'nin bir Bakanı, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Almanya'da bir otelde " Kapının önüne konulmuş. " Rezervasyon yanlış yapıldığı için, otele kalan kişinin kim olduğu hakkında yeterli bilgi verilmediği için, şu için bu için, sonuçta Türkiye'nin bakanının odası kat görevlileri tarafından boşaltılıyor, otele gelen bakan temizlikçiler tarafından toplanmış valizlerini resepsiyonun önünde buluyor. Bu olacak bir iş midir! Değildir elbet ama olur. Diyeceksiniz ki, " Bakan Bey'in suçu ne. Davet etmişler gitmiş. Başına bu rezalet gelmiş. "Tuzum var diyene elinde salatalıkla koşarsan olacağı budur. Bir bakanın gezisi bir davet sahibinin " İzanına " bırakılabilecek kadar önemsiz bir iş midir? Diyelim ki, birileri bakanı davet etti ve seyahati de organize etti. Bakanın bu organizasyonu takip edecek, rezervasyonları, kalacağı otelin ve odanın kalitesini kontrol edecek bir " Özel Kalem Müdürü " veya danışmanı bulunmaz mı? Bulunmaz. Köylünü genel müdür, mahalle arkadaşını danışman, bacanağını müşavir yaparsan olacağı bu, kendini bulacağın yer kapının önüdür. Bakan Bey aptesini Sefer Ulusoy'un odasında alıp, namazını orada kıldığı için kendini " Kurtarmış " olabilir. Peki ya Türkiye Cumhuriyeti devletinin " Kırılan onurunu " kim kurtaracak!
|